3 yaşındaki Tusem ’Biyonik Kulak’la ilk kez duydu

3 yaşındaki Tusem ’Biyonik Kulak’la ilk kez duydu
İstanbul'da yaşayan ve doğuştan işitme kaybı olan 3 yaşındaki Tusem Ada Budak'a gerçekleştirilen operasyonla Biyonik Kulak takıldı.

İstanbul'da yaşayan ve doğuştan işitme kaybı olan 3 yaşındaki Tusem Ada Budak'a gerçekleştirilen operasyonla Biyonik Kulak takıldı. Minik Tusem, cihanız açılmasıyla birlikte gelen seslere şaşkınlıkla cevap verdi. 35 yıldır işitme sorunu yaşayan anne Müge Nilay Budak ise, "Şuan duygular çok karışık. Tarif edemiyorum" diyerek sevincini dile getirdi.

İstanbul'da yaşayan Müge Nilay, Yunus Budak çiftinin doğuştan işitme problemi yaşayan 3 yaşındaki Tusem Ada Budak'a 2 yaşındayken işitme sorunu yaşadığı ortaya çıktı. 2 yaşındaki çocuklarının işitme sorunu yaşadığını ve dudak okuduğu fark eden Budak çifti soluğu hastanede aldı. Çeşitli testler yapılan Tusem Ada'nın duymadığı anlaşıldı. Çocukları için endişelenen aile, Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nde Kulak Burun Boğaz Doktoru olan Doç. Dr. Muhammed Fatih Evcimik'e başvurdu. Duymadığı belirlenen Tusem Ada'ya Koklear İmplant yani biyonik kulak takılmasına karar verildi.

Hastaneye yatırılan minik Tusem'in kafatasına operasyonla Doç. Dr. Muhammed Fatih Evcimik tarafından cihazın bir parçası yerleştirildi. Belli aralıklarla yapılan kontrollerde Tusem'in yara yerinin iyileştiği anlaşıldıktan sonra, cihazın dış parçasının yerleştirilmesine karar verildi. Odyometri doktoru ise, cihazı yerleştirmeden önce bilgisayarda ayarlarını yaptı. Ardından Minik Tusem'in kafasına ayarları tamamlanan Koklear İmplant yani Biyonik Kulak takıldı. Cihazın açılmasıyla birlikte minik Tusem, doktorun el çırpma sesini duyunca büyük bir şaşkınlık yaşadı. İlk defa sesleri duyan Tusem nereye bakacağını şaşırırken, anne ve babası ise duygu dolu anlar yaşadı. 35 yıldır işitme sorunu yaşayan anne Müge Nilay Budak, kızının vereceği tepkileri meraklı gözlerle izledi.

Doç. Dr. Muhammed Fatih Evcimik, "Öncelikle bir takım görüntülemeler yaptık. İçeride her hangi bir anomali var mı yok mu, kulak sistemi gelişmiş mi gelişmemiş mi onu bir değerlendirdik. İşitme testimizdeki değerlere baktık. Gerçekten işitme cihazından fayda görmeyecek düzeyde mi diye tespit ettikten sonra ameliyata yönelik hazırlıklarımızı yaptık. 2 hafta önce ameliyatımızı yaptık. Her iki kulağına biyonik kulağı taktık. Bugünde açılımını yaptık cihazların. Her iki kulağa Koklear İmplantın iç parçasını taktık. Hem sağa hem sola. Biz ameliyat hanede cihazın çalışıp çalışmadığını bilgisayara takarak teyit ettik. Her iki kulaktan da istediğimiz uyarıyı alınca ameliyatı sonlandırdık. Yara iyileşmesini bekledik. Bugün de yine aynı şekilde dıştan cihazın çalışıp çalışmadığını kontrol ederek ve yavaştan sesi vermeye başladık. Bundan sonra yavaş yavaş seslerin şiddetini artırmaya başlayacağız ama şuan alışma döneminde olduğu için ilk başta çocuğun cihaza alışmasını istiyoruz. Sonuçta mıknatısla dışarıda olan bir parça var. Buna çocuğun alışması lazım. Çocuğun seslerden ürkmemesi için düşük düzeyde ses vererek önce sesin varlığını test ettirmeye çalışıyoruz. Daha sonra biraz daha derecesini arttırarak ve etraftaki sesli uyarının da derecesini artırarak bir nevi rehabilitasyon şeklinde seslere alışmasını ayırt etmesini bekliyoruz. Annesinin sesine babanın sesine ve çevredeki insanların sesine alışmasını istiyoruz. Onun için biraz ses yönelik rehabilitasyon sürecimiz var. Erken yaşta implant takılan çocuklarda adaptasyonun daha yüksek olduğunu görüyoruz" diye konuştu.

