Salâtüselam, Erzurum'un manevi hafızasında yerini koruyor
Erzurum'un kadim manevi miraslarından biri olan ve sadece bu şehirde ezanlardan sonra okunmaya devam eden 'salâtüselam' geleneği, yedi asırdır hiç kesilmeden yaşatılıyor.
Erzurum, tarihi ve kültürel değerleriyle olduğu kadar manevi mirasıyla da dikkat çeken bir şehir. Bu manevi zenginliklerden belki de en özgün olanı ise sadece Erzurum’da sürdürülen ve yaklaşık 700 yıldır aralıksız devam eden "salâtüselam" geleneği. Ezanlardan hemen sonra minarelerden yükselen bu özel dua, Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât ve selam göndermek anlamına geliyor. Aynı zamanda onun şefaatini niyaz eden bu niyaz, Erzurum halkının gönlündeki derin Peygamber sevgisinin de bir tezahürü olarak kabul ediliyor.
Bu kadim geleneğe dair Erzurum Valiliği tarafından da dikkat çeken bir paylaşım yapıldı. Hazırlanan videoda, alanında uzman isimler salâtüselam geleneğini farklı yönleriyle ele aldı. Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ağırman, Erzurum Müftüsü Dr. Rüstem Can, Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Altun ve yine aynı üniversiteden Öğr. Gör. Mustafa İzfidan, bu geleneğin tarihsel ve dini önemine vurgu yaptı.
Valilik açıklamasında ise Erzurum’un manevi kimliğine ışık tutan şu ifadelere yer verildi: “Erzurum… Her köşesi maneviyat dolu kadim şehir… Binbir Hatim, İşfe’ Lenâ Duâsı ve ezanlardan sonra okunan salâtüselâm. Erzurum’un manevi iklimini asırlardır besleyen kadim gelenekler... İşte bu mübarek beldede, asırlardır süregelen kutlu geleneklerden biri de ezanlardan sonra gökyüzüne yükselen niyaz dolu bir dua olan salâtüselam’dır. Günde beş vakit okunan ezanlara, akşam hariç her vakitte bu dua eşlik eder. Resûlullah’a salât ve selam gönderilir; ümmeti için şefaat dilenir. Bu niyaz, Erzurum’un manevi dokusuna öylesine işlemiştir ki, kulaklarda yankılanır, gönüllerde yer bulur. Bir dua, bir özlem, bir teslimiyet… Bu şehir, Resûlullah’a duyulan muhabbeti sadece dillerde değil, gönüllerde de yaşatan bir şehirdir. Salâtüselam geleneği de Erzurum’un ruhunu taşıyan en güzel değerlerden biridir. Allah, Erzurum semalarından ezan ve salâtüselâm seslerini kıyamete kadar eksik etmesin.”
Salâtüselam, sadece bir ibadet değil; aynı zamanda kültürel bir kimlik unsuru olarak Erzurum’un geçmişiyle bugününü birbirine bağlıyor. Nesillerden nesillere aktarılarak bugüne ulaşan bu manevi miras, hem kulaklarda bir ezgi hem de gönüllerde bir huzur olarak yaşamaya devam ediyor.
Bakmadan Geçme





