Öğrencinin biri sözlüde 30 Ağustos Zaferini anlatıyormuş.
"Bu ülkenin düşmanı olan Azeriler, 2022 yılının Mart ayı zaferiyle çöle döküldü, Doğu Anadolu Bölgesi düşman işgalinden kurtarıldı, biz bunu..."
Hoca'nın tuhaflaştığını görünce;
"Hocam, varsa bir yanlışım söyleyin düzelteyim..." demiş.
Hoca;
"Neresini düzelteceksin evladım! Düşman olan Azeriler değil Yunanlılar, savaş 2022 yılında değil 1922 yılında yapıldı. Mart ayında değil Ağustos ayında zafer kazanıldı, düşmanı çöle değil denize döküldü, Doğu Anadolu Bölgesi değil Ege Bölgesi kurtarıldı..."
* * *
Şimdi anlatıyorlar:
"Biz hep sizin yanınızda durduk, devlet kapılarını sizler için sonuna kadar açık tuttuk, bu şehirdeki; köylünün, çalışanın, emeklinin, garip gurebanın sesi olduk.
Bu şehri hep koruduk ve kolladık, komşu şehirlere karşı size hep pozitif ayrımcılık yaptık.
Bizi bu şehirde temsil edenler, hep size hizmet ettiler, hep sizi düşündüler, şehrinizi bölgenin parlayan yıldızı yaptılar..."
Tuhaflaştığımızı görünce:
"Yine de varsa bir yanlışımız, söyleyin düzeltelim..." diyorlar.
Ah be merkez, neresini düzelteceksin!
Ayak sizi her yere götürüyor da, yüzünüz varsa bir de halka çıksanız!
Bu şehirde krallık ilan eden piyonları, bir de halktan duysanız!
Hatayı, suçu, günahı herkes başkasına yükler de..
Siz, biraz da aynada kendinize baksanız!