Ramazan'da Ağrı'nın soğuk havasına uygun beslenme önerileri

Ramazanda Sindirim Sağlığı İçin Probiyotik ve Prebiyotik Desteği Önemli

Ramazan ayında oruç tutan bireylerin beslenme düzeninde önemli değişiklikler meydana gelirken, Diyetisyen Bilge İgan Yıldırım, sindirim sistemini destekleyen besinlerin tüketilmesinin önemine dikkat çekti. Yıldırım, özellikle probiyotik ve prebiyotik içeren gıdaların iftar ve sahurda dengeli bir şekilde tüketilmesi gerektiğini belirterek, bu besinlerin bağırsak sağlığını koruyarak sindirimi kolaylaştırdığını ifade etti.

Karaköse Haber'e özel açıklamalarda bulunan Yıldırım, sindirim sistemini düzenleyen kefir, yoğurt, peynir, tarhana ve şalgam suyu gibi probiyotik içeren gıdaların tüketilmesinin önemli olduğunu vurguladı. Probiyotiklerin bağırsaktaki yararlı bakterilerin çoğalmasını sağladığını ancak bunun için fındık, muz, sarımsak gibi prebiyotik içeren besinlerin de ihmal edilmemesi gerektiğini belirtti.

"Probiyotikler tek başına yeterli değil"

Diyetisyen Yıldırım, probiyotiklerin sindirim sistemi üzerindeki olumlu etkilerini artırmak için prebiyotik besinlerle birlikte tüketilmesi gerektiğini ifade ederek, şu açıklamalarda bulundu:

"Ramazan ayında beslenme düzeninin değişmesi nedeniyle sindirim sistemi daha fazla desteğe ihtiyaç duyar. Probiyotikler, sindirim sistemini destekleyerek bağırsak sağlığını iyileştirir. Ancak, bu mikroorganizmaların bağırsaklarda aktif hale gelerek çoğalabilmesi için prebiyotik adı verilen besinlere ihtiyaç vardır. Kefir, yoğurt, peynir, tarhana, şalgam suyu gibi probiyotik içeren gıdalarla birlikte fındık, muz, sarımsak gibi prebiyotik içeren besinler de mutlaka tüketilmelidir. Aksi takdirde, bağırsaklardaki yararlı bakteriler yeterince çoğalamaz ve beklenen fayda sağlanamaz."

Sahurda Hafif ve Tok Tutan Besinler Tercih Edilmeli

Ramazan ayında uzun süren açlık süresi nedeniyle sahurda tüketilen besinlerin gün boyunca enerji sağlaması açısından önemli olduğunu vurgulayan Yıldırım, süt, yoğurt, peynir ve tahıllı ürünlerden oluşan bir kahvaltının tercih edilebileceğini belirterek:

“Sahurda aşırı yağlı ve ağır yemekler tüketmek hem mideyi yorar hem de gün içerisinde susuzluk hissini artırır. Bunun yerine, süt ürünleri, peynir, yoğurt ve tam tahıllı gıdalardan oluşan hafif bir kahvaltı yapmak, hem uzun süre tok kalmayı sağlar hem de sindirim sistemini yormaz. Ayrıca bol su içmek de vücut dengesinin korunması açısından büyük önem taşır” ifadelerini kullandı.

İftarda Yavaş Yemek ve Dengeli Beslenmek Önemli

Gün boyu süren açlığın ardından iftar saatinde aşırı yemek tüketmenin sindirim sistemine zarar verebileceğini belirten Yıldırım, iftar öğünlerinde ağır ve yağlı yiyeceklerden kaçınılması gerektiğini ifade etti:

"İftarda uzun saatler aç kalmanın etkisiyle hızlı yemek yemek mideyi zorlar ve sindirim problemlerine yol açar. Bu yüzden iftara hafif bir çorba ile başlanmalı, ardından sebze ağırlıklı ana yemekler tercih edilmelidir. Bol salata tüketilmeli yeşil bitkilerin tüketimi artırılmalıdır. Ağrı’da kırmızı et tüketimi oldukça fazla ancak iftarda kızartma yerine ızgara veya haşlama yöntemleriyle pişirilmiş et ya da tavuk tercih edilmelidir. Yanında bol sebze tüketmek sindirimi kolaylaştırır. Ayrıca, balık tüketimi de bu dönemde vücut için oldukça faydalıdır."

Kış mevsimi devam ettiği için turp gibi bağışıklık sistemini destekleyen sebzelerin tüketilmesinin önemine de değinen Yıldırım, balık tüketiminin artırılması halinde omega-3 açısından da vücuda destek sağlanacağını belirtti.