Muş'ta köy okulunun öğretmeni zorlu şartlarda 8 öğrencisine ders veriyor

Geçen yıl müdür yetkili sınıf öğretmeni olarak atanan Ericek, ilçe merkezinde başladığı her yeni güne köye uzanan 23 kilometrelik karla kaplı yolu aşarak ulaşıyor. Sabah erken saatlerde okula varan genç öğretmen, ilk iş olarak sınıfı ısıtmak için sobayı yakıyor. Ardından öğrencilerini güler yüzle karşılayarak derslere başlıyor.

Eskişehirli olan ve alışık olmadığı köy yaşamına hızla uyum sağlayan Ericek, köydeki ilk görev yerinde unutulmaz tecrübeler kazandığını söylüyor:
“Havalar çok soğuk ve sürekli karla mücadele ediyoruz. Buna rağmen çocuklarla vakit geçirmek bütün zorlukları unutturuyor. Öğretmenlik hep hayalimdi ve mesleğe köyde başlamaktan mutluluk duyuyorum. Çocukların eğitimine katkı sağlamak için elimden gelenin en iyisini yapıyorum.”

Çocuklarla Eğitim ve Eğlence

Birleştirilmiş sınıfta farklı seviyelerdeki öğrencileri aynı anda eğiten Ericek, her öğrenciyle özel olarak ilgileniyor. Anlattığı konuları eğitici oyunlarla destekleyerek öğrenimi kalıcı hale getirmeye çalışıyor. Ericek, bir öğrencisinin okumayı öğrenmesiyle yaşadığı mutluluğu şu sözlerle ifade ediyor:
“Birinci sınıftaki bir öğrencinin okumaya geçtiği an, tüm çabalarımın karşılığını aldığımı hissettiriyor. Bu, öğretmenliğin en güzel yanlarından biri.”

Çocukların günlük yaşamını eğlenceli hale getirmek için etkinlikler düzenleyen Ericek, boş vakitlerinde öğrencileriyle kartopu oynuyor ve sınıfı ilgi çekici hale getirmek için duvarları boyuyor.

Zorluklarla Gelen Güzellikler

Kış şartlarının ağırlığını vurgulayan Ericek, bazen servisle okula ulaşamadığını ve köye yürümek zorunda kaldığını belirtti. Sobayı yakmak gibi alışkın olmadığı görevlerde köy halkından ve öğrencilerden destek aldığını ifade eden genç öğretmen, şöyle devam etti:
“Bu coğrafyada çalışmanın zorlukları kadar güzellikleri de var. Çocukların gülümsemesi ve köylülerin desteği çok değerli. Her öğretmenin köyde görev yaparak bu tecrübeyi kazanması gerektiğini düşünüyorum.”

Öğrencilerin Gözünden Öğretmenleri

Öğrencilerden Hamza Akıllı, öğretmeniyle geçirdiği zamanı keyifle anlattı:
“Öğretmenimiz bizimle oyunlar oynuyor, ders yapıyor ve kartopu oynuyoruz. En sevdiğim ders matematik ve her gün öğretmenimizle matematik çalışmayı çok seviyorum. Büyüyünce doktor olup hastaları iyileştirmek istiyorum.”

Bir diğer öğrenci Dilan Bakış ise öğretmeni ve arkadaşlarıyla mendil kapmaca, yakan top gibi oyunlar oynadıklarını ve her günün çok güzel geçtiğini belirtti.

Eğitim ve Sevgiyle Isınan Bir Köy Okulu

Burçak Ericek’in fedakârlığı ve öğrencilerine olan sevgisi, karlı ve soğuk köy ortamında eğitimle dolu sıcak bir yuva oluşturuyor. Samanyolu İlkokulu’nda yaşanan bu hikâye, mesleğine gönülden bağlı bir öğretmenin, azim ve sevgiyle neleri başarabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor.