Panik atağın belirtileri nelerdir, panik atak nasıl anlaşılır?
Panik atağı, beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan şiddetli anksiyete (kaygı) ve korku atakları olarak tanımlanır. Bu durumda kişi, aniden yoğun bir endişe ve korku hisseder ve fiziksel olarak da belirtiler yaşayabilir.
İşte panik atağın belirtileri ve uzmanların açıklamaları:
Aniden Başlayan Yoğun Korku ve Endişe: Panik atağın en belirgin belirtisi, aniden ortaya çıkan şiddetli korku veya endişe duygusudur. Kişi, kontrolünü kaybetme veya çılgına dönme hissiyle karşı karşıya kalabilir.
Nefes Darlığı ve Göğüs Sıkışması: Panik atağı olan kişiler sıklıkla nefes darlığı yaşarlar. Derin nefes almada güçlük çekerler ve göğüslerinde sıkışma veya ağırlık hissi olabilir.
Kalp Çarpıntısı veya Hızlı Nabız: Panik atağı olan kişilerde kalp atışları hızlanabilir veya düzensizleşebilir. Nabız daha hızlı hissedilebilir.
Terleme ve Titreme: Panik atağı sırasında vücutta aşırı terleme ve titreme görülebilir. Eller veya vücutta titreme hissedilebilir.
Baş Dönmesi veya Sersemlik: Panik atağı olan kişilerde baş dönmesi, denge kaybı veya sersemlik hissi olabilir.
Mide Rahatsızlıkları: Panik atağı sırasında bulantı, karın ağrısı, ishal veya mide krampı gibi sindirim sorunları yaşanabilir.
Terleme ve Üşüme: Kişi ani terleme veya üşüme hissi yaşayabilir.
Yutkunmada Zorluk: Panik atağı olan kişilerde boğazda düğümlenme hissi veya yutkunmada zorluk olabilir.
Kontrol Kaybı Korkusu: Panik atağı olan kişiler genellikle kontrolünü kaybetme korkusu yaşarlar veya çılgına döneceklerini düşünürler.
Ölüm Korkusu: Panik atağı olan kişiler, ani ölüm korkusu yaşayabilirler veya öleceklerine inanabilirler.
Panik atağı belirtileri genellikle birkaç dakika içinde başlar ve genellikle 20-30 dakika içinde zirveye ulaşır, ardından yavaş yavaş azalır. Bu belirtiler tekrarlayabilir ve kişinin günlük yaşamını etkileyebilir.
Uzmanlar, panik atağı yaşayan kişilere destek olabilecek ve tedavi seçenekleri hakkında bilgi verebilecek profesyonel yardım alınmasını önerirler. Panik atak, tedavi edilebilir bir durumdur ve psikoterapi, ilaç tedavisi veya her ikisinin kombinasyonu gibi yöntemlerle başarılı bir şekilde yönetilebilir.