Miyomların robotik cerrahi ile tedavisi

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Taner Usta, robotik cerrahi ile miyom ameliyatının avantajlarını hakkında bilgiler verdi.

Cerrahların rahimdeki miyomları çıkarmak için kullandığı en son teknolojik minimal invaziv yöntemin Robotik Cerrahi olduğunu belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Taner Usta, robotik cerrahi ile miyom ameliyatının avantajları hakkında açıklamalarda bulundu.

Robotik miyomektomi hakkında bilgi veren Doç. Dr. Taner Usta, "Miyomektomi, pelvik basınç hissi, pelvik ağrı, ağır menstrual kanama, kısırlık ve mesaneye miyomların yaptığı basınç sonucu sık sık idrar a çıkma gibi semptomlara neden olan miyomları tedavi etmek için gerçekleştirilen bir operasyon yöntemi olarak öne çıkmaktadır. Robot yardımlı cerrahi sayesinde miyomların çevresinde yer alan korunması gereken sağlıklı komşu miyometrium dokusundan ayrımı 3 boyutlu görüntü altında çok iyi bir şekilde görüntülenebilir. Robotik cerrahide cerrah çok büyük bir görüntü ile sanki mikroskop altında çalışır gibi dokular üzerinde çalışır. Bu da çok hassas bir cerrahi yapılmasına ve dokudaki hasarın çok daha az olmasını sağlar. Açık cerrahide cerrahin başının, gözünün yaklaşamayacağı yerlere optik kamera rahatlıkla, her açı ile yaklaşabilir. Diğer bir kapalı ameliyat yöntemi olan Laparoskopide ise eklemli kollar yoktur. Dolayısıyla derin dokularda hareket etmek, dikiş atmak daha zordur. Bu sayede rahmin dikilmesi insan elinin hareketlerini uygulayan eklemli kollar sayesinde daha kolay, hızlı ve etkili olarak yapılabilir. Robotik cerrahi ile gerçekleştirilen miyomektomi işleminde açık ameliyat yöntemlere göre çok daha az kan kaybı meydana gelmekte ve ameliyattan sonra karın içinde yapışıklık daha az olmakta, ameliyat sonrası ağrılar çok az olmakta ve buna bağlı olarak günlük hayata hastalar çok daha erken dönmektedir" dedi.

Son yıllarda robotik cerrahinin birçok operasyon yönteminde tercih edilmesi sayesinde hastalar için hem ameliyat sürecinin, hem de sonrasının daha konforlu olduğunun altını çizen Dr.Usta, robotik cerrahinin sağladığı avantajlar sayesinde operasyonların sorunsuz bir şekilde ilerlediğini belirtti.

AMELİYATIN YAPILIŞI

Bu prosedürün dört küçük kesi (1 cm den daha küçük) açılarak gerçekleştirildiğini anlatan Dr. Usta, "Öncellikle hasta genel anestezi ile uyutulur. Sonrasında bu kesiler gerçekleştirilir ve robotun kamera ve diğer enstrümanları taşıyan kolları bu kesilerden karın içerisine yerleştirilerek operasyona başlanır. Robotik cerrahide üç boyutlu ve 16 kez büyütme özelliği olan kamera sayesinde miyomların sınırları net olarak ayırt edilir ve sağlıklı dokuya zarar verilmesinin önüne geçilmiş olunur. Miyomların çıkarılması sonrasında ise özel bir cihazla küçük parçalara ayrılarak robot kollarının geçtiği küçük kesilerden karın dışarısına çıkartılır. Bu teknik sayesinde çok büyük miyomlar bile karın duvarına büyük kesiler yapılmadan çıkartılabilir. Doktor tüm bu işlemleri robotik kolları kontrol ettiği bir konsol aracılığı ile gerçekleştirmektedir. Robotik cerrahi ile gerçekleştirilen işlemler, açık ameliyatlara göre daha konforlu ve sorunsuz olmaktadır" şeklinde konuştu.

AMELİYAT SONRASI

Ameliyattan sonra hastaların bir gün hastanede kalmalarının gerekebildiğini ifade eden Dr. Usta, ancak hastanın genel sağlık durumuna göre aynı gün de taburcu olan hastaların da olabildiğine dikkat çekti.

Dr. Usta, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Operasyon esnasında kan kaybının az olması, operasyon sonrasında ise çok az ağrı hissedilmesinin robotik cerrahinin en önemli avantajlarındandır. Karın duvarına açılan kesiler çok küçük ve hastalar, bu büyük operasyonlara nazaran çok hızlı iyileşiyor, hayatlarına kaldıkları yerden devam edebiliyor. Robot kollarının insan ellerine göre daha fazla yönde hareket edebilmesi nedeniyle miyomun çıkarıldığı bölgenin çok iyi kapatılmasını sağlar. Bu da sonraki gebelik durumunda rahimin yırtılması riskini azaltamada çok önemlidir. Ayrıca operasyonun son derece küçük bir kesi ile gerçekleştirilmesinden dolayı iltihap gibi ameliyat sonrası komplikasyon riski de oldukça düşük seviyededir'.

(ACÖ-E)

Kaynak: İHA