Tarihi mirasın kapısı: İshak Paşa Sarayı'nın ikinci avlusu
Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde bulunan ve Osmanlı mimarisinin eşsiz örneklerinden biri olan İshak Paşa Sarayı, ikinci avlusuyla tarih ve sanat tutkunlarını kendine hayran bırakıyor.
Karakösehaber’e açıklamalarda bulunan tarihçi Özgür Aslan, İshak Paşa Sarayı’nın ikinci avlusunun batı ucunda yer alan harem bölümüne, kitabe ve bezeme açısından zengin bir taçkapı ile girildiğini belirtti. Bu kapının mimari açıdan yüksek ve iki katlı bir formda inşa edildiğini aktaran Aslan, kapıyı çevreleyen süslemelerin dönemin estetik anlayışını yansıttığını ifade etti.
Taçkapının detaylarını açıklayan Aslan şunları söyledi:
"Harem taçkapısı, asrî plastik etkiler yaratan bitkisel süsleme kuşağı ile dikkat çekmektedir. Özellikle kapının alt kısmında karşılıklı yerleştirilmiş iki aslan kabartması, arma görünümünde bir düzenleme ile tasarlanmıştır. Bu semboller, sarayın gücünü ve zarafetini aynı anda vurgulamaktadır. Ayrıca, sarayın yapım tarihine dair bilgiler de taçkapı üzerindeki kitabelerde yer almaktadır. Taçkapının gerisinde ise haremlik kısmını oluşturan geniş bir daire bulunur."
Harem Bölümünün Mimari Özellikleri
İshak Paşa Sarayı’nın harem dairesi, kitlesel olarak sarayın en kalabalık bölümünü oluşturmaktadır. Müayede salonu, hamam, mutfak ve harem odalarını kapsayan bu yapı, iki katlı olarak düzenlenmiştir. Üst katının zamanla yıkıldığına dikkat çeken Özgür Aslan, haremin arkadaki has bahçesine bakan cephelerin ortasında sade bir kapı ile geçiş sağlandığını belirtti.
Aslan, harem taçkapısının önemini şu sözlerle dile getirdi:
"Harem taçkapısı yalnızca bir geçiş noktası değil, aynı zamanda dönemin mimari ve estetik anlayışını yansıtan bir yapıdır. Dört ayrı yerinde kitabe bulunması, bu kapının tarihî ve manevi değerini artırmaktadır."
Taçkapıdaki Kitabeler ve Anlamları
Harem taçkapısındaki kitabeler, dini ve tarihi mesajlar içermektedir. Özgür Aslan, taçkapıda yer alan yazıtların detaylarını şöyle açıkladı:
Birinci Kitabe:
"Câker-i İshâk Paşa üstad-ı karn"
(Devrin ustası İshak Paşa’nın kuludur.)
İkinci Kitabe:
"Hüve’l Hallakkul bâkî"
(Yaradan Allah bâkidir, ebedidir.)
Üçüncü Kitabe:
Sağda:
"Efkâde tâ şems ola devvâr-ı zamanı,
Bir bâb-ı saâdet bula devlete emân"
(Güneş göklerde döndüğü müddetçe mutluluk kapısı devlete güvenlik bulsun.)
Solda:
"Bin yüz ile doksan dokuz buna oldu tarih
İshâk’a merâm üzere kerem kıl dû cihân"
(Buna, bin yüz doksan dokuz (M. 1784) tarihi oldu, İshak’a dünya ve ahiretini dileyince kerem eyle.)
Ortada:
"Ya Allah"
"Ya Hafız"
Dördüncü Kitabe:
"Bu bâb-ı devlet-i âlî kadîm olsun saâdete
Safalar kesb ide yâ Rab füzûn-i ömr-i devlete"
(Bu devlet kapısı mutlulukla devamlı olsun ya Rabbi, uzun devlet ömrü ile huzur ve rahatlık kazansın.)
"Ümîd-i fazl-ı lütfundan budur İshâk Paşa’nın Muhammed Râz-ı mahşerde alemleri sefâlete"
(Senin sonsuz lütfundan İshak Paşa’nın ümidi budur. Ey koruyucu Allah! Hazreti Muhammed mahşer gününde şefaatle sevindirsin.)
Tarihî ve Manevi Bir Miras Tarihçi Özgür Aslan, İshak Paşa Sarayı’nın taçkapısının dönemin kültürel ve dini mirasını bir araya getirdiğini belirterek, bu yapının korunması ve tanıtılması gerektiğine dikkat çekerek:
"Taçkapı, Osmanlı dönemindeki sanat anlayışının ve dini kimliğin bir sembolüdür. Burada yalnızca bir mimari tasarım değil, aynı zamanda tarihi bir anlatı da saklıdır. Her bir detay, ziyaretçilere geçmişin estetik değerlerini ve manevi anlamlarını sunmaktadır" dedi.
Taçkapının Estetik Detayları
Taçkapının iki yan duvar yüzeyinde dikdörtgen panolar içine yerleştirilmiş yüksek kabartma tekniğiyle yapılmış stilize Rokoko tarzı bitkisel süslemeler bulunmaktadır. Bu detaylar sade cepheyi hareketlendiren unsurlar arasında yer alır. Ayrıca kapının sağ ve sol kısımlarında dikkat çeken kartuşlarda şu ifadeler yer almaktadır:
Sağdaki Kartuş: "Ya Allah" Soldaki Kartuş: "Ya Fettah" Ortada ise şu ayet bulunmaktadır: "Rablerine karşı gelmekten sakınanlar ise bölük bölük cennete sevk edilir. Oraya varıp da kapıları açıldığında bekçiler onlara 'Selam size! Tertemiz geldiniz. Artık ebedi kalmak üzere girin buraya.' derler." (Kur’an Zümer Suresi 73. Ayet)