Ekran yorgunluğu cinnet ve cinayetlere sebep olabilir
Teknolojinin hayatımızdaki yerinin giderek artmasıyla birlikte, ekran bağımlılığı ve aşırı dijital içerik tüketimi sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor.
Dijital Yaşam Enstitüsü Başkanı ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Dilci, ekran yorgunluğunun beyinde ciddi etkiler yaratarak cinnet, şiddet ve cinayet gibi olumsuz davranışlara neden olabileceğini ifade etti.
Beyin Karar Merkezini Zayıflatıyor
Prof. Dr. Dilci, ekran yorgunluğunun beynin karar merkezi olan prefrontal kortekste işlev kaybına yol açabileceğini belirtti. Bu durumun, duygusal kontrol eksikliğine ve ani karar verme yeteneğinin zayıflamasına neden olduğunu vurgulayan Dilci, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yaptığımız araştırmalarda, ekran yorgunluğunun ani karar verme mekanizmalarını olumsuz etkilediğini gözlemledik. Özellikle sporcular üzerinde yapılan çalışmalar, müsabakalarda başarısızlığa yol açabilecek koordinasyon ve refleks kaybını ortaya koyuyor. Dijital cihazlardan uzak durma süresi olarak 72 saatlik bir detoks öneriyoruz. Bu, karar verme mekanizmalarının yeniden toparlanmasına yardımcı olabilir."
Dopamin Düzensizliği ve Beyinde Kalıcı Hasar
Aşırı dijital içeriklere maruz kalmanın beyinde hipokampüs bölgesinde küçülmeye neden olduğunu belirten Dilci, dopamin düzensizliğinin bağımlılığa yol açabileceğine dikkat çekti. Beyindeki ödül mekanizmasının sürekli tetiklenmesinin bireyleri başka içeriklere bağımlı hale getirdiğini vurguladı:
"Bu durum, beynin çok yönlü düşünme yeteneğini azaltarak bireyin duygusal kontrolünü zayıflatıyor. Beyaz madde hasarları nedeniyle beynin bilgi işleme ve karar verme süreçlerinde kopukluklar meydana gelebilir. Bu, duygusal zeka yönetiminde aksamalara yol açarak bireyleri daha saldırgan ve kontrolsüz davranışlara itebilir."
Ekran Bağımlılığının Duygusal ve Fiziksel Etkileri
Ekran bağımlılığının yalnızca zihinsel değil, fiziksel sağlığa da zarar verdiğini belirten Dilci, özellikle gece ekran kullanımının vücut üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti.
- Melatonin Üretiminin Azalması: Mavi ışığın melatonin hormonunun üretimini engellediğini belirten Dilci, sağlıklı bir uyku düzeninin bozulabileceğini söyledi.
- Stres ve Kortizol Seviyesinin Artışı: Aşırı dijital içerik tüketimi, stres hormonlarının seviyesini yükselterek vücudu yıpratabilir.
- Erken Yaşlanma: Elektromanyetik radyasyona bağlı olarak hücre yenilenmesi azalabilir, bu da erken yaşlanma ve fiziksel deformasyonlara yol açabilir.
"Planlı ve Programlı Olmalıyız"
Dilci, ekran bağımlılığına karşı bireylerin planlı ve programlı hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Özellikle çocuklar ve yetişkinler için gece ekran kullanımını sınırlandırmanın önemine değinen Dilci, sağlıklı bir yaşam için şu önerilerde bulundu:
- Çocuklar için ekran süresi 45 dakikayı, yetişkinler için ise 2 saati geçmemeli.
- Gece saat 23.00'ten sonra yatak odasına dijital cihazlar sokulmamalı.
- Haftalık düzenli dijital detoks yapılarak, ekran bağımlılığına karşı önlem alınmalı.
- Uyku düzeni korunmalı ve gece 11 ile sabah 4 arasındaki onarım saatlerinde kaliteli uyku sağlanmalı.
Bakmadan Geçme




