Diyabetin sessiz tehdidi artık ağrısız çözülecek

Antalya'da düzenlenen Türk Girişimsel Radyoloji Derneği ve EVIS Uluslararası Ortak Kongresi'nde, diyabete bağlı ayak ve bacak damar tıkanıklıklarının cerrahi müdahale olmadan, anjiyografi yöntemiyle ağrısız şekilde tedavi edilebildiği vurgulandı.

Diyabete bağlı gelişen damar tıkanıklığı, özellikle ayak ve bacak bölgelerinde ciddi sağlık sorunlarına yol açarken, bu durumun ileri evrelerinde ampütasyonla sonuçlanan vakalar da yaygınlaşıyor. Ancak girişimsel radyolojideki gelişmeler, bu süreci geri döndürebilecek çözümler sunuyor.

Antalya’nın Belek Turizm Merkezi’nde gerçekleştirilen Türk Girişimsel Radyoloji Derneği (TGRD) ve EVIS Uluslararası Ortak Kongresi’nde, diyabetik ayak başta olmak üzere pek çok kronik sağlık sorununda kullanılan yeni yöntemler masaya yatırıldı.

TGRD Başkanı Prof. Dr. Levent Oğuzkurt, basın toplantısında yaptığı açıklamada, girişimsel radyolojinin görüntüleme eşliğinde yapılan tanı ve tedavi uygulamalarından oluştuğunu belirterek, özellikle diyabetik ayak tedavisinde büyük bir konfor sağladığını söyledi.

“Türkiye’de her 100 yetişkinden 15’i diyabet hastası”
Oğuzkurt, dünya genelinde diyabetin hızla arttığını ve 2030’a kadar hasta sayısının 643 milyona ulaşmasının beklendiğini söyledi. Türkiye’de ise bu oran Avrupa ortalamasının üzerinde; her 100 yetişkinden yaklaşık 15’i diyabetle mücadele ediyor.

Her yıl 18,6 milyon diyabet hastasında ayak yarası oluştuğunu belirten Oğuzkurt, bu yaraların iyileşmesini engelleyen en önemli faktörün damar tıkanıklığı olduğuna dikkat çekti. Oğuzkurt, “Ayakta yara varsa ve bu yaranın olduğu bölgede damar tıkanıklığı mevcutsa, tedaviye önce damarın açılmasıyla başlanmalı” dedi.

Anjiyografi yöntemiyle cerrahiye gerek kalmıyor
Oğuzkurt, açık cerrahi yerine uygulanan anjiyografi yönteminin, daha kolay ve tekrarlanabilir olması nedeniyle tercih edildiğini belirterek, “Bu yöntem sayesinde damarlar açılarak yaranın iyileşmesi sağlanıyor, ampütasyon ve ölüm riski azaltılıyor” ifadelerini kullandı.

Rush Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bülent Arslan da girişimsel radyolojinin dünya çapında hızla geliştiğini vurguladı. ABD’de birçok işlemin artık floroskopi, ultrason ve BT rehberliğinde minimal invaziv yöntemlerle yapıldığını aktaran Arslan, bu gelişmelerin girişimsel radyolojiyi bağımsız bir ana bilim dalı haline getirdiğini söyledi.

Toplantıda ayrıca varis, diz ağrısı ve prostat problemleri gibi farklı sağlık sorunlarına yönelik uygulanan anjiyo teknikleri de tanıtıldı. Uzmanlar, bu yöntemlerin hastalar için daha az riskli, daha hızlı iyileşme sağlayan ve konforlu tedavi imkânları sunduğunu belirtti.

Karaköse Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
AA

Bakmadan Geçme