Ağrı'dan nükleer güvenliğe katkı: Yerli ve yenilikçi paslanmaz çelik patenti alındı
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi, nükleer enerji güvenliği alanında dikkat çeken bir başarıya imza attı. Üniversite bünyesinde geliştirilen 'Radyasyon Koruma Özelliği Olan Yüksek Performanslı Yeni Paslanmaz Çelik', Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenerek patent aldı. Bu yenilikçi malzeme, nükleer santraller başta olmak üzere pek çok stratejik alanda güvenlik standartlarını yükseltecek potansiyele sahip.
Çalışma, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut ile Meslek Yüksekokulu öğretim üyesi Doç. Dr. Bünyamin Aygün’ün ortak bilimsel çabalarıyla hayata geçirildi. Geliştirilen çelik alaşımı, yüksek radyasyon direnci ve dayanıklılığı sayesinde nükleer santrallerin güvenliğini artırmayı hedefliyor. Özellikle Türkiye’nin ilk nükleer enerji santrali olan Akkuyu’da kullanılma potansiyeli, bu buluşun stratejik önemini daha da artırıyor.
Yerli teknolojiye büyük katkı
Rektör Prof. Dr. Karabulut, patent sürecinin başarıyla tamamlanmasının ardından yaptığı açıklamada, bu gelişmenin Türkiye’nin teknoloji üretim kabiliyetinin bir göstergesi olduğunu vurguladı. "Uzun süredir bilimsel ve teknolojik projelerle ülkemize değer katmak için çalışıyoruz. Bu patent, sadece akademik bir başarı değil, aynı zamanda Türkiye’nin nükleer güvenlikte dışa bağımlılığını azaltacak kritik bir adım. Uluslararası platformlarda da ilgi göreceğini öngörüyoruz" ifadelerini kullandı.
Sanayi entegrasyonu hedefleniyor
Rektör Karabulut, yeni çeliğin sadece enerji alanında değil, farklı sektörlerde de değerlendirilebileceğine dikkat çekerek, “Sanayiye entegrasyonu için çalışmalarımız sürüyor. Bu malzeme, hem ekonomik hem stratejik anlamda ülkemize önemli kazanımlar sağlayacak” dedi.
Akkuyu’dan dünyaya teknoloji ihracı
Geliştirilen paslanmaz çelik, Akkuyu Nükleer Santrali başta olmak üzere gelecekteki nükleer enerji projelerinde kullanım için uygunluk taşıyor. Karabulut, bu malzemenin sadece yurt içinde değil, uluslararası iş birlikleri aracılığıyla dünya genelinde de kullanım alanı bulabileceğini dile getirdi. “Amacımız, Türkiye'nin teknoloji ihracatını artırmak ve yerli üretimle küresel pazarda söz sahibi olmak” dedi.
Sağlık ve savunma sanayinde de etkili
Yalnızca enerji sektörüne değil, aynı zamanda sağlık ve savunma sanayiine de hitap eden bu özel alaşım, radyasyon emici özelliği sayesinde tıbbi tesislerden askeri uygulamalara kadar geniş bir yelpazede kullanılabilecek. Özellikle radyoterapi merkezleri, nükleer tıp laboratuvarları ve uzay araştırmaları gibi alanlarda yüksek koruma sağlayacağı belirtiliyor.
Doç. Dr. Bünyamin Aygün ise geliştirdikleri malzemenin nötron soğurma ve gama radyasyonu engelleme kapasitesiyle öne çıktığını belirterek, “Bu çalışma, yıllar süren bilimsel emeğin ürünü. Hedefimiz, bu malzemeyi savunma, sağlık, uzay ve enerji gibi kritik alanlarda yaygın olarak kullanılabilir hale getirmek” diye konuştu.