Dere yataklarındaki yanlış yapılaşma şehir sellerini tetikliyor
Küresel iklim değişikliği ile birlikte ani yağışların arttığını ifade eden Uludağ, insan kaynaklı hataların bu doğal olayları daha da tehlikeli hale getirdiğini söyledi.
Doğaya Uyumsuz Planlama Afetlere Yol Açıyor
Doç. Dr. Uludağ, şehirlerde dere yataklarının yerleşime açılmasının afet riskini artırdığını vurguladı. Konuyla ilgili şunları söyledi:
“Şehir selleri ve taşkınlar tamamen insan kaynaklı sorunlar. Ani yağışlar etkili bir faktör olsa da esas problem, yağmur sularının ana kanallara ve akarsulara ulaşamamasıdır. Dere yataklarının binalarla işgal edilmesi ve bu alanların asfaltlanması, derelerin doğal drenaj sistemini bozuyor. Bu durum, doğaya uyumsuz şehirleşmenin bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor.”
Uludağ, şehir sellerini önlemede yeşil alanların ve ağaç varlığının artırılmasının kritik öneme sahip olduğunu belirtti. Yeşil alanların, yağışların doğal akışını yönlendirdiğini ifade eden Uludağ, şunları ekledi:
“Kuru dereleri ve şehir içindeki platolarda bulunan akarsuları yapılaşma dışında bırakmalıyız. Bu alanları yeşil kuşaklara dönüştürerek yağışların sağlıklı şekilde akışını sağlayabiliriz. Yeşil kentler ve bu sayede daha az şehir seliyle karşılaşılan yaşam alanları oluşturmak mümkün.”
Uludağ, doğaya uyumlu şehirleşmenin önemini vurgulayarak, şehir planlamalarının ekolojik dengeyi göz önünde bulundurması gerektiğini söyledi. Dere yataklarının korunması ve yeşil kuşaklarla desteklenmesi, hem afet riskini azaltacak hem de sürdürülebilir kent yaşamına katkı sağlayacak çözümler arasında yer alıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.