"CİHAZI TAKMAMIŞ OLSAYDIK O ZAMAN ZATEN KONUŞMASI DA OLMAYACAKTI"

Çocuklarda geç takılan cihazlardan yüksek verim alınmadığına vurgu yapan Evcimik, "Bu cihazlarda en büyük özellik erken yaşlarda takılması. Eğer bu süreyi kaçırırsak maalesef cihazdan istediğimiz verimi alamıyoruz. 4 yaş altında özelikle bunu takmaya çalışıyoruz. Eğer erken yakalarsak bir yaşından sonra takmaya başlıyoruz. Diyelim ki bu çocuk geç geldi ya da geç fark edildi. O zaman maalesef istediğimiz verimi alamıyoruz. Ada özelinde söyleyecek olursak henüz daha 4 yaşı altında olduğu için cihazdan verim alacaktır. Tabi biz bunu dışarıdan destekleyeceğiz. Eğer bu cihazı takmamış olsaydık o zaman zaten konuşması da olmayacaktı hem sağır hem dilsiz olacaktı. Bu ister istemez entelektüel kapasitesini de azaltacaktı. Öğrenme güçlüğü olacaktır. Etrafla iletişimini bozacaktı. Dolayısıyla bu işin artısı mukayese edilemez. Ailelerin bu yönde duyarlı olmasını ve erken tanıda bizim de mümkün olduğu kadar tarama testleri yaparak çocuklarda ki işitme kaybını biran önce tespit edip bir an önce cihazlamamız lazım. Eğer kayıpları çok yüksek düzeydeyse o zaman Koklear İmplant takmak gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"BEYİNE HER HANGİ BİR OLUMSUZ TARAFI YOK"

Takılan cihazın beyin gelişimine her hangi olumsuz bir tarafı olmadığını belirten Evcimik, "Cihazın takılmasının beyine her hangi bir olumsuz tarafı yok. Biz tamamen kulakla alakalı bir ameliyat yapıyoruz. İç parçadaki cihazda her hangi bir problem olmazsa ömür boyu çocuk bu cihazı taşıyor. Diyelim ki bir problem çıktı bu ameliyatla düzeltile biliniyor. Eğer konuşması gelişmişse mesela yaşlılarda işitme kaybı oluyor. İşitme cihazı kullanıyorlar. Fakat işitme cihazından fayda göremeyecek derece de bir işitme kaybı varsa onlara da impilant takıla biliniyor. Burada bura da bizim sınırımız işitme kaybının 80-90 desibelin üzerine çıkması işitme kaybının. Onun için her hangi bir yaş sınırı yok. Ama bir çocuk doğuştan işitme kaybı her hangi bir dil gelişimi gelişmemiş o süreci kaçırmışsa 10, 15, 20'li yaşlara gelmiş ama ne konuşma var ne duyma var sağır dilsiz bir şekilde hayatını devam ettiriyorsa bu çocuklar maalesef impilanttan fayda görmüyorlar" dedi.

"Dış parça dışarıdaki sesi alıyor ve içerideki iç parçaya iletiyor"

Cihazın çalışma sistemini anlatan Evcimik, "Şuan da bir dış parçamız var. Dış parça dışarıdaki sesi alıyor ve içerideki iç parçaya iletiyor. Dışarıdaki mikrofonla aldığı sesi kendisine göre işlemleyip içeriye iletiyor. İçerideki parçada salyangoz dediğimiz kokleaya gönderiyor. Şuan çift taraflı cihaz var dolayısıyla sağ ve sol yön ayırt etme açısından da faydalı olacaktır. Dış parça değişe biliyor. Özelikle teknoloji geliştikçe boyutlarında küçülme görüyoruz. 10- 15 yıl sonra yeni bir özellikte çıksa mutlaka onu içerideki parçayla uyumlu yaptıkları için yeni çıkan cihazı da çocuk kullana biliyor olacak" dedi.

"ADA İÇİN İÇİMİZİ KARARTMADIK"

Çocuğunun duymadığını seslere tepki vermemesinden anladıklarını söyleyen baba Yunus Budak, İstanbul'da yaşıyoruz. Bayan kuaförüyüm. Şuan kafam karışık açıkçası duyuyor ama tam tepki vermiyor. İlk seslere tepki vermemeye başlayınca fark ettik. Birkaç yere gösterdik en sonunda burada karar kıldık. Çözümü olduğu için ufak bir ameliyatla sonuçta duyabilecekse eğer çok büyük bir sorun teşkil etmiyordu bizim için. Çok da Ada için içimizi karartmadık" dedi.

"2.5 yaşlarında fark ettik duymadığını"

Duygularının çok karışık olduğunu dile getiren anne Müge Nilay Budak," Şuan duygular çok karışık. Duyuyor mu duymuyor mu tepki de vermiyor. Tarif edemiyorum. İlerleyen zamanlarda daha iyi duyacağına inanıyorum. Dudak okuyordu arkadan seslenince duymuyordu o zaman fark ettik. 2.5 yaşlarında fark ettik duymadığını" diye konuştu.

(Zöhre Alagöz - Emre Baba/İHA)

Kaynak: İHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.