Erken yaşta doğru beslenme alerji riskini azaltabilir

-Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatma Çelik, alerji riski taşıyan bireylerde erken yaşta alerji testlerinin yapılmasının önemine dikkat çekerek, doğru beslenme alışkanlıklarının alerji gelişimini engellemede kritik rol oynadığını belirtti.

Prof. Dr. Çelik, alerjiye yol açabilecek yaklaşık 170 besin bulunduğunu ve özellikle süt, yumurta, soya, deniz ürünleri, kuruyemişler, bazı meyve ve sebzeler gibi besinlerin polen-besin alerjisine sebep olabileceğini ifade etti. Ayrıca yoğun egzersizin, besin kaynaklı alerjileri tetikleyebileceğine dikkat çekerek, bunun egzersiz anafilaksisine kadar varabilecek ciddi sorunlara yol açabileceğini vurguladı.

Alerjik bünyelere yönelik önerilerde bulunan Çelik, “Çiğ meyve ve sebzeler, alerji riskini artırabilir. Örneğin elma kabuğu, domates veya çiğ kuruyemişler bu tür reaksiyonlara neden olabilir. Pişirme işlemi, alerjiye neden olan proteinlerin etkisini azaltabilir. Süt, yüksek derecelerde ısıtıldığında alerjen etkisini kaybederken, fermente süt ürünleri (yoğurt, kefir, peynir) daha az alerjik olabilir,” dedi.

Anne sütü alımının, alerji gelişiminde koruyucu bir rol oynadığını belirten Çelik, bebeklerin 4-6 ay arasında yeni besinlerle tanıştırılmasının önerildiğini söyledi. Ancak alerji riski taşıyan bireylerde, annenin diyetinden bile bazı alerjenlerin çıkarılmasının gerekebileceğini belirtti.

Alerjik reaksiyonların karın ağrısı, ishal, ciltte döküntü ve solunum zorluğu gibi hafif belirtilerle başlayabileceğini, ancak anafilaksi gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini ifade eden Çelik, “Aile öyküsü olan çocuklarda belirtiler ortaya çıktığında hekimler tarafından deri ve kan testleri yapılır. Test sonuçlarına göre eliminasyon ve provokasyon diyetleriyle tedavi süreci yönetilir,” dedi.

Alerjiye yatkın bireylerde erken test yapılmasının bağışıklık sistemini desteklemek için kritik olduğunu belirten Çelik, alerjenlere karşı bağışıklık sisteminin ilk maruziyette tepki vermediğini ancak sonraki temaslarda IgE antikorlarının devreye girerek alerjik reaksiyonlara neden olabileceğini söyledi.

Çocukların Yüzde 8’i Besin Alerjisi Riski Taşıyor
Çelik, her 100 çocuktan 8’inde besin alerjisi görülebileceğini, bu durumun genellikle süt ve süt ürünleri proteinlerinden kaynaklandığını belirtti. Neyse ki, bu çocukların yarısında alerjinin yetişkinlik döneminde azaldığını veya tamamen kaybolduğunu ifade etti.

Doğru beslenme alışkanlıkları ve alerjenlere karşı erken önlemlerle, alerji riskinin azaltılabileceği ve çocukların sağlıklı bir geleceğe hazırlanabileceği vurgulandı.

Karaköse Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
AA

Bakmadan Geçme