Bakan Çavuşoğlu ve Bakan Ersoy, turizmi değerlendirdi

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Hafter şimdi kaybediyor, kaybedecek. Kaybetmeye de mahkumdur. Siyasi süreç için bir fırsatı vardı onu da kaybetti....

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Hafter şimdi kaybediyor, kaybedecek. Kaybetmeye de mahkumdur. Siyasi süreç için bir fırsatı vardı onu da kaybetti. Böyle bir darbecinin bir ülkenin yönetiminde de yeri olmaması lazım. Darbecilerin hiçbir zaman hiçbir yerde yeri olmaması gerekiyor. Libya için en iyi çözüm, tek çözüm siyasi çözümdür" dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin yeni tip korona virüs (Covid-19) salgınıyla mücadelesindeki normalleşme sürecinde sunduğu güvenli turizm hizmetlerinin anlatıldığı, Antalya'da düzenlenen "Yeniden Keşfet" tanıtım etkinliğinde basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un ev sahipliğinde gerçekleştirilen etkinliğin ikinci gün konuğu Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu oldu. Türkiye'nin tanıtımında kullanılan "Yeniden Keşfet" sloganıyla düzenlenen buluşmada basın mensuplarından gelen soruları yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, "Türkiye 120'den fazla ülkeye tıbbi ekipman sağladı. Türkiye yardımlarını hiç esirgemedi ve güçlü sağlık alt yapısı sayesinde yardımlarını sundu. Bunların sonucunda Covid-19'la mücadele ederken bir yandan da ne kadar güçlü bir ülke olduğumuzu kanıtlamış olduk. Günlük verilerimizi sürekli olarak paylaştık ve Türkiye güçlü yanları sayesinde pek çok ülkeden daha önce normalleşmeye başladı. Aynı zamanda yeni normale başlarken turizm bizim anahtar alanlarımızdan biri. Güvenli, sağlıklı ve hijyenik şartlar altında konuklarımızı ağırlayacağız" açıklamasında bulundu.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un konuyla ilgili çok aktif bir diplomasi trafiğini idare ettiğini belirten Çavuşoğlu, "Tüm ülkeler ile irtibatlarımızı sürdürdük. Sağlık sistemimizle de açıkladık. Ülkemiz hakkında veya sağlık sistemiyle ilgili merak edilenleri paylaştık. Bazı ülkelerin Türkiye'yi riskli bir destinasyon sınıfına koymasıyla ilgili hayal kırıklığına uğradık. Çünkü Covid-19'a karşı Türkiye, dikkatli önlemler almaya çalışıyor. Turizm endüstrimiz yabancı konuklarımız için de hazır. Bizler kendimize güveniyoruz. Aynı zamanda da yeni normal süreç için hazırlıklı durumdayız" dedi.

"RAKAMLARI KARŞILAŞTIRACAK OLURSANIZ, TÜRKİYE'NİN AB ÜLKELERİNDEN DAHA İYİ BİR İŞ ÇIKARDIĞINI GÖRECEKSİNİZ"

Almanya'nın yayınladığı seyahat bildirgesinde Türkiye'yi riskli gruba almasıyla ilgili konuşan Çavuşoğlu, "Tabii ki iki ülke arasındaki ilişkiler sadece turizmle alakalı değil. Ama turizm iki ülke arasında çok önemli bir husus. Almanya'da yaşayan çok sayıda Türk var. Bu vatandaşlarımız ülkeye geri dönüş yapmak istiyorlar. Geçtiğimiz günlerde iki ülkenin liderleri bu konu hakkında konuştular. Bir takım kriterler belirlenmesi gerekiyor. Ülkelerin sağlık kapasitesine bağlı olarak ve turistlere sunduğu imkanlara bağlı olarak turizm ve sağlık sektöründeki uzmanların belirli kriterlerin belirlenmesi lazım. Kaç tane AB üyesi ülke, Covid-19'la savaş konusunda Türkiye'den daha başarılı. Sizler rakamları karşılaştıracak olursanız diğer AB ülkesinden Türkiye'nin daha iyi bir iş çıkardığını görebilirsiniz. Sadece Avrupa'da değil, Türkiye'de de bu durum böyle. Türkiye ve Almanya, dünyanın en iyi sağlık sistemine sahip ülkelerden ikisi. Almanya ile olan diyalog ve işbirliğimizi devam ettirmek durumundayız" şeklinde konuştu.

