Karakösehaber internet sitemize açıklamalarda bulunan tarihçi Özgür Aslan, bu mescidin Ebu’l Muammeran Camii’nden Ebu’l Menuçehr Camii’ne giden çarşı yolunun doğusunda yer aldığını ve bu yönüyle şehrin önemli ticaret yollarından birinin üzerinde konumlandığının düşünüldüğünü söyledi.
Özgür Aslan, “Selçuklu Çarşı Mescidi’nin inşa tarihi net olarak bilinmemekle birlikte, yapının mimari özelliklerine dayanarak 11. yüzyılın ikinci yarısından 12. yüzyılın başlarına kadar bir dönemde yapıldığı tahmin edilmektedir. Kitabesinin bulunmaması nedeniyle net bilgiye ulaşılamasa da Ani’nin Selçuklu hâkimiyeti altındaki dönemi, bu mescidin muhtemel inşa tarihi olarak kabul edilmektedir” dedi.
Doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen bir plana sahip olan mescidin sade ve işlevsel mimarisiyle dikkat çektiğini ifade eden Aslan, “Yapılan kazılarda ortaya çıkarılan taş ayaklar, mescidin harim mekânının sekizgen kesitli iki taş kaide üzerine ahşap destekli bir yapıya sahip olduğunu düşündürmektedir. Güney duvarında yer alan dikdörtgen mihrabı ise ibadet mekânının ana unsurlarından biridir” diye konuştu.
2021 yılındaki kazı sezonunda keşfedilen Selçuklu Çarşı Mescidi’nde konservasyon çalışmalarının gerçekleştirildiğini ve yapının koruma altına alındığını vurgulayan Aslan, “Bu çalışmalar, mescidin daha fazla zarar görmesini önlemek ve gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlamak amacıyla yapılmıştır. Uzmanlar, yapının taşıdığı tarihsel ve mimari önemi göz önünde bulundurarak restorasyon ve koruma sürecini titizlikle yürütmektedir” ifadelerini kullandı.
Selçuklu Çarşı Mescidi’nin Ani Ören Yeri’nde keşfedilen Selçuklu dönemi yapıları arasında önemli bir yer tuttuğunu da söyleyen Aslan, “Ani’nin ortaçağdaki kozmopolit yapısına dair yeni ipuçları sunan bu mescit, bölgedeki ticari ve sosyal yaşamın bir yansıması olarak kabul edilmektedir. Ziyaretçilerini tarih içinde bir yolculuğa çıkaran Ani, bu yeni keşifle birlikte, zengin kültürel mirasına bir yenisini daha eklemiş oldu” şeklinde konuştu.