Mehmet Akif Ersoy Neden Sürgün Edildi?

1914 yılında Abbas Halim Paşa'nın maddi desteğiyle Mısır ve Medine'ye seyahat eden Mehmet Akif, daha sonra Harbiye Nezâreti tarafından istihbarat çalışmaları yapmak üzere Berlin'e gönderildi. Bu seyahat sırasında, Almanlar'a karşı savaşırken esir düşmüş İngiliz ve Rus tebaası Müslüman askerlerin kamplarını ziyaret etti. Onlara savaştan sonra bağımsızlıklarını kazanmak için faaliyet göstermeyi telkin eden konuşmalar yaptı.

Aynı dönemde, Şerif Hüseyin isyanına karşı devlete bağlı kabilelerin desteğinin devamını sağlamak amacıyla Arabistan'a giden Mehmet Akif, Necid bölgesine (Riyad) giderek teşkilat başkanı Eşref Sencer'in (Kuşçubaşı) idaresindeki bir heyetle çalışmalarda bulundu. Bu seyahat sırasında Medine ve Ravza-i Mutahhara'yı ziyaret eden Mehmet Akif, bu deneyimlerini "Necid Çöllerinden Medine'ye" adlı manzumesinde yansıttı.

Mehmet Akif, sürgün yıllarında kışları Mısır'da, yazları ise İstanbul'da geçirdi. İstanbul'a geri dönmesinin ardından, Milli Mücadele'ye destek vermek amacıyla Ankara'ya giden Mehmet Akif, İstiklal Marşı için açılan yarışmaya katıldı. Yarışmaya 700'den fazla şiir gönderilmesine rağmen, Mehmet Akif'in İstiklal Marşı'nı yazdığı şiir seçildi ve Türkiye'nin milli marşı olarak kabul edildi.

Mehmet Akif Ersoy, gönüllü olarak sürgüne gitmesiyle, ilgisizlikten ölen bir yazar olarak değil, milli şair olarak anılmıştır. Hayatının son günlerini sürgünde geçiren Mehmet Akif, İstiklal Marşı'nın yazarı olmanın yanı sıra milli-dini değerlere olan bağlılığıyla Türk milletinin gönlünde ölümsüzleşmiştir.

(HABER MERKEZİ)