Saklı tarihin yüreğinde, iki komşu ülkede, iki bilge kral yaşarmış.

Asla savaşmaz fakat her fırsatta çeşitli hediye ve armağanlara yüklenmiş zekâ gösterileriyle birbirlerini yoklar, üstün gelmeye çalışırlarmış.

Kralın biri ülkesinin en önemli heykeltıraşını huzuruna çağırmış.

Ondan aynı ölçülerde ve altından, birbirinin tıpatıp aynısı üç insan heykeli yapmasını istemiş.

“Aralarında bir fark olacak ama bu farkı sadece ikimiz bileceğiz” demiş.

Heykeller hazırlanmış ve doğum gününde, komşu ülke kralına gönderilmiş. Heykellerin yanına bir de mektup konulmuş.

"Doğum gününü bu üç altın heykelle kutluyorum. Bu üç heykel birbirinin tıpatıp aynısı gibi görünebilir. Ama içlerinden biri diğer ikisinden çok daha değerlidir. O heykeli bulunca bana haber verin."

* * *

Hediyeyi alan kral önce heykelleri tarttırmış, sonra ölçüye vurmuş.

Üç altın heykel gramına kadar eşit ve ölçüler aynıymış. Ülkesinde sanattan anlayan ne kadar insan varsa çağırtmış. Hepsi de heykelleri büyük bir dikkatle incelemişler ama aralarında bir fark görememişler.

Günler geçmiş...

Bütün ülke kralın sıkıntısını duymuş ama kimse çözüm bulamamış. Son çare olarak, isyankâr yapısına sebep zindana attırılan bilge bir gence haber gönderilmiş

“Çöz ve azat ol” denilmiş.

* * *

Teklif kabul edilmiş.

Bilge genç heykelleri büyük bir dikkatle incelemiş. Sonra ince bir tel istemiş.

Meraklı bakışlar arasında teli birinci heykelin kulağından sokmuş, tel heykelin ağzından dışarıya çıkarmış.

İkinci heykele de aynı işlemi yapmış. Kulaktan giren tel bu kez ağızdan çıkma yerine diğer kulaktan çıkmış.

Üçüncü heykelde ise tel kulaktan girmiş ama bir yerden dışarı çıkmamış. Ancak telin sığabileceği bir kanal kalp hizasına kadar iniyor, oradan öteye gitmiyormuş.

* * *

Bilge gencin yorumuyla, kral ağzından, heykelleri gönderen komşu krala mektubunun cevabı yazılmış.

Hediyeler için teşekkürler iletildikten sonra,

"Kulağından gireni ağzından çıkartan insan makbul değildir.”

“Bir kulağından gireni diğer kulağından çıkaran insan da makbul değildir.”

“Makbul ve değerli olan insan, kulağından gireni yüreğine gömen insandır.”

* * *

Allah, yüreğimize gömecek kadar değerli sözler duymayı, duyduğumuz her sözü yüreğimize gömebilecek değerde insanlar olmayı nasip etsin.