Ani kalp krizlerinde saniyeler hayati önem taşıyor
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Hatice Kemal, kalp krizlerinin çoğu zaman belirti vermeden gerçekleşebileceğini belirterek, risk taşıyan bireylerin düzenli sağlık kontrollerinden geçmesi ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmesi gerektiğini vurguladı.
Aniden gelişen ve çoğu zaman belirti vermeden yaşanan kalp krizleri, en sık rastlanan ani ölüm nedenlerinden biri olarak öne çıkıyor. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Hatice Kemal, bu durumun önüne geçmek için bilinçli bir yaşam tarzının ve düzenli sağlık kontrollerinin hayati önem taşıdığına dikkat çekiyor.
Kalp krizinin kişiden kişiye değişen belirtilerle ortaya çıkabileceğini belirten Doç. Dr. Kemal, en sık karşılaşılan semptomların göğüste sıkışma, yanma veya baskı hissi, ağrının sol kola, çeneye, boyuna ya da sırta yayılması, nefes darlığı, baş dönmesi, bayılma hissi, soğuk terleme, mide bulantısı ve kusma olduğunu söylüyor. Bu belirtilerden bir ya da birkaçının yaşanması halinde, zaman kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini vurguluyor.
Ani gelişen kalp krizlerinin ciddi sonuçlar doğurabileceğini ifade eden Doç. Dr. Kemal, özellikle koroner arter hastalığı olan bireylerde damar tıkanıklığının ani bir şekilde gelişebileceğini belirterek, "Kalp kası yeterince oksijen alamadığı takdirde, dakikalar içerisinde geri dönüşü olmayan hasarlar oluşabilir. Müdahale edilmezse, bu durum yaşam kaybına yol açabilir" diyor.
Kalp krizi sırasında yapılması gerekenler hakkında da bilgi veren Doç. Dr. Kemal, "Bu gibi bir durumda ilk yapılması gereken şey, acil servisi arayarak profesyonel sağlık ekiplerinden yardım istemektir. Kişi mümkün olduğunca sakin kalmalı, hareket etmemeli ve oturur pozisyonda beklemelidir. Eğer kişi bilincini kaybeder ve nabzı alınamazsa, derhal kalp masajı uygulanmalı; solunumu durmuşsa, yardım gelene kadar kalp masajına devam edilmelidir" ifadelerini kullanıyor.
Kalp hastalıklarının büyük ölçüde önlenebilir olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Kemal, özellikle ailesinde kalp hastalığı öyküsü olanlar, yüksek tansiyon, diyabet, yüksek kolesterol gibi sorunlar yaşayanlar, tütün ve alkol kullananlar ile obezite, hareketsizlik ve stresli yaşam süren bireylerin düzenli kardiyolojik muayenelerden geçmesi gerektiğini söylüyor. Bu kontroller kapsamında EKG, efor testi ve kan testleri gibi tetkiklerle olası riskler erken dönemde tespit edilebiliyor.
Sağlıklı yaşam tarzının önemine de değinen Doç. Dr. Kemal, “Beslenmede Akdeniz tipi diyet tercih edilmeli; bol sebze, meyve, tam tahıllar ve sağlıklı yağlar tüketilmeli. Haftada en az 150 dakika orta tempolu egzersiz yapılmalı. Sigara ve aşırı alkol tüketiminden kaçınılmalı. Stresi yönetmek için meditasyon veya yoga gibi teknikler uygulanmalı. Ayrıca, kaliteli ve yeterli uyku kalp sağlığı açısından büyük önem taşıyor” diye konuştu.
Kalp hastalıklarından korunmak için önleyici tedbirlerin yanı sıra düzenli doktor kontrollerinin ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Hatice Kemal, "Kalp krizleri çoğu zaman ön belirti göstermeksizin aniden gelişebilir ve ölümcül olabilir. Bu nedenle, özellikle risk faktörü taşıyan bireylerin sağlıklarını düzenli olarak takip ettirmesi ve herhangi bir belirti durumunda hızlı şekilde hareket etmesi büyük önem taşır" diyerek uyarılarını yineledi.
Bakmadan Geçme





