Minik Leyla’nın ailesinin avukatı: “Annesi baştan beri şikayetçiydi ve davanın hiçbir aşamasında şikayetini geri almadı”
Leyla Aydemir'in davasında 7 sanığın beraat edilmesinin ardından Leyla Aydemir'in anne ve babasının avukatı Erdoğan Tunç, karara itiraz ettiklerini belirterek, "Anne baştan beri şikayetçiydi ve davanın hiçbir aşamasında şikayetini geri almadı" dedi.
Ağrı'da 2018 yılında kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir davasında 7 sanığın beraat edilmesinin ardından Leyla Aydemir'in anne ve babasının avukatı Erdoğan Tunç, beraat kararına itiraz ettiklerini ve Leyla'nın annesi olan Şükran Aydemir'in başından beri şikayetçi olduğunu ve şikayetini davanın hiçbir aşamasında geri çekmediğini belirtti.
"VİCDANLARI TATMİN EDEN BİR KARAR OLMAMASINDAN DOLAYI İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURDUM"
Avukat Tunç, yerel mahkemenin tüm sanıklar bakımından verdiği beraat kararlarının usul ve esas bakımından hatalı olduğunu söyleyerek, "Öncelikle davanın başından itibaren yanlış bilinen bazı hususlar var. Bu hususlardan ilki anne Şükran Aydemir'in şikayetçi olmadığı yönündeki yanlış bilgidir. Anne baştan beri şikayetçiydi ve davanın hiçbir aşamasında şikayetini geri almadı. Dolayısıyla annenin katılma talebi mahkemece kabul edildiği için, katılan vekili olarak dosyanın bir üst mahkeme olan Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenmesi için istinaf dilekçesini sundum. İkinci bir husus Leyla'nın açlıktan öldüğüne dair algıdır. Adli tıp raporlarından anlaşıldığı üzere Leyla uzun süre aç kalmıştır ancak bu açlık ölümüne neden olacak düzeyde değildir. Ölüm sebebi açlık olmadığı gibi başkaca bir ölüm sebebi de tespit edilememiştir. ATK raporunda "mevcut verilerle ölüm sebebi belirlenememiştir" şeklinde ibare yer almaktadır. Uzun süre suda kaldığından ve ölmeden önce bir süre soğuk bir ortamda tutulduğunun tıbben elde edilmesi muhtemel deliller de elde edilememiştir" dedi.
"İSTİNAF MAHKEMESİNİN VERECEĞİ KARARA GÖRE DOSYANIN SEYRİ BELLİ OLACAKTIR"
"Yerel mahkemenin tüm sanıklar bakımından verdiği beraat kararları usul ve esas bakımından hatalıdır" diyen Tunç, "Şöyle ki; usul bakımından yerel mahkemenin bölge adliye mahkemesi kararlarına direnme yetkisi yoktur. İstinaf mahkemesi eksik inceleme ile verilen beraat ve mahkumiyet kararının yasaya aykırı olduğunu söyleyip araştırılması gereken noktalara vurgu yaptığı halde yerel mahkeme gerekli araştırma ve incelemeyi yerine getirmeden, beş bentten oluşan üst mahkeme kararının sadece beraat hükmüne ilişkin kısmı yerine getirerek usule aykırı hüküm tesis etmiştir. Esas bakımından hatalı olan noktalardan en önemlisi bozma ilamı sonrasında dosyaya sunduğum ses kayıtları incelenmediği gibi heyet değişikliğinden önce yerel mahkemenin kurduğu birçok ara karardan da vazgeçilmiştir. Hukuk felsefesi ve hukuk tekniğe birçok yönüyle aykırı olan beraat hükümlerinin gerek usul ve yasaya aykırılık taşıması gerekse vicdanları tatmin eden bir karar olmamasından dolayı ayrıntılı bir şekilde istinaf kanun yoluna başvurdum. İlerleyen süreçte istinaf mahkemesinin vereceği karara göre dosyanın seyri belli olacaktır" ifadelerine yer verdi.
(Merve Gökbakan / İHA)
Kaynak: İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.