Prof. Dr. Filiz Akyüz, ''Kolorektal kanserde erken tanı çok önemli. Erken tanıda hastanın mutlaka kolonoskopi yaptırması gerekir. Risk gruplarını belirlerken yaş çok önemli faktör. Zaten tek başına 50 yaş ve üzeri olmak alarm bulgusu olarak kabul ediyoruz. 50 yaşında olan herkesin bu testi yaptırması gerekir'' dedi.
Türk Gastroenteroloji Derneği, erken tanı ile önlenebilen, ihmal edildiğinde ölüme kadar giden kolon kanseri hakkında farkındalık oluşturmak amacıyla İstanbul'da basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi, Türk Gastroenteroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Serhat Bor, İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Gastroenteroloji Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Kadir Bal, Türk Gastroenteroloji Derneği Kolon Kanseri ve Kolorektal Polip Çalışma Grubu Başkanı ve İstanbul Bilim Üniversitesi Gastroenterohepatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Erdem ve Türk Gastroenteroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenterohepatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Filiz Akyüz katıldı.
''50 yaş ve üzeri olan herkesin kolonoskopi yaptırması gerekir''
Kolorektal kanserin belirtileri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Filiz Akyüz, ''Kolorektal kanserde bazı bulgularla hastalar bize gelir. Makattan kanama, karın ağrısı, şişkinlik, rahatsızlık gibi. Bunlar alarm bulgusu dediğimiz bulgulardır. Özellikle makattan, kanama, kilo kaybı anemi. Bu bulgular ortaya çıktığına her şey bitmiş olabilir. Kanser ileri evrede olabilir. O yüzden erken tanı çok önemli. Erken tanıda hastanın mutlaka kolonoskopi yaptırması gerekir. Risk gruplarını belirlerken yaş çok önemli faktör. Zaten tek başına 50 yaş üzeri olmak alarm bulgusu olarak kabul ediyoruz. 50 yaşında olan herkesin bu testi yaptırması gerekir. Dünyadaki yapılmış bütün çalışmalar, kolon kanseri tarama testlerinin sağ kalıma olumlu etkisi olduğunu göstermiş ve sağ kalımı arttırdığını göstermiş'' dedi.
''Tahminimize göre Türkiye'nin yüzde 60'ı bir şekilde sindirim sistemi hastalığı yaşıyor''
Gastroenterolog sayısının azlığına dikkat çeken Prof. Dr. Serhat Bor, ''Gastroenteroloji tüm sindirim sistemi hastalıklarını kapsayan bir bilim alanıdır. Bunun içine karaciğer, safra yolları ve pankreas gibi organlar girer. Türkiye bir çalışmayı bitirmedik ama Nevşehir bölgesinde yaptığımız bir çalışmada ülkemizin tüm sindirim sistemi sorunlarını açıklığa kavuşturacağız. Düşünürsek; yukarıdan aşağıya doğru reflü, mide problemleri, ince bağırsak, kabızlık, ishal derken tahminimize göre Türkiye'nin yüzde 60'ı bir şekilde sindirim sistemi hastalığı yaşıyor. Bu konuyla uğraşanlar gastroenterologlar. Türkiye'de ne yazık ki halkımıza hizmet edecek 820 tane gastroenterologumuz var. Bu 100 bin kişide 1'e karşılık geliyor. Bu oran Avrupa'da en düşük rakam. Bizim açımızdan gastroenterolog sayısının arttırılması son derce büyük bir ihtiyaçtır'' şeklinde konuştu.
