Bakan Dönmez: “Yunanistan’ın son yıllarda dile getirdiği hak iddialarını da rahatlıkla çürütebiliyoruz”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye olarak uluslararası alanda hukuktan kaynaklanan haklılığa sonuna kadar inanıldığını belirterek,...

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye olarak uluslararası alanda hukuktan kaynaklanan haklılığa sonuna kadar inanıldığını belirterek, "Yunanistan'ın son yıllarda dile getirdiği hak iddialarını da rahatlıkla çürütebiliyoruz" dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, özel bir televizyon programına katılarak basın mensubunun sorularını yanıtladı. Bakan Dönmez, Sakarya Gaz Sahasında önemli bir ekonomik rezerv tespit ettiklerinde paylaşacaklarını belirterek, "Bizim beklentimiz 405 milyar metreküp rakamının üstünde ilavesi şeklinde olacak. Yeni haberle ilgili olarak Haziran ayını bekleyelim. Biz emin olmadan açıklama yapmıyoruz. O çalışmalar da Haziran ayı içerisinde tamamlanmış olur" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin sahip olduğu sondaj gemilerinin alındığı zaman ilk etapta bu gemileri işletecek insan kaynağı olmadığını aktaran Dönmez, "Ama birkaç sene içerisinde şu anda orada çalışanların neredeyse 3'te 2'si kendi insan kaynağımızdan oluşmaya başladı. Benzer bir tecrübeyi bu sahanın üretime hazırlanmasında da yaşamak arzusundayız. İnşallah büyük bir aksilik olmadığı takdirde 2023 yılında bu sahayı üretime almış olacağız. Burada bildiğiniz gibi 30-40 arasında bir kuyu açmayı planlamıştık. İlk üretim için bu kadar kuyunun açılmasını beklemeye gerek yok. Belki 5-6 kuyudan sonra da faz faz, etap etap devam edecek. Muhtemelen 4 fazda 2027-2028'de maksimum üretim seviyesine ulaşmış olacağız. Bu konuştuğum konu Sakarya Gaz Sahası ile alakalı. Ama komşu sahalarda yeni keşifler olursa o zaman bizim üretim planlarımızda değişikliğe gitmemiz gerekecek" değerlendirmesini yaptı.

"YUNANİSTAN'IN SON YILLARDA DİLE GETİRDİĞİ HAK İDDİALARINI DA RAHATLIKLA ÇÜRÜTEBİLİYORUZ"

Akdeniz'de son 3 yıldır 8 tane derin deniz sondajı yaptıklarını hatırlatan Bakan Dönmez, şunları kaydetti:

"Bunların 3 tanesi KKTC'den aldığımız sahalardı. Diğer 5 tanesi de bizim kendi kıta sahanlığımızın olduğu bölgelerdi. Bir taraftan da sismik çalışmalar da devam ediyor. O bölgelerde uluslararası deniz hukukuna uygun kendi hak ve menfaatlerimiz var. Buradan bir taviz vermemiz söz konusu değil. Biz bir taraftan da masadan kalkmak istemiyoruz. Biz çünkü uluslararası hukuktan kaynaklanan haklılığımıza da sonuna kadar inanıyoruz. Yunanistan'ın son yıllarda dile getirdiği hak iddialarını da rahatlıkla çürütebiliyoruz."

Keşfe yakınlık konusunda açılan kuyularda gaz emareleri olduğunu ifade eden Dönmez, "Fakat emin olmadığımız ve ekonomik bir rezerv bulmadığımız için açıklamadık. Şimdi uzmanlarımız her bir sondajdan sonra elde edilen verileri daha önceden sismik elde edilen verilerle kontrol ediyorlar. Gaz emaresini gördüğümüz yerlerde birkaç sondajımız daha olabilir. Ümitliyiz. Çünkü biliyorsunuz Doğu Akdeniz'de bizim dışımızda kıyısı olan ülkelerin yaptığı keşifler var. Hatta üretimleri söz konusu" dedi.

Türkiye'nin bugün hem elektrikte hem de doğal gazda arz güvenliği sorunu olmadığını belirten Dönmez, bu aşamaya gelinen süreç boyunca kaynak ve teknoloji çeşitliliği yaptıklarını aktardı.

