Ağrı Peygamber Sevdalıları Derneği'nden anne-çocuk ilişkisi semineri
Ağrı'da kadınlara yönelik düzenlenen seminerde, anne ve çocuk ilişkisindeki sırlar konuşuldu.
Ağrı Peygamber Sevdalıları Derneği Kadın Temsilciliği tarafından kadınlara yönelik 'Anne ve Çocuk Arasındaki Büyük Sır' konulu bir seminer düzenlendi. Aile Danışmanı Ebru Alalma'nın konuşmacı olarak katıldığı seminerde, anne ve çocuk ilişkisi, psikolojik faktörlerin çocuk üzerindeki etkisi ve sağlıklı ebeveynlik konuları ele alındı. Çok sayıda kadının ilgi gösterdiği etkinlik, dernek binasında gerçekleştirildi.
Eğitimli Annenin Önemi
Seminerde annelerin eğitimli olmasının, çocukların yetişmesindeki etkisi vurgulandı. Ebru Alalma, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
'Bir annenin çocuğuyla geçirdiği her an, hem genetik hem de psikolojik faktörlerle çocuğun gelişimini doğrudan etkiliyor. Çocuğun ilk 4 yaş döneminde aldığı sevgi ve doğru yönlendirme, ilerleyen yaşlardaki karakter yapısını şekillendiriyor. Eğitimli bir annenin, çocuğunu doğru yönlendirebilmesi ve ona ihtiyaç duyduğu sevgiyi verebilmesi daha mümkün oluyor.'
Psikolojik Faktörlerin Çocuğa Etkisi
Alalma, çocuk psikolojisinin önemini vurgularken Afrika'nın Kongo ülkesinde yapılan bir deney üzerinden örnekler verdi. Bu deneyde, annenin çocuk üzerindeki psikolojik etkilerinin sonuçları ele alınarak şunları söyledi:
'Psikolojik faktörlerin, çocuk üzerinde kalıcı etkiler bıraktığı bir gerçektir. Sevgi ve güven duygusunun, özellikle ilk yıllarda çocuk için hayati bir önemi vardır. Çocuğun ihtiyaç duyduğu sevgiye erişimi kısıtlandığında, ileriki yıllarda duygusal zorluklar yaşama ihtimali artar.'
'Evlatkolik' Kavramı ve Aile Rolleri
Seminerde ayrıca, ebeveynlerin çocuklarına olan bağımlılığını ifade eden 'evlatkolik' kavramına dikkat çekildi. Alalma, bu durumun aile içi dengeyi bozabileceğini belirterek şu görüşleri dile getirdi:
'Anne ve baba rollerinin dengeli olması, aile içinde sağlıklı bir yapı oluşmasını sağlar. Pembe Babalar ve Hırçın Anneler gibi kavramlarla değişen aile yapısındaki sorumluluk dağılımını değerlendirdik. Öfke, doğru yönlendirildiğinde hem çocuklar hem de yetişkinler için sağlıklıdır. Ancak çocukları sürekli baskılamak ya da kontrol etmek, onların kişisel gelişimlerini olumsuz etkileyebilir.'
Son olarak dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) konusuna değinen Alalma, bu durumun çocukların yaramazlıkla karıştırılmaması gerektiğini söyledi. DEHB oranının ülkemizde %13 seviyelerine ulaştığını belirten Alalma, doğru tanı ve destek sürecinin önemine vurgu yaptı. Seminer sonunda katılımcılara yapılan ikramlarla etkinlik sona erdi.