''Sigara ve alkol kullanımının bu riski arttırdığını da saptadık''
Türkiye'de kolon kanserini farkındalığını artırmak için yapılan çalışmalara değinen Prof. Dr. Levent Erdem, ''En son çalışmamız 6 bin 508 kanser olmayan, kanser bulgusu taşımayan kişinin kolonoskopik tarama sonuçlarını, Ulusak Gastroenteroloji Kongresi'ne sunduk. Bu konuda 1'incilik ödülü aldık. Farkındalık gittikçe artıyor. Sunumlar ve bu konuda yapılan bilimsel çalışmaların halka duyurulmasıyla farkındalığın arttığını görüyorum ama bu yeterli düzeyde değil. Son çalışmamamız bu konuda farkındalığın arttırmamızın ne kadar önemli olduğunu ortaya koydu. 6 bin 508 kişide yapılan kolonoskopik taramada yaklaşık her 3 olgudan birinde kolon polipi saptadık. Yüzde 2,3'de kolon kanseri tespit ettik. Bunlar hiçbir belirtisi olmayan tarama yapılan hastalardı. Sigara ve alkol kullanımının bu riski arttırdığını da saptadık'' diye konuştu.
Yapılan çalışma hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Erdem , ''Çalışmaya katılan olguların yaş ortalaması yaklaşık 54 olarak bulundu. Olguların yaklaşık yüzde 52’si kadın, yüzde 48’i erkek olarak saptandı. Sigara maruziyeti oranları yüzde 23’ü aktif sigara içen, yüzde 14’ü ise sigarayı bırakmış olarak tespit edildi. Sigara içenlerin yüzde 53’ünün ise, 20 yıldır günde en az 1 paket sigara tükettiği belirlendi. Alkol kullanımı ise toplamda yüzde 8,3 olarak bulundu. Bunların yüzde 62’sinde ise orta-ağır alkol kullanımı olduğu belirtildi. Olgularda kilo fazlalığı ise yüksek seviyede olduğu saptandı. Vakaların yüzde 26’sında vücut kitle endeksi 30 ve üzeri, yüzde 6,7’sinde ise 35 ve üzeri olarak karşımıza çıktı. Vakalarda aile hikayesine bakıldığında, yüzde 14,5 oranda ailede genetik öyküsü olduğu belirlendi. Kolonoskopik taraması yapılan olgularda polip sıklığı yüzde 31, Kolon kanseri sıklığı yüzde 2,3 olarak saptandı. Kadınlarda polip sıklığı yüzde 27, Kolon kanseri sıklığı yüzde 1. Erkeklerde polip sıklığı yüzde 37, Kolon kanseri sıklığı yüzde 3,8 olarak bulundu. Tarama yapılan olgularda kolonda polip tespit edilme oranları 40-49 yaş grubunda yüzde 14, 50-59 yaş grubunda yüzde 23, 60-69 yaş grubunda yüzde 27 olarak bulundu. Yaşlara göre kolon kanseri görülme sıklığında ise, 50 yaş üstünde belirgin olarak artış olduğu saptandı. 18-29 yaş arası yüzde 0,7, 30-39 yaş arası yüzde 0, 40-49 yaş arası yüzde 1,1, 50-59 yaş arası yüzde1,73, 60-69 yaş arası yüzde 3,5, 70-79 yaş arası yüzde 5, 80 yaş ve üzeri ise yüzde 11,5 oranları bulundu'' ifadelerini kullandı.
''Kolonoskopi yaptırmaktan korkmamak lazım''
Kolonoskopik tarama sonrası hastada polip bulunduğunda neler yapıldığını anlatan Prof. Dr. Kadir Bal, ''Bu polip, taramayı yapan kişi tarafında alınır. Alındıktan sonra tarama sonrası çıkan polip sayısına göre ve polipin patolojik incelmesine göre o kişiye bir yol çizilir. Hastanın zararsız polipi varsa ve tekse genelde 2-3 yılda bir tekrar kolonoskopi yapılması lazım. Polip sayısı çoksa kolonoskopik taramalarını daha sıkla yapılması lazım. Endoskopik olarak çıkartabilinen bir polipse, bu polip alınmışsa ve bu polipte kanser belirtisi başlamışsa 6 ay sonra takipteki bulgulara göre yine taramaların yapılması lazım. Kolonoskopi yaptırmaktan korkmamak lazım. Çok zor işlem değildir. Önemli olan ehli insanı bulup ona yaptırmaktır'' ifadelerini kullandı.