AİÇÜ'de 'Uluslararası Yapay Zeka Transhümanizm Posthümanizm ve Din Sempozyumu' başladı
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi'nde (AİÇÜ) 'Uluslararası Yapay Zeka Transhümanizm Posthümanizm ve Din Sempozyumu' başladı.
AİÇÜ, Atatürk Üniversitesi ve Erzurum İl Müftülüğü işbirliği ile 17-19 Aralık 2021 tarihlerinde online olarak gerçekleştirilen, farklı ülkelerden 82 bilim insanının bildiri sunacağı sempozyuma Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut, Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Özer, Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Doç. Dr. Fatih Kurt, akademisyenler ve çok sayıda davetli katıldı.
'Uluslararası Yapay Zeka Transhümanizm Posthümanizm ve Din Sempozyumu'nda konuşan AİÇÜ Rektörü Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut, sanayileşme, küreselleşme ve nanoteknoloji çağı ile birlikte teknolojinin insanların yaşam biçimini belirleyen en önemli faktörlerden biri olduğunu, yapay zeka, 3D yazıcılar, sanal beyin, biyoteknoloji, kuantum bilgisayarlar ve artırılmış gerçeklik gibi teknolojide yaşanan ilerlemelerle birlikte insan zihninin sınırlarının ötesine geçen ve insan aklını kontrol altına alan gelişmelere dayalı dönüşümün teknik açının yanı sıra tarihsel, sosyo-kültürel, siyasal, felsefi ve etik yönleriyle de ele alınması gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Karabulut, 'Bilgisayarların ve bioteknolojinin ilerleyişiyle teknoloji çağının getirdiği felsefi bir kavram ve tutum olarak ortaya çıkan, tarihin en eski çağlarından beri aranan ölümsüzlük yolunun anlatımında başvurulan kavram olan transhümanizm; gen klonlama, yapay zek ve nanoteknoloji gibi ileri teknolojilerin insanlar üzerinde yaygın bir şekilde kullanılmasına destek veren kültürel bir hareketliliktir. İnsan odaklı ve yeniliği ön plana çıkaran çözümlerin ortaya konulmasıyla teknoloji merkezli bir dünya anlayışından insan merkezli bir yapıya dönüşümün hedeflenmesi değerli olmakla birlikte mükemmel ölümsüz bir insan modeli faaliyetleri, insanın robotik canavarlara dönüşmesi tehlikesiyle karşı karşıya bırakmaktadır. İşte burada ahlaki değerler devreye girmelidir. Çünkü bilgi güçtür, erdemli insanlar eliyle kullanıldığında insanlığın refahı ve mutluluğuna, aksi takdirde ise insanlığın felaketine neden olabilir. Yani ahlaki değerler ihmal edilemez önemdedir ve dini inanç da bu yeni insan tipini kontrol etmelidir. Ölüm sonrası hayat asla göz ardı edilmemelidir. Bu otokontroldür. İşte burada siz saygıdeğer bilim insanlarına çok önemli görev ve sorumluluk düşmektedir. Bacon'un da dediği gibi 'Bilgili olmak egemen olmaktır' düşüncesiyle bu sempozyumun ülkemize, üniversitelerimize ve bilim camiasına önemli bilimsel ufuklar açmasına vesile olmasını diliyor, Sempozyumumuzun hazırlık çalışmalarını özveri ile yürüten başta düzenleme kurulu başkanları olmak üzere tüm düzenleme kurulu üyeleri ve sekretarya çalışanlarına şükranlarımı sunuyorum' diye konuştu.
Sempozyumda konuşan Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Özer, 'Sosyal medyanın hayatımızda her geçen gün daha fazla yer edindiği bu dönemde insanlar yapay bir alana bilgi taşımakta, bıraktığı izlerle kendini orada görünür kılmakta ve var olmanın hazzını yaşamaktadır. Bu da yapay zek ağlarıyla kişinin kendi kendini çepeçevre kuşatması anlamına gelmektedir. İnsan türünün bilişsel ve fiziksel yeteneklerinin arttırılması, hastalanma ve yaşlanma gibi zayıf yönlerinin azaltılması veya ortadan kaldırılması amacıyla bilim ve teknolojiden faydalanılması gerektiğini öne süren entelektüel ve kültürel hareket olarak tanımlanan transhümanizm yapay zeka temelli nano, info nanobilim ve romanbilim teknolojilerini kullanarak hastalıkları ortadan kaldırmayı, yaşlanmayı mümkün olduğunca geciktirmeyi ve nihai noktada ölümsüzlüğe ulaşmayı hedeflemektir. Yapay zeka, transhümanizim ve posthümanizm olgularının farklı bilim alanlarının gözleminde daha iyi anlaşılması imkanını veren ve belli bir literatürün oluşmasın katkı sağlayan sempozyum bu yönü ile Türkiye'de ilk olma özelliği taşımaktadır' diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Doç. Dr. Fatih Kurt, 'Teknoloji çağında zek ve duygu yönünden insanlara benzeyen yapay zekalı robotlar, nanoteknolojik ve biyoteknolojik ürünler iletişim kurabildiğimiz eşyalar, adeta gerçek izlenimi arttırılmış ya da sanal gerçeklikler bu idealin gerçekleşmesi için atılmış en önemli adımlardır. Söz konusu teknolojik adımlar insanın dini hayatını, sosyal yaşamını pek çok yönünde etkileyen, insanın fiziksel ve bilişsel yeteneklerinin arttırılması, yaşlanma ve hastalanma gibi arzu edilmeyen yönlerinin ortadan kaldırılması amacıyla teknolojik imknlardan faydalanılması gerektiğini öne süren Transumanizm akımının ortaya çıkmasına neden olmuştur. ' diye konuştu.
Sempozyum, açılış konuşmaları sonrası bilim insanlarının bildiri sunumları ile devam etti.