Karakösehaber internet sitemize açıklamalarda bulunan tarihçiler, bu köklü sanatı desteklemek ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla Ahlat’ta her yıl değişik çalışmalar yapıldığını söylediler.
Tarihçiler, “Taş işçiliği, hem zaman hem de maliyet açısından zahmetli bir süreç gerektirmektedir. Bu durum, özellikle modern yapılaşmada insanların daha ucuz ve kolay erişilebilir malzemelere yönelmesine neden olmaktadır. Beton ve diğer modern inşaat malzemeleri, taş işçiliğine göre daha ekonomik ve hızlı çözümler sunmaktadır. Bu eğilim, taş işçiliği sanatının geleceği konusunda bazı endişelere yol açmaktadır” dediler.
Ahlat’taki taş ustalarının geleneksel sanatlarını yaşatmaya devam ettiğini de vurgulayan tarihçiler, “Taş işçiliği, sadece estetik bir değer taşımakla kalmamakta, aynı zamanda bölgenin tarihî mirasını ve kültürel kimliğini de yansıtmaktadır. Her taşın üzerine işlenen motifler, ustaların el emeği ve göz nuru ile şekillenirken, aynı zamanda Bitlis’in kadim tarihine de tanıklık etmektedir” ifadelerini kullandılar.
Bitlis’in taş işçiliği sanatının modern çağın getirdiği zorluklara rağmen ayakta kalma mücadelesi verdiğini kaydeden tarihçiler, “Bu sanatın yaşatılması, sadece bölge için değil, Türkiye’nin kültürel mirası açısından da büyük önem taşımaktadır.
Ahlat Kaymakamlığı’nın düzenlediği yarışmalar ve diğer destekleyici faaliyetler, bu sanatın geleceğe taşınmasına katkıda bulunurken, taş ustalarının bilgi ve becerilerini de yeni nesillere aktarmaktadır.
Bitlis’teki taş işçiliği sanatı, geleneksel yöntemlerle inşa edilen eserlerin estetik değerini ve kültürel önemini koruma mücadelesi veren bir sanat dalı olarak, modern dünyanın hızla değişen dinamikleri karşısında varlığını sürdürmeye devam etmektedir” şeklinde konuştular.