Ağrı'da simit kokusu karla buluştu
Kış sabahına uyanan Ağrı halkı, hafta sonu kahvaltılarını simitle taçlandırdı. Simit ustası Selim Keskin, sıcacık simidin hikâyesini anlattı.
Kışın tüm güzelliğiyle kendini gösterdiği Ağrı’da, hafta sonu kahvaltılarının vazgeçilmez lezzeti simit, yine başrolde kendini gösterdi. Ilık bir rüzgâr ve ince bir kar örtüsüyle güne başlayan Ağrılılar, fırınların yolunu tuttu. Özellikle ailece yapılan kahvaltılarda yerini alan simit, bu hafta sonu yoğun ilgi gördü.
Fırında mis gibi kokusuyla tezgâha sıralanan taptaze simitlerin üretim sürecini, Harman Unlu Mamüllerinin genç ustası Selim Keskin anlattı. “Simit yapmak bir sanattır,” diyen Keskin, sıcak fırının önünde hem çalışıp hem konuşurken:
“Hamurun kıvamından susamın kavrulma derecesine kadar her şeyin bir ölçüsü var. İnsanlar belki bir simidi alıp birkaç dakika içinde yiyor ama bu lezzetin ardında saatlerce emek yatıyor” dedi.
Simitlerin sabahın erken saatlerinde yapılmaya başlandığını belirten Keskin, özellikle hafta sonları yoğunluktan dolayı neredeyse durmaksızın çalıştıklarını vurgulayarak:
“Sabah 4’te fırını yakarız,” diye devam ediyor. “Hamuru yoğur, şekil ver, mayalanmasını bekle, ardından pekmezle buluştur. En son da fırında nar gibi kızarana kadar pişiririz. Bu süreç yaklaşık 4-5 saat sürüyor” ifadelerini kullandı.
Kahvaltıda simidin yanında çayın da ayrı bir yeri olduğunu belirten Keskin, Ağrı’nın soğuk kış günlerinde sıcacık bir çay ve simit ikilisinin insanların içini ısıttığını dile getirerek:
“Bizim buralarda kahvaltı olmazsa olmazdır,” diyor gülümseyerek. “Hele bir de kar yağmışsa, insanlar dışarı çıkıp simit almak ister. Çünkü karın beyazlığı, sobanın sıcaklığı ve çayın buharıyla yapılan bir kahvaltının tadı başka oluyor" dedi.
Simit almaya gelen müşterilerden Gönül Kaya da:
"Hafta içi koşuşturmadan doğru düzgün kahvaltı yapamıyoruz. Ama hafta sonu keyif bizim. Çocuklarla oturup güzel bir kahvaltı yapmak için simitsiz olmaz. Hele bu soğuk havada, sıcak simidin tadı ayrı güzel” diyerek sözlerini noktaladı.
Bakmadan Geçme
