’Sarı nokta hastalığı için en önemli risk faktörü yaştır’’
Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Giray Ersöz, sarı nokta hastalığı için en önemli risk faktörünün yaş olduğunu belirtirken, bu konuda 50 yaş üzerindeki bireylere dikkat çekti.
İlerleyen yaş ile birlikte ortaya çıkan sarı nokta hastalığı (makula dejenerasyonu) tedavi edilmezse görme kaybına kadar gidebiliyor. Retina içerisinde bulunan ve gözün keskin ve renkli görmesini sağlayan sarı nokta (makula) zamanla yıpranır ve işlevini yerine getirememeye başlar. Sarı nokta hastalığı ile birlikte merkezi görme kaybolur ve hastalar günlük hayattaki önemli işlerini yerine getiremez. Erken teşhis ve tedavinin önemine dikkat çeken Biruni Üniversite Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Giray Ersöz, hastalıkla ilgili bilgi verdi.
SARI NOKTA HASTALIĞI
Sarı nokta hastalığının ne olduğunu açıklayan Doç. Dr. Giray Ersöz, "Gözün net görmeden sorumlu olan kısmına "makula lutea" yani "sarı nokta" denir. Retinanın bu kısmı içerdiği sarı pigmentlerden dolayı "sarı nokta" olarak adlandırılmıştır. Yaşla birlikte bazı kişilerde makula (sarı nokta) bölgesindeki hücrelerde hasar oluşmaya başlar. Bu hasar yaşa bağlı makula dejenerasyonu olarak adlandırılır. Halk arasında ise yaşa bağlı sarı nokta hastalığı veya kısaca sarı nokta hastalığı olarak adlandırılmaktadır. Sarı nokta hastalığının kuru tip ve yaş tip olmak üzere iki tipi bulunmaktadır. Yaş tip hastalığın hızlı ilerleyen formudur. Yaş tipte retina kanamaları, retina altında ve için sıvı birikimleri hastalığının ilerleyişini hızlandırır" dedi.
'SARI NOKTA HASTALIĞI 50 YAŞ ÜSTÜNDEKİ BİREYLERDE GÖRÜLMEKTEDİR'
Sarı nokta hastalığının kimlerde görüldüğüne değinen Doç. Dr. Ersöz, "Sarı nokta hastalığı 50 yaş üstündeki bireylerde görülmektedir. Tüm dünyada yaklaşık 200 milyon kişiyi etkilemektedir. 2040 yılında bu sayının 300 milyonu bulması beklenmektedir. Yaş arttıkça sarı nokta hastalığına yakalanma oranı artmaktadır. 70 yaş üstündeki bireylerin yaklaşık yüzde 15'i, 80 yaş üstündeki bireylerin ise yüzde 30'u bu hastalıktan etkilenmektedir. Her iki cinsi de etkilemekle beraber kadınlarda biraz daha sık görülmektedir " şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.