Bakan Özer: "2000’li yıllarda 500 bin olan öğretmen sayısı 1,2 milyona ulaştı"

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, "2000'li yıllarda 500 bin olan öğretmen sayısı, şu an itibarıyla 1,2 milyona ulaşmış durumda. Aynı zamanda derslik...

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, "2000'li yıllarda 500 bin olan öğretmen sayısı, şu an itibarıyla 1,2 milyona ulaşmış durumda. Aynı zamanda derslik ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısı da çok düşük seviyede" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Özer, "Eğitim Altyapısının Güçlendirilmesi", "Okullarda Afet Riski Yönetimi", "Güvenli Okullaşma ve Uzaktan Eğitim" projeleri ile salgın sürecinde okulların açık tutulması için gerekli tedbirler ve eğitime erişimin desteklenmesi konularını görüşmek üzere Dünya Bankasının Avrupa ve Orta Asya Bölgesi'nden Sorumlu Başkan Yardımcısı Anna Bjerde ve beraberindeki heyetle bir araya geldi. MEB Tevfik İleri Salonu'nda gerçekleşen toplantıda konuşan Bakan Özer, Dünya Bankasıyla çok önemli projeler gerçekleştirdiklerini dile getirerek, göreve geldikten sonra önceliklerinin odak noktasında eğitimde fırsat eşitliği olduğunu kaydetti. Türkiye'de son 20 yılda eğitime erişimi artırmak ve okullaşma oranını yükseltmek için çok ciddi yatırımlar yaptıklarını belirten Bakan Özer, "Bu yatırımlar, tüm eğitim kademelerindeki okullaşma oranlarına yansıdı. İlköğretimdeki okullaşma oranları zaten yüksekti ama ortaöğretimdeki okullaşma oranları yüzde 44'ten yüzde 88'e çıktı. Aynı zamanda yükseköğretimdeki okullaşma oranı da yüzde 14'ten yüzde 44'e ulaştı. Burada en kritik nokta okullaşmanın artmasında sosyoekonomik olarak dezavantajlı kesimin eğitime erişimi yükseldi. Aynı zamanda kız çocuklarının da okullaşma oranları ciddi oranda arttı. Özellikle 2014'ten sonra hem ortaöğretimde hem yükseköğretimdeki kız çocuklarının okullaşma oranları, erkek çocuklarının okullaşma oranlarını geçti" açıklamasında bulundu.

Okullaşma oranlarına paralel olarak son 20 yılda çok ciddi bir öğretmen alımı gerçekleştirdiklerini belirten Özer, "2000'li yıllarda 500 bin olan öğretmen sayısı, şu an itibarıyla 1,2 milyona ulaşmış durumda. Aynı zamanda derslik ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısı da çok düşük seviyede. Kısacası son yıllarda eğitimde kitleselleştirme artırılırken kalite de yükseldi" ifadelerini kullandı.

Eğitim kalitesindeki artışın uluslararası öğrenci başarı araştırmalarına da yansıdığını hatırlatan Özer, son PISA ve TIMSS araştırmalarında Türkiye'nin geçmiş yıllara göre en yüksek noktaya ulaştığını kaydetti. Gelinen noktada dört temel öncelik belirlediklerini ifade eden Özer, bu alanları okul öncesi eğitime erişimin artırılması, okullar arasındaki imkân farklılıklarının azaltılması, öğretmenlerin mesleki gelişimi ve mesleki eğitimin güçlendirilmesi olarak sıraladı. Akademik başarının okulun dışında çok farklı faktöre bağlı olduğunu, özellikle ailenin sosyoekonomik seviyesinin erken eğitim kademelerinde çok daha dominant bir etkiye sahip olduğunu dile getiren Özer, okul öncesi eğitimle ilgili hedeflerini şöyle anlattı:

"Yüzde 14 düzeyinde olan 3 yaş grubundaki okullaşma oranını yüzde 50'ye, yüzde 35 olan 4 yaş grubundaki okullaşma oranını yüzde 70'e ve yüzde 78 olan 5 yaşındaki okullaşma oranını yüzde 100'e çıkartmak. Bu kapsamda şu anda 2 bin 834 olan anaokuluna ilave olarak 3 bin yeni anaokulu yapacağız."

Mesleki eğitim alanında yapılan dönüşümü de anlatan Bakan Özer, "Şu anda mesleki eğitim verilen tüm alanlarda sektör temsilcileri ile iş birliği yapıyoruz. Akademik olarak başarılı öğrencilerin mesleki eğitime yönelimi arttı. En üst başarı diliminden öğrenciler mesleki eğitimi tercih ediyor. Öğrenciler bir taraftan eğitim alırken hem kendileri hem de aileleri için maddi destek sağlıyorlar" dedi.

Özer, Kovid-19 salgınının önlenmesine yönelik meslek liselerinin maskeden dezenfektana çok sayıda ürün üretip gerekli yerlere ulaştırarak şokun atlatılmasına büyük katkı sağladığını söyledi. Meslek liselerinin kapasitesini ve üretim niteliğini artırabilmek için Türkiye'de 50 Ar-Ge merkezi kurduklarını hatırlatan Özer, Bakanlık olarak tüm projeleri dolayısıyla Dünya Bankasıyla olan projeleri de bu dört önceliğe göre yeniden şekillendirmek istediklerini vurgulayarak, "Bir önceki toplantımızda da cari olarak yaklaşık 160 milyon dolar olan projeyi bu çerçevede şekillendirmeyle ilgili prensipte anlaşmıştık. Yaklaşık 20 milyon öğrencinin olduğu bu kadar büyük ölçekli bir eğitim sisteminde eğitimde fırsat eşitliğini artırmaya yönelik yapacağı yatırımların dünyada farklı ülkeler için çok büyük örneklik teşkil edecektir" şeklinde konuştu.

"KAYDETTİĞİNİZ BAŞARILAR İÇİN ALKIŞLIYORUM"

Dünya Bankasının Avrupa ve Orta Asya Bölgesi'nden Sorumlu Başkan Yardımcısı Anna Bjerde ise şunları söyledi:

"Önceliklerinizi sizden dinlemek bizim için de çok önemliydi. Okullaşma oranlarında kaydedilen ilerlemeyi paylaştığınız için çok teşekkür ediyorum. Yükseköğretimde okullaşma oranının kızların erkeklerden daha yüksek olduğu bilgisi yeni. Kaydettiğiniz başarılar için alkışlıyorum. Okul döngüsünü en başından en sonuna kadar özetlediğiniz için çok teşekkür ediyorum. Beni en çok memnun eden proje, uzaktan eğitim ve dijitalleşme alanındaki çalışmalarınız oldu. Şu an devam eden aktif üç projemiz var. Eğitim alanında birlikte çalışmaktan mutluluk duyuyorum."

Görüşmeye Bakan Yardımcıları Sadri Şensoy ve Petek Aşkar ile AB ve Dış İlişkiler Genel Müdür V. Cemal Yıldız da katıldı.

Kaynak: İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Eğitim Haberleri