"IRAK'IN SINIR VE TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ DESTEKLİYORUZ"

Türkiye ile Irak arasındaki ilişkilerle ilgili gelen soruya ise Çavuşoğlu, "Irak bizim komşumuz, kardeş ülke. Kardeş ülke Irak'la ilişkilerimizi her zaman her alanda geliştirmek için çaba sarf ediyoruz. Son 5-6 yıldır Irak farklı sorunlarla karşı karşıya kaldı. Tam kendilerini toparlayacakları sırada DEAŞ terör örgütünün işgaline maruz kaldı. DAEŞ'le mücadelede kardeş Irak'a güçlü destek verdik. Suriye'de de askerlerimizi mücadelede sahaya sürdük. Hükümetler kuruldu, protestolar başladı. Bakıyoruz ki hala içeride protestolar ve iç politikada karışıklıklar mevcut. Biz istikrarlı bir Irak istiyoruz. Irak'ın sınır ve toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Irak'ın yeniden inşası için 5 milyar dolar kredi taahhüdünde bulunduk. Irak'ın inşası için önemli projelerde kullanacağız. Irak'ın su yönetiminde bazı eksiklikler gördük. Su fazla oluyor, Türkiye suçlanıyor. Az oluyor yine Türkiye suçlanıyor. Su temininde de yakın işbirliği içindeyiz. Bu istikrarsızlıktan en çok faydalananlar terör örgütleri oldu. Yeni hükümete destek veriyoruz. Elimizden gelen desteği vermeye devam edeceğiz" dedi.

"KIBRIS RUM KESİMİ HARİÇ BÜTÜN AKDENİZ ÜLKELERİYLE İŞBİRLİĞİNE HAZIRIZ"

Yunanistan'ın Türkiye'yle işbirliği yapmaya hazır olmadığını söyleyen Çavuşoğlu, "Türkiye olmadan Doğu Akdeniz'de hiçbir anlaşmanın, adımın faydası da yok geçerliliği de. Bunu sözle anlatamadık şimdi icraatlarımızla anlatıyoruz. Cenevre'de çok yakın arkadaşım olan Nikos Dendias'la bir araya geldim. Kamuoyu baskısının Türkiye'yle işbirliğine sıcak bakmadığını söyledi. Diplomasi de bir tabir var; tango için iki kişiye ihtiyaç var. Tek tarafla olmaz. Bir tarafın arzu etmesi yetmez. Yunanistan'ın da hazır olması lazım. Niye Türkiye'yi dışlamaya çalışıyorsunuz? Niye KKTC'nin haklarını yok saymaya çalışıyorsunuz. Biz, Kıbrıs Rum Kesimi hariç bütün Akdeniz ülkeleriyle işbirliğine hazırız. Paylaşmayı öğrenmeliyiz" ifadelerine yer verdi.

LİBYA'YLA İLGİLİ GELEN SORUYA İSE BAKAN ÇAVUŞOĞLU ŞU AÇIKLAMAYI YAPTI:

"Şu ana geldiğimiz noktada meşru hükümetin sahada güçlendiğini görüyoruz. Ama geçmişte ateşkes ve siyasi sürece odaklanma konusunda bizim BM çatısı altında çabalarımızın yanında Rusya ile İstanbul ve Moskova'da girişimlerimiz oldu. Berlin Konferansı'nın başarılı olması için Türkiye önemli bir rol üstlendi. Bir tarafta meşru yönetim, diğer bir tarafta darbeci, korsan bir kişi. Maalesef Hafter, tüm dünyanın çağrısını rağmen dinlemedi ve saldırganlığı arttı. Hafter şimdi kaybediyor, kaybedecek. Kaybetmeye de mahkumdur. Siyasi süreç için bir fırsatı vardı onu da kaybetti. Böyle bir darbecinin bir ülkenin yönetiminde de yeri olmaması lazım. Darbecilerin hiçbir zaman hiçbir yerde yeri olmaması gerekiyor. Libya için en iyi çözüm, tek çözüm siyasi çözümdür" dedi.

