Darbenin nedenleri karmaşık ve çok yönlü olmakla birlikte, aşağıdaki faktörler etkili olmuştur:
Refah Partisi'nin (RP) yükselişi: RP, 1995 yılında yapılan genel seçimlerde büyük bir başarı elde ederek iktidara gelmişti. Partinin lideri Necmettin Erbakan, İslami referansları olan bir siyaset izliyordu. Bu durum, Türkiye'deki laik kesimler ve askeri çevreler arasında endişe yaratmıştı. RP'nin iktidara gelmesiyle birlikte dindar kesimlerin siyasi etkisinin arttığına inanılıyordu.
Laiklik ilkesine yönelik endişeler: Darbenin arkasındaki güçler, Türkiye'deki laiklik ilkesinin korunmasını savunan kesimlerdi. Laiklik, Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün önem verdiği bir prensipti. RP'nin İslami referansları ve bazı politikaları, laiklik ilkesinin tehlikede olduğu endişelerini artırmıştı.
Askeri bürokrasinin rolü: Türkiye'nin tarihindeki darbelerde olduğu gibi, askeri bürokrasinin etkisi 28 Şubat Darbesi'nde de belirleyici olmuştur. Darbenin arkasındaki askeri yetkililer, RP hükümetini ve onun İslami etkilerini sınırlamak amacıyla müdahale etmiştir. Askerler, "post-modern darbe" olarak adlandırılan bir dizi uygulama ile hükümeti etkisizleştirmiş ve istifa etmeye zorlamıştır.
Batı dünyasıyla ilişkiler: RP hükümetinin dış politika tercihleri, batı dünyasıyla ilişkilerde bazı endişeler yaratmıştı. Özellikle İsrail'e ve İslam ülkelerine yönelik politikaları, Türkiye'nin batılı müttefikleri tarafından rahatsızlıkla karşılanmıştı. Batı destekli güçler, RP hükümetini zayıflatmak ve dış politika tercihlerini değiştirmek için darbe girişiminde bulunmuş olabilir.
28 Şubat Darbesi, Türkiye'nin demokratik süreçlerine zarar vermiş ve toplumda derin bir etki bırakmıştır. Darbe sonrasında yapılan müdahalelerle RP'nin kapatılması ve siyasi yasaklar gibi adımlar atılmış, Türkiye'nin siyasi dengeleri değişmiştir. Ancak, 28 Şubat süreci hala tartışmalı ve toplumun farklı kesimlerinde farklı yorumlamalara sahiptir.