Anneanne mirası, her derde deva özel kür

Soğuk havalarla birlikte artan grip ve öksürük şikayetleri, insanların doğal yöntemlere olan ilgisini artırıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verilerine göre her yıl yaklaşık 1 milyar insan grip virüsüne yakalanıyor. Bu durumda bağışıklık sistemini güçlendiren doğal ürünlerin önemi bir kez daha ön plana çıkıyor.

Ağrı’da, Doktorlar Caddesi’nde yer alan Balçiçek Bal Evi, bu konuda dikkat çeken bir çözüm sundu. Engin Kaya Karakösehaber'e açıklamalarda bulunarak, anneannesinden miras kalan ve yıllardır hazırladığı “vücudu zırhlayan özel kür”, hem bölge halkından hem de çevre illerden büyük ilgi gördüğünü belirtti. Kaya, kış aylarında şifa arayanların vazgeçilmez adreslerinden biri haline gelen bu kürün geçmişini ve etkilerini anlattı:

“Bu kür bana anneannemden kaldı. Anneannem bu karışımı özellikle kış aylarında bizim için hazırlar, hasta olmamamız için çok uğraşırdı. Kendi köyümüzde üretilen doğal balı kullanırdı. Annem de onun izinden giderek aynı tarifle devam etti. Bu kür, sadece bizim aile içinde değil, çevremizdeki insanlar arasında da çok biliniyordu. Çevre köylerden hasta olanlar anneanneme gelir, bu karışımdan isterdi. O da herkese büyük bir gönül rahatlığıyla verirdi” dedi.

Kaya, anneannesinin bu özel karışımı tahta kaşıkla yedirdiğini de ekleyerek:
“Anneannem, ‘Bal tahta kaşıkla yenir, metal kaşık balın şifasını alır’ derdi. O günden beri ben de bu geleneği sürdürüyorum. Müşterilerime de hep aynı tavsiyeyi veriyorum. Bu karışım, bağışıklık sistemini güçlendirir, vücuttaki kırgınlık ve halsizliği anında alır. Özellikle çocukken hasta olduğumuzda anneannem hemen bu kürü hazırlardı. Yedikten sonra kendimizi birden enerjik hissederdik. Vücudumuzdaki tüm ağrılar geçerdi. Anneannem, bu karışımın ailesi için bir hazine olduğunu söylerdi. Şimdi ben de aynı şekilde müşterilerime bu şifayı sunuyorum” ifadelerini kullandı.

Kaya, kış aylarında kürün çok yoğun talep gördüğünü belirterek:

“İnsanlar buraya sadece Ağrı’dan değil, çevre illerden hatta il dışından bile geliyor. Kürün faydasını görenler, bunu ailelerine ve arkadaşlarına anlatıyor. Talep o kadar arttı ki zaman zaman yetişmekte zorlanıyorum. Ama bu beni mutlu ediyor çünkü anneannemin mirasını yaşatıyorum. Bal; boğazı yumuşatır, öksürüğü hafifletir, hastalıklara karşı koruyucudur, düzenli tüketimiyle kalp sağlığını korur, ruh halini iyileştirir. Bu kür, tamamen doğal malzemelerle hazırlanıyor. İçinde hiçbir katkı maddesi yok. İnsanlar buraya geldiğinde gönül rahatlığıyla tüketebilecekleri bir ürün alıyor. Onların sağlığına katkıda bulunmak benim için büyük bir mutluluk” dedi.

Kaya, aile geçmişinden gelen bu özel tarifi gelecek nesillere aktarmayı da hedefleyerek:
“Anneannemden öğrendiğim bu tarif, bizim ailemizin bir parçası. Bu kürü torunlarıma da anlatacağım ve onların da bu mirası devam ettirmesini sağlayacağım. Çünkü bu kür, sadece bir şifa değil, aynı zamanda bir kültür” dedi.

Balın tadına bakan Dila Kaya da tahta kaşıkla tükettiği kür hakkında ağrılarının dindiğini belirterek:

“Bu kür büyüklerimizden bize miras kaldı. Babamla birlikte bu kür karışımını yapıyoruz. Bu tarifi öğrendiğim için çok şanslı hissediyorum. Evimizde de sürekli tüketiyoruz. Bitkisel karışım olarak doğallığı ile insana güven veriyor. Tadı da çok lezzetli. Kış aylarında vazgeçilmezim” şeklinde konuştu.