Programı Almanya'dan takip eden bir basın mensubunun görevlerinden alınan HDP'li Belediye Başkanlarıyla ilgili sorduğu soruya Çavuşoğlu, "Görevden alınan belediye başkanlarının terörü desteklediği yönünde ciddi kanıtlarımız var. Hazineden gelen parayı teröristlere aktarıyorlar. Bunu hangi ülke görmezden gelebilir. Bunun ayrımına iyi varmak lazım. Politik karar ve konuları diğerlerinden ayırmak lazım" cevabını verdi.

Almanya'da bazı aşırı sol ideolojileri olan politikacılar bulunduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Benim hiçbir ideoloji ile problemim yok. Sağ olsun, sol olsun. Ama ırkçılığa karşıyım. Bu politikacılar PKK'yı destekliyor. PKK'yı terörist sıfatından çıkartmaya çalışıyorlar. Bu adil mi? Objektif bir yaklaşım mı? Türkiye'de sonuçta hukuk sistemi var, avukatlar var. Bu kararlar bu hukuk sistemi çerçevesinde alınıyor" ifadelerini kullandı.

"KRİTERLERİ 70 ÜLKEYE GÖNDERDİK"

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Güvenli Turizm Sertifikası'nın Covid-19 pandemisi sonrasında nasıl kullanılacağını açıkladı. Ersoy, "Biz bu kriterleri yaklaşık 70 ülkeye gönderdik. Dilerlerse bu sertifika sistemini kullanabilirler. Bizden böyle bir talepte bulunurlarsa biz onlara memnuniyetle bunu anlatırız. Biz bu programa 1 Haziran itibariyle başladık. Şimdiye kadar yaklaşık 400 otel bu sözleşmeyi imzaladı. Umuyoruz ki bu sayı 2 binden fazlaya çıkacaktır. Bu son derece şeffaf bir program. Bu program çerçevesinde uluslararası şirketlerle çalışıyoruz. Buradaki mesele, programın uygulanması değil otelcilerin ve turizm sektörünün buna hazır olması. Bu program otelciler için ciddi bir maliyet getiriyor. Biz bu sertifikasyon programına Covid sonrasında da devam etmeyi planlıyoruz. Bizim için önemli olan bu. Şu an 132 kriterimiz var, ileriki dönemde belki bazı kriterler çıkartılacak belki yenileri eklenecek. Turizm sektörünün geleceğinde böyle bir program gerekiyor. Bu program hizmet sektörünün standartlarını da yükseltiyor" dedi.

"OTELLERİN YÜZDE 50'SİNİ AÇABİLİRSEK BAŞARILI OLURUZ"

'Güvenli Turizm Sertifikası" sonucunda turist sayısında yaşanabilecek artışı değerlendiren Ersoy, "Uluslararası havayolu açıldığında daha net bir cevap verebilirim. Bizim için şu anda hedef belirli bir rakama ulaşmaktan ziyade turizm sektörünü yeniden başlatmak. Otellerin yüzde 50'sini bu süreçte açabilirsek başlangıç için başarılı oluruz" ifadelerini kullandı.

"ÖZELLİKLE TURİZM ANLAMINDA 2023 HEDEFLERİMİZE ULAŞACAĞIZ"

Covid-19 salgınında yaşanabilecek olası bir ikinci dalga konusunu da değerlendiren Ersoy, "Ben kişisel olarak ikinci dalga olayına inanmıyorum. 2023 hedefimiz 75 milyonluk turist ve 7 milyar dolarlık gelir. 2021 için yapılan ilk rezervasyonlarda bu rakamların anında artacağını gözlemledik. Çünkü 2020 yılına rezervasyon yaptıran turistlerin ve gelemeyen turistlerin hepsi rezervasyonlarını bir sonraki yıla aktardılar. İnsanlar Türkiye'yi seviyorlar ve gelmek istiyorlar. Bence biz 2023 hedefimize ulaşacağız. Özellikle turizm anlamında" diye konuştu.

(Emin Kuvat - Cem Geçim/İHA)

Kaynak: İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri