• Haberler
  • Sağlık
  • Ağızdaki sessiz tehlike: Tükürük bezi taşı hastalığı

Ağızdaki sessiz tehlike: Tükürük bezi taşı hastalığı

Tükürük bezlerinde oluşan taşlar, genellikle fark edilmeyen ancak tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir rahatsızlık.

Tıbbi adı "sialolit" olan tükürük bezi taşları, çene altı ve yanak arkasında bulunan tükürük bezleri ile tükürük kanallarında birikir. Genellikle 30-60 yaş aralığındaki bireylerde ve erkeklerde daha sık görülür. Yetersiz sıvı alımı, tükürük salgısını azaltan enfeksiyonlar ve bazı ilaçlar, taş oluşumuna zemin hazırlar.

Belirtiler

Yemek sonrası çene altı veya yanakta şişlik ve ağrı,

Tükürük salgısının birikmesine bağlı enfeksiyon,

Aşırı şişlik, hassasiyet, ateş ve ağrı,

Tedavi edilmediğinde derin boyun enfeksiyonları.

Tedavi Yöntemleri

Doç. Dr. Turgut, tükürük bezi taşlarının büyüklüğüne ve konumuna göre farklı tedavi yöntemlerinin uygulandığını belirtti:

Geleneksel Tedaviler

  • Bol sıvı tüketimi ve ısı uygulaması,
  • Limon gibi ekşi yiyeceklerin tüketimiyle tükürük salgısının artırılması,
  • Küçük taşların doğal yollarla dışarı atılması.

Sialendoskopi

  • Kamera sistemiyle tükürük kanallarının incelenmesi,
  • Taşların milimetrik boyutlarda tespiti ve çıkarılması,
  • Kesi gerektirmeyen, ağrısız bir yöntem.
  • Büyük taşlar, havalı kırma tekniğiyle küçültülerek çıkarılabilir.

Açık Cerrahi

  • Sialendoskopiyle çıkarılamayan taşlar için uygulanır.
  • Kanala yakın taşlar ağız içinden küçük bir kesiyle çıkarılır.
  • Tükürük bezinin işlevini yitirdiği durumlarda, bez çene altından tamamen alınabilir.

Sialendoskopi sonrası genellikle kesi yapılmadığı için işlem ağrısızdır ve hastalar aynı gün taburcu edilir. Açık cerrahi sonrası ise 2-3 gün hastane yatışı gerekebilir.

Doç. Dr. Turgut, bu hastalığın tedavisinde erken teşhisin önemine dikkat çekerek, "Belirtileri hafife almayın. Zamanında müdahale, enfeksiyon risklerini ve ciddi komplikasyonları önler" dedi.

Karaköse Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme