Ağrı’da taziye yemeği tartışması sürüyor
Ağrı’da yıllardır devam eden taziye yemekleri kültürünün kaldırılması ve değiştirilmesi yönünde tartışma sürüyor.
Ağrı merkez, ilçe ve köylerinde ölen kişilerin ardından taziye yemeği olarak verilen kavurma-pilav-ayran’ın büyük maliyetler oluşturması tartışmaları beraberinde getirdi. Bazı taziyelerde gün boyu verilen, bazı taziyelerde ise sadece öğlen ve akşam olarak yüzlerce insana servis edilen menünün maliyeti maddi durumu iyi olmayan aileleri düşündürüyor.
Her taziye sonrası ölen kişinin yakınlarına paylaştırılan bu gelen bu dönem tartışma konusu oldu. Ağrı’da kimileri bunun bir gelenek olduğunu ve kaldırılmamasını isterken, kimileri ise ya menünün değişmesini yada dipten kaldırılmasını istiyor.
Ağrı’da vatandaşlar sosyal medyada görüşlerini duyurmaya çalışırken, ailelerde bu durumu tartışıyor.
PATNOS MENÜYÜ DEĞİŞTİ
Ağrı’nın Patnos İlçesi’nde bazı aileler ortak karar alarak taziye yemeklerinin menüsünü kurufasulye-bulgur pilavı şeklinde değişirken, Doğubayazıt’a bağlı Gürbulak Köyü’nde ise bu gelenek tamamen kaldırıldı.
KARAKÖSE HABER YAZARLARI DEĞERLENDİRDİ
Konuyu sitemizin köşe yazarları da işleyerek görüşlerini belirttiler. Sitemiz Köşe Yazarı Raif Medetoğlu, taziye yemeklerinin ölen kişinin ailesi ve yakınlarına ağır bir yük yüklediğini söyledi. Bu konuda afişler asılarak yemeklerin kaldırıldığını belirtmenin en iyi seçenek olduğuna dikkat çeken Medetoğlu “Bundan 30 yıl evvel taziye evleri yoktu. İnsanlar kendi evlerinde acılarını hafifletmek için gelen misafirlerini ağırlar meftanın ruhu birer fatiha ile taltif edilir. İkram edilen bir çaydan sonra herkes işine gücüne dönerdi. İl dışından gelen misafirler mutlaka başka bir akraba ve komşu tarafından ağırlanır. İzzet ve ikramda bulunulurdu. İşte tamda buradan yükselen bir itiraz var. Dışardan gelen misafirlere yemek ikramı olmazsa olmaz.
Misafir gelirken nasibi ile gelir. Bu toplumun bireyleri misafiri ağırlayacak kadar âlicenaptır. Hiç endişe duymaya gerek yoktur. Bende üç gün süren taziye merasiminde verilen yemeğin sadece mevlid okunacağı güne münhasır olması gerektiğini düşünüyorum...Bugünden itibaren mahalle muhtarları ve orada yaşayan kanaat sahibi kimseler ile birlikte karar vermek suretiyle bütün taziye evlerine, BU TAZİYE EVİNDE YEMEK İKRAMI KALDIRILMIŞTIR. Afişleri asılmalıdır. Toplumun bu karara uyacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
HALİL YILMAZ: BU BİR SEKTÖR OLDU
Taziye yemekleri ile ilgili görüşlerini belirten sitemiz köşe yazarı Halil Yılmaz ise bunun bir sektöre dönüştüğüne dikkat çekti. Taziye yemeklerinin büyük bir külfet olduğuna vurgu yapan Yılmaz “Taziye yemekleri, sadece Ağrı’nın değil, bütün Türkiye’nin sorunu olan bir gelenek haline geldi ve yürekleri yanan taziye sahiplerinin ceplerini de yakmaya başladı.
Öyle ki; birçok yerde "taziye yemekleri kaldırılsın platformu" adı altında çalışmalar başlatılırken, başta büyük şehirler olmak üzere birçok yerde ise taziye yemeklerine yönelik sektörel işletmeler kuruldu. Zengin fakir ayrımını aradan kaldırmak, toplumsal hassasiyet ile dezavantajli aileleri incitmemek adına "Ağrı genelinde, (zenginin de fakirin de taziyesinde) tek tip tabldot yemeğine geçmek.
Taziyelerde oluşan maliyet, genelde; akraba, eş dost, komşu yardımlaşmasıyla karşılanıyor. Yardımlaşma ile toplanan rakam gideri karşılamadığında, ki çoğunlukla karşılamıyor, geri kalan kısmı taziye sahibi karşılıyor.
Dezavantajli ailelerin, etrafında genellikle kimse yok; zenginin taziyesinde verdiği kavurmadan verse borcun altından kalkamayacak, tabldot yemeği verse kendisini ezilmiş hissedecek. Zengin ailelerin, genelde dünyalık derdi yok; tabldot yemeği verse kendisini ezilmiş hissedecek, kavurma verse statüsünü güçlendirecek.
Yani bu durumda, tüm taziyelerde tek tip tabldot yemeği için zengin ailelerin ikna edilmesi gerekecek. Bir de taziye yemekleri için "Dinimiz ne der?" Ona da bakmak gerekiyor. Araştırdığım kadarıyla; taziye sahiplerine ve misafirlerine yardımlaşma usulüyle ikram edilen yemek meşru, taziye sahiplerinin (ölülerini ruhu için, dünyalık prestij için) misafirlerine sunduğu ziyafet yanlıştır.
Duyarlı STK başkanları ve Kanaat Önderleri münazara ettikçe bu fikirler olgunlaşacak, farklı fikirlerle harmanlanacak ve meyve vermeye başlayacaktır.
Belediyelerin de bu projenin içine çekilmesi gerekiyor. Taziye giderlerinde imece usulüyle toplanan gelir, gederi karşılamadığı zaman, (dezavantajli ailelerin için) kalan borcu belediyelerin karşılaması gibi...” şeklinde konuştu.
Kaynak:Demet Demir
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.