"DÜNYADA İLK KEZ GAZ HALİNDE DEĞİL LNG YANİ SIVI OLARAK DA KARA TANKERLERİNE İKMAL KABİLİYETİNE ERİŞTİK"

Ertuğrul Gazi Gemisi'nin geçen ay Türkiye'ye intikal ettiğini anımsatan Dönmez, "Ülkenin talep fotoğrafına bakarak farklı güzergahlardan farklı kaynakların girmesi sistem güvenliği açısından son derece önemli. Gemimiz FSRU gemisi. Günlük 20 milyon metreküp gazı, sıvılaştırabilecek. Belki de dünyada ilk kez gaz halinde değil LNG yani sıvı olarak da kara tankerlerine ikmal kabiliyetine eriştik" ifadelerine yer verdi.

"DÖRDÜNCÜ BİR SONDAJ GEMİSİ DE OLABİLİR"

Türkiye'nin sondaj filosunu arttırmayı planladıklarını aktaran Dönmez, "Orada satın alma ya da kiralama bunlardan hangisi bizim için ekonomik olacaksa o yola gideceğiz. Şu anda 3 tane sondaj, 2 tane sismik gemimiz var. Dördüncü bir sondaj gemisi de olabilir. Bizim çünkü özellikle Karadeniz tarafında iş programımızda ciddi bir artış var" dedi.

"TOPLAMDA 4000 MEGAVATIN YARIŞMASINI TAMAMLAMIŞ OLACAĞIZ"

2017-2020 yılları arasında 2 tane 1000 megavatlık rüzgar YEKA ihalesi yaptıklarını hatırlatan Bakan Dönmez, "Bir tane de 1000 megavatlık güneş YEKA'sı yaptık. Şimdi güneşte 10,15 veya 20 megavatlık MİNİ YEKA diye adlandırdığımız ama toplamda 1000 megavata ulaşan yarışmaya daha çıktık. 74 tane yarışma yapılacak. Yapılacak tahsisatın neredeyse 10 katı kadar teklif geldi. Bunların dörtte biri kadar kısmı pandemi öncesi yarışmaları tamamlandı. ortalama fiyat 22-23 kuruş 1KWh olarak. Mayıs'ın sonuna kadar da kalan dörtte üçlük kısmı tamamlayacağız. Bu yıl da yine 1000 megavatlık YEKA GES ihalesini planlıyoruz. YEKA RES diye adlandırdığımız 2000 megavatlık başka bir yarışma daha olacak. Bunları da bu yıl içerisinde tamamlamış olacağız. Bunlar da tamamlanırsa neredeyse toplam 4000 megavatın yarışmasını tamamlamış olacağız" açıklamasını yaptı.

Türkiye'nin yenilenebilir enerjide kurulu güç itibariyle bakıldığında Avrupa'da 5. dünyada ise 12. sırada olduğunu kaydeden Dönmez, uluslararası alanda Türkiye'nin bu başarısının altı çizilerek sık sık dile getirildiğini vurguladı.

"BUGÜN İTİBARİYLE BAKTIĞIMIZDA ALTIN KAYNAĞI BİN 200 TONLARA ULAŞMIŞ DURUMDA"

Altın üretimi ve altın kaynağı konularına değinen Bakan Dönmez konuşmasını şunları ifade etti:

"Şöyle bir 15-20 öncesine gittiğimizde Türkiye'de altın üretimi sıfır mertebesindeydi. 2000 öncesi öğretimlere baktığımızda. Doğrudan altın üzerinde maden sahamız bile yoktu. Sadece bakırın gümüşün içerisinde onu üretirken altınlar vardı. Ama 2000'li yıllardan sonra özellikle arama faaliyetlerinin artmasına paralel olarak birçok saha keşfettik. Bugün itibariyle baktığımızda altın kaynağı bin 200 tonlara ulaşmış durumda. Geçtiğimiz yıl biz altın üretiminde rekor kırdık. Ama geçtiğimiz yıl bir başka rekorumuz daha var. O da ithalatta. 200 tonun üzerinde altın ithalatımız var. Yaklaşık 25-26 milyon dolarlık altın ithal etmişiz. Hedefimiz 5 yıl içerisinde altında üretimi 100 tonlar seviyesine çıkarmak. 100 ton ve üzerine çıktığınız zaman dünyada hemen hemen ilk 10'da altın üreticisi ülkeler arasında girmiş oluyorsunuz."

(Mustafa Cenik/İHA)

Kaynak: İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Teknoloji Haberleri