AH YİNE HİSLENDİM !

Raif Medetoğlu

Dostlar!

Şu verimi bol münbit vatan toprakları bizim,
Bu dağlar, ovalar ,yaylalar ve şırıl şırıl akan nehirler ,dere tepe, ormanlık alanlar bize
ata ve ecdadımızdan yadigar kaldı.

Üç asırdan fazla bir zaman dilimini sırasıyla bu coğrafyada mavzer ucundaki mermilerin ve müfreze gelecek endişesi ve korkusuyla tükettik.
Ama şimdi o eski kahırlı günler yok.

( Ah mala hesenê şehin Ah ! )
Ah şöyle yüz yıl öncesine imkan olsaydı gidiverseydim.
Hiç görmediğim ama görmek istediğim Medet dedemin o nasırlı avucunun içini Babamın hakkı için doyasıya öpseydim.

Şu dağ kekiği kokan atadan yadigar mergezerin yamaçlarında, rüzgârlı bir şafak vaktinde ruhumu alıp(warê uto )yaylasına gidesim var.
Sessiz ve ıssız bir vadide tefekkür deryasına dalmanın hazzını yaşamak ne güzel olurdu.


Azar azar tükeniyoruz...

Evet dostlar!
Derin derin düşünürken beni en çokta çaresiz iki yana bitab düşmüş, elleriyle dizlerini ovuşturan, yorgun gözleriyle en mahzun bir şekilde ufka bakan ve umutlarını çocuklarına bağlayan, büyüdükçe küçülen yaşlı adamların dizlerinde vücut bulmuş sızı ile birlikte kaderi acılar ile yoğrulmuş mergezerin yükünü sırtında taşıyan kadınların hayat hikayeleri gözümde canlandı.

Efendim ,çileli bir hayata rağmen tebessümü yüzünde eksik etmeyen asırlık, gam yüklü insanlar vardı köyümüzde, kelimelerin ruhuyla seslenirken (ez kurban) ifadesi ile gönlümüze ılık bir duş aldıran hikmetli kadınlarımız ve erkeklerimiz vardı.

Allah hepsine rahmet eylesin, kalanlara sağlık sıhhat ve afiyet diliyorum.

Doğrusu hepimiz çok farklı imtihanlar ile sınandığımız bir dünya'da yaşıyoruz.
Ölümün yüzüne gülen koca çınarlarımızı kaybettik.
O güzel anılarını arkalarında bırakıp hak ve hakikat yurduna göçüp giden sevdiklerimiz vardı.
Burnumuzun direğini sızlatarak gittiler.

"Ömür sermayemizi tükettikçe tükettik".


Elbet bu fani bi-karar dünyadan bizde bir gün göçüp gideceğiz evvelkiler gibi, belki de talihsizliğimiz enaniyetin kalınlaştığı ve Gafletin kuvvet bulduğu bir asıra denk gelişimiz oldu.

İmtihan dünyası sınanıyoruz işte;

Yerde yürüyen karıncaya, gökte uçan kuşa merhamet nazarıyla bakan insanları özledik.

Şimdi bizler asırlar sonrası nesiller olarak bambaşka mekanlarda, bambaşka dünyalarda
Belki biraz imanı hafiflemiş ,evet, belki de çok hafiflemiş, insanlığını yitirmiş asrın devrik insanları olarak topyekûn vicdan fukarası olduk ve öldük...

Selamı ve tebessümü eksik etmeyen insanlar gitti. Yerine somurtkan günah girdabında kalbi kirlenmiş, burnu iki karış havada kontrolden çıkmış tabiri caizse kaportası cilalı fakat içi ifsad olmuş kimseler geldi...

Ah ulan köyümüzün delisi Rıza !
Beyler, öyle deli dediğime bakmayın deli ama bazen veli gibi konuşur bizim Rıza ...

Ah yine hislendim !

İyiliğe güzelliğe Bismillah demeyi ihmal etmeyin...

Hz peygamber (SAS) şöyle buyurmuştur.

"Kişi sevdiği ile beraberdir".

Ne güzel bir söz bu böyle,
Ayrı düştüm diyenler kalbini yoklasın.
Niyetler bozuk olunca hata yapma olasılığı çok yüksek oluyor.

İslam'da esas olan akrabalık bağı değil iman ve İrfan kardeşliğidir.
Ancak ,akrabalık uhrevi olunca daha kıymetli oluyor.

Heyhat!
Geçmiş hayatın değer merkezli münasebetlerini katlettik.
Kentleşme ile birlikte akrabalık bağlarını telef ettik.

Hiç kuşkusuz, Ruh dünyası maneviyat üzerine inşaa edilmemiş bir neslin maddi hayatını konforlu hale getirmek için mücadele ederek neslimize en büyük kötülüğü yaptık...

Gençler bu gidiş nereye !

Elinizdeki bu teknolojik melaneti bırakın ailelerinizin yüzüne bakın Annenizin yüzündeki kıvrımların altındaki çiziklere bakın.
Ne yazıktır ki, öyle bir asra denk geldik ki ,

"Aynı evde birbirimizi görmeden yaşlanıyoruz"..


Bir kardelen çiçeği gibi güneşi görünce eridik.
Evet, eritik bütün o marifet kokan meziyetlerimizi ,akşamın loş karanlığında muhabbetle demlenen çayları aykırılıklar ile selamsızlar çoğalınca bitirdik...

Hepsi gülen bir fotoğrafta saklı kaldı...

Ömrümüz geçiyor yüzlerce şiir ve kederle.

Kıymet bilen yüreği ve kalbi pak olan insanlığın yüz akı dostlara selam ve dua ile...

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.