Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesinden Prof. Dr. Faruk Kaya, Ağrı’nın coğrafi avantajları, kültürel mirası ve doğal zenginlikleriyle büyük bir potansiyele sahip olduğunu, ancak kentin modern bir kimlik kazanması için planlı adımlar atılması gerektiğine dikkat çekti.
Karakösehaber internet sitemize açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Faruk Kaya, Ağrı’nın coğrafi avantajları ve doğal zenginlikleriyle dikkat çeken bir kent olduğunu belirterek, “Ancak, kentin gelişimi için atılacak doğru adımlar, hem yaşam kalitesinin artırılması hem de ekonomik büyüme açısından kritik önemdedir. Günümüz dünyasında su kaynaklarının ve doğal çevrenin etkin kullanımı, modern kentlerin geleceği için kritik bir strateji haline gelmiştir. Ağrı’nın modern bir kent kimliği oluşturma sürecindeki temel engeller arasında plansız kentleşme, ağır iklim koşulları, kırsal yaşamın şehirdeki etkileri ve yetersiz altyapı yer alıyor.
Ağrı’nın bu engelleri aşarak modern, yaşanabilir bir kent kimliği kazanması büyük ölçüde kentsel planlamaya ve rekreasyon alanlarının geliştirilmesine bağlıdır. Kentte, merkezden çevreye doğru yayılan yapılaşma ve nüfus artışıyla birlikte, konut projeleri ve ticari gelişmeler hız kazanmıştır. Ancak bu gelişmeler, beraberinde çevresel ve estetik kaygılar getirerek kentsel yaşanabilirliği gündeme taşımaktadır.
Rekreasyon, yalnızca dinlenme ve eğlence alanları değil; aynı zamanda kentin estetik ve sosyal yapısına katkı sağlayan, insanları doğayla buluşturan, sağlıklı yaşamı teşvik eden ve sürdürülebilir kentsel gelişimi destekleyen bir unsurdur. Ağrı’da özellikle son yıllarda artan rekreasyon alanları, bu anlamda önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Millet Bahçesi, Küpkıran Kayak Merkezi, Baraj Yolu Mesire Alanları ve Murat Nehri üzerindeki projeler, kentin potansiyelini açığa çıkaran ve halkın sosyal ihtiyaçlarını karşılayan alanlardır. Ancak bu alanların etkin kullanımı ve düzenli bakımı, kentsel yaşam kalitesini artırmada kritik bir rol oynayacaktır” dedi.
Modern kentlerde rekreasyon alanlarının tüm mahallelere eşit şekilde yayılması ve herkes için erişilebilir olması gerektiğine de değinen Prof. Dr. Faruk Kaya, “Ağrı’da bu alanların merkezi bölgelerin ötesine taşınması, periferik bölgelerde yaşayan halkın sosyal ihtiyaçlarını karşılamak açısından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, bu alanların doğayla uyumlu ve estetik bir şekilde tasarlanması, kentin kimliğini güçlendirecektir. Ağrı kentinin en önemli doğal zenginliklerinden biri olan Murat Nehri ve kolları, kentsel tasarımda etkili bir şekilde kullanılabilir. Örneğin, Murat Nehri ve kolları üzerinde yapılan ve yapılması planlanan projeler, doğal güzelliklerin kentsel yaşamla entegrasyonuna katkı sağlayacaktır. Dünyanın önde gelen şehirlerinde olduğu gibi, su kaynaklarının estetik ve fonksiyonel bir tasarım unsuru olarak değerlendirilmesi, Ağrı’ya hem ekonomik hem de sosyal açıdan büyük faydalar sunabilir” ifadelerini kullandı.
Ağrı’nın kültürel mirasının da kentin ekonomik kalkınmasında önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Faruk Kaya, “Coğrafi işaret almış Ağrı Geven Balı, Ağrı Yaprak Döneri, Ağrı Tulum Peyniri ve Ağrı Haşıl Yemeği gibi ürünler, yalnızca gastronomik zenginliği değil, aynı zamanda turizm açısından büyük bir cazibeyi temsil etmektedir. Bu ürünlerin tanıtımı için modern pazarlama alanlarının oluşturulması, hem yerel ekonomiye katkı sağlayabilir hem de kenti bir gastronomi merkezi haline getirebilir. İtalya’nın Bolonya kentinde olduğu gibi, yerel ürünlerin tanıtıldığı pazar alanları ve gastronomik etkinlikler, kentin uluslararası düzeyde tanınmasını sağlayabilir” diye konuştu.
Ağrı Dağı'nın Nuh'un Gemisi ile özdeşleşmesinin inanç ve kültürel turizmde büyük bir potansiyel sunduğunu da dile getiren Prof. Dr. Faruk Kaya, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Dünya genelinde benzer temalı projeler, turizmde önemli ekonomik ve kültürel katkılar sağlamaktadır. Örneğin, ABD’deki "Noah's Ark Encounter" ve Hong Kong’daki Nuh’un Gemisi müzesi, hem ziyaretçi sayıları hem de meydana getirdikleri gelirle dikkat çekmektedir. Ağrı’da da Nuh'un Gemisi temalı bir ziyaretçi merkezi ve müze inşa edilmesi, kentin ekonomik kalkınmasına ivme kazandırırken, bölgeye özgün bir kimlik kazandırabilir.”
Ağrı’nın modern bir kent kimliğine kavuşması için kent içinde kalan kırsal unsurların dönüştürülmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Faruk Kaya, “Kentsel dönüşüm kapsamında eski yapılar, modern mimari standartlara uygun şekilde yenilenmeli; hayvan barınakları ve ahırlar kent dışına taşınmalıdır. Ayrıca, yeşil alanlar artırılmalı, Murat Nehri çevresi rekreasyon alanlarıyla değerlendirilerek estetik bir cazibe merkezi haline getirilmelidir. Kent genelinde altyapı sistemlerinin modernizasyonu, cephe giydirme projeleri ve düzenli pazar yerleri oluşturularak hem kentsel yaşam kalitesi artırılabilir hem de kentin görünümü iyileştirilebilir. Bu adımlar, Ağrı’nın kırsal izlerden arınarak modern bir kent haline gelmesine katkı sağlayacaktır. Sonuç olarak, Ağrı’nın gelişimi, sahip olduğu su kaynakları ve doğal çevreyle uyumlu bir şekilde planlanmalı; rekreasyon alanları, kültürel projeler ve yerel ürünlerin tanıtımıyla desteklenmelidir. Murat Nehri Projesi’nin tamamlanması, Nuh’un Gemisi Müzesi’nin hayata geçirilmesi ve kış turizmine yönelik Bubi Dağı ve Güneykaya Kayak Merkezleri gibi alanların yeniden yapılandırılmasının yanı sıra kış memleketi olan Ağrı’ya modern bir alışveriş merkezinin bir an önce kazandırılması, hem yerel halkın sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak hem de kente ekonomik katkı sağlayacaktır” şeklinde konuştu.