Kilonun artmasıyla birlikte eklemlere binen yükün de arttığını ifade eden Prof. Dr. Sevimli, bu durumun kıkırdak dokusuna zarar verebileceğini, eklem sıvısının azalmasına, sürtünmenin artmasına ve kıkırdak hasarlarına yol açabileceğini vurguladı. Kıkırdaklardaki bozulmaların zamanla kemik yüzeylerini açığa çıkararak ağrıya neden olabileceğini belirten Sevimli, bu durumun eklem hareketlerini kısıtlayarak yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini söyledi.
Sağlıklı eklem yapısının korunmasının özellikle çocukluk döneminden itibaren önemli olduğunu ifade eden Sevimli, dengeli bir kalsiyum alımı, düzenli güneşlenme ve doğru beslenmenin bu süreçte kritik rol oynadığını belirtti. 40 yaş sonrasında eklem sıvılarının doğal olarak azalmaya başladığını ve bu durumun eklem ağrılarının artmasına neden olabileceğini dile getiren Sevimli, sağlıklı bir yaşam tarzının eklem sağlığı üzerindeki olumlu etkisini vurguladı.
Eklem sağlığını korumak için düzenli egzersiz, doğru oturma ve hareket alışkanlıkları ile kilo kontrolünün önemine dikkat çeken Prof. Dr. Sevimli, tedavi süreçlerinde fizik tedavi, ağrı kesiciler ve gerektiğinde cerrahi müdahalelerin kullanıldığını belirtti. İleri düzey hasarlarda protez cerrahisi ve kök hücre tedavisi gibi yöntemlere başvurulabileceğini kaydeden Sevimli, protez cerrahisinin yalnızca son çare olarak uygulanması gerektiğini sözlerine ekledi.