Bu efsane, adanın adının kökenine ve iki aşık gencin trajik hikayesine dayanmaktadır.
Akdamar Adası ve Kilisesi
Akdamar Adası, Van Gölü'nün kıyısına 5 kilometre uzaklıkta, bugün yalnızca martıların yaşadığı bir yerdir. Adanın en dikkat çeken yapısı, MS 815 yılında inşasına başlanan ve yapımı yüz yıldan fazla süren Akdamar Kilisesi'dir. Ermeni kilisesi olan bu yapı, içindeki kabartmalarla kutsal kitaplardaki hikayeleri resmeder. Ancak adanın isminin kökenine dair tarih kitaplarında bilgi bulunmamakla birlikte, bu konuda bir efsane anlatılmaktadır.
Efsanenin Başlangıcı
Efsaneye göre, adaya yalnızca keşişler ve keşiş olmak isteyenler ayak basabilirdi. Kilisenin baş keşişinin Tamara isimli güzel bir kızı vardı ve adanın karşı kıyısındaki Gevaş'ta yalnız yaşayan genç bir delikanlı, gölde avlanırken tesadüfen adaya çıkar.
Badem ağaçlarının arasında dolaşırken, Tamara'yı görür ve ona aşık olur. Tamara da delikanlıya karşı ilgisiz kalamaz ve gizli gizli buluşmaya başlarlar.
Gizli Buluşmalar
Buluşmaları keşfedilmemek için geceleri yapmaya karar veren Tamara ve delikanlı, gece kayalığa yakılan bir mum ışığıyla haberleşirler. Tamara, mumu yakar ve delikanlı bu ışığı görüp gölün dalgaları arasında yüzerek ona ulaşır.
Ancak bir gün, Tamara'yı kıskanan bir keşiş kızı, bu durumu baş keşişe bildirir. Keşiş, bu buluşmaları gözleriyle gördükten sonra, durumu kendi onurunu koruyarak çözmeye karar verir.
Trajik Son
Fırtınalı bir gece, Tamara kayalığa gitmezken, keşiş mumu yakar. Delikanlı, Tamara'nın ışığını gördüğünü sanarak kendini gölün azgın dalgalarına atar ve yüzerken tükenir. Son nefesinde, "Ah Tamara!" diye haykırır. Bu acı dolu çığlık, adanın dört bir yanında yankılanır. Durumu anlayan Tamara da kendini gölün sularına bırakır ve iki aşık sonsuza dek gölün derinliklerinde birleşir.
Akdamar İsminin Kökeni
Delikanlının "Ah Tamara!" diye haykırışı zamanla adanın ismine dönüşür. Başta "Ah Tamara!" olarak anılan ada, zamanla Akdamar olarak değişir. Bugün, hem bu trajik aşk hikayesi hem de tarihi kilisesiyle Akdamar Adası, Van Gölü'nün en önemli kültürel miraslarından biri olarak anılmaktadır.