İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bizim kimsenin belediyesiyle işimiz yok. Bizim terörle mücadele ile işimiz var. Biz bunu yapmak zorundayız. Bunun için de Türkiye'yi alarmda tutmak zorundayız" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AFAD Başkanlığında katıldığı Türkiye Afet Risk Azaltma Planı Çalıştayı'nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde başlatılan teftişe yönelik soruları cevaplayan Bakan Soylu, DİYADER diye bir dernekten İBB'ye işçi alımı yapıldığını ve bu işçilerin bazılarının kritik görevlerde bulunduğunu söyledi. Bu kişilere yönelik istihbarat bilgilerinin olduğunu ve devletin geleceği için bunlarla mücadelenin yapılması gerektiğini söyledi.
"TERÖR İRTİBATIYLA DEVLETİN BİR ARADA OLMAYACAĞINI GÖSTERMEK İÇİN GERÇEKLEŞTİRİYORUZ"
Herhangi bir kurumda bir operasyon ya da işten çıkartma yapıldığında bunun tüm kuruma mal olmadığına dikkat çekmek isteyen Bakan Soylu, "Sadece İçişleri Bakanlığı'ndan 50 bin kişi ihraç edildi. Niçin? Neden? Terör örgütleriyle irtibatı ve iltisaklı olduğu için. Yani bunların kamuda çalışmasının, devlette çalışmasının sakıncalı olduğu ve bunların bize büyük bir maliyet yükleyeceği için. Bunların içinde FETÖ var, PKK var, MLKP var ve bütün örgütler. Biz bunu niçin yapıyoruz? Dağdaki teröristlerle mücadele ediyoruz. Şehirlerde terörizmle mücadele etmeyecek miyiz? Fehriye Erdal kimdi? Çok yüksek korunaklı Sabancı Center'a nasıl girmiştir? Sonucunda ne yaptı? Kimi katletti? Peki Muhammet Fatih Safitürk kamunun içerisinde görev alanlarının işbirliği içerisinde katledilmedi mi? Şırnak'ta adliyelerin altına bomba koyanlar orada çalışanlar değil miydi? Peki en son Cihan Güven katledildi Cizre'de. Nasıl katledildi ve kim katletti? PKK ve KCK'nın, YPS olarak nitelendirdiği HDP'nin de kendi gençlik kolları olarak nitelendirdiği PKK ve KCK'nın talimat vererek, yani siyaset içerisinde meşru bir kılıfa büründürerek sağladığı bir kaplamayla birlikte katlettiler. Şimdi biz kendimizle ilgili, devletle ilgili, devlette çalışanlarla ilgili bir terör irtibatı bulduğumuz zaman kendimizi suçlu mu hissediyoruz? Hayır, tam tersine. Burayı temizlemeye, yarın başımıza gelebilecek bir felaketi engellemek için, terör irtibatıyla devletin bir arada olmayacağını göstermek için gerçekleştiriyoruz" diye konuştu.
"SOSYAL MEDYA ÇIĞIRTKANLIĞIYLA BİZ TERÖRLE MÜCADELE ETMİYORUZ"
Gelecekte bu kişilerin eylem gerçekleştirmesine yönelik erken hareket ederek önlem aldıklarını belirten Bakan Soylu, "Yarın yapılacak bir eylem, bu kişiler tarafından gerçekleştirilirse bu sefer bize kalkıp şunu sormazlar mı? Arkadaş siz ne iş yapıyorsunuz? Sizin göreviniz nedir? Beni bağışlayın ama sosyal medya çığırtkanlığıyla biz terörle mücadele etmiyoruz. Biz laf cambazlığıyla da mücadele ediyor değiliz. Türkiye'nin her yerinde şu an huzur ve güven var. Cumhurbaşkanlığımızın liderliğinde ortaya koyduğu konseptle birlikte, Türkiye bütün güvenlik güçleriyle, istihbarat ağıyla bunu sağlamaya çalışıyor" ifadelerini kullandı.
"BİZİM KİMSENİN BELEDİYESİYLE İŞİMİZ YOK. BİZİM TERÖRLE MÜCADELE İLE İŞİMİZ VAR"
DİYADER diye bir derneğin İstanbul'da faaliyet gösterdiğini belirten Bakan Soylu, "Yaklaşık bundan 7-8 ay evvel arkadaşlarımız geldiler, böyle bir çalışma yaptıklarını söylediler, "devam edin" dedik. Bu DİYADER denen dernek tamamen örgüt ele başı Apo tarafından talimatla kurdurulmuş, bizatihi kendi talimatıyla kurdurulmuş, dini istismar etmek üzere niteliklendirilmiş bir dernek. Bununla ilgili bir çalışma yaparken bir şeye daha ulaştık. Buradan referansla İBB'ye insanların girdiğini ve burada da çalıştıklarını tespit ettik ve gördük. Bunun üzerine bunu biraz daha geliştirdik ve bu arada ihbarlar gelmeye başladı. PKK/KCK ile iltisaklı, hapse girmiş, özellikle dağda bulunmuş, yine başka terör örgütlerinde polisimizin öldürülmesi eylemlerine katılmış, katkı vermiş ve yargı tarafından da bu tescil edilmiş ve yine bütün bunların yanı sıra FETÖ'den ihraç ettiğimiz, TSK'dan ihraç edilen, ByLock kullanıcısı birçok kişinin yoğunlaştırılmış olarak buraya, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne işe alındığını gördük. Burada işe alınlar sadece mahalleleri süpürmüyorlar. Bunların bir bölümü kamunun çok kritik yerlerinde çalışabilme kabiliyetine sahip kişilerdir. Tedbir almalıyız. Bizim kimsenin belediyesiyle işimiz yok. Bizim terörle mücadele ile işimiz var. Biz bunu yapmak zorundayız. Bunun için de Türkiye'yi alarmda tutmak zorundayız. Yüzlerce eylemi sadece bu yıl engelledik" açıklamasında bulundu.
"BU MİLLET "BENİ KORU" DİYOR. BİZ DE MİLLETİMİZİ KORUMAK ZORUNDAYIZ"
DİYADER soruşturmasında, İBB'ye birçok alandan alım yapıldığı ve buradan kazanılan paraların bir kısmının PKK/KCK terör örgütüne gittiğinin tespit edildiğini söyleyen Bakan Soylu, "Bunlar belediyede çalışıyorlardı. Bunun siyasi bir tarafı yok, bunun bir güvenlik tarafı var. Bu millet "beni koru" diyor. Biz de milletimizi korumak zorundayız. Siz bir personelin alım kriterlerini bu ülkenin stratejik olarak güvenlik esasına dayandırmaz, FETÖ'den ihraç edilmişleri, polisin şehadetine karışmış olanları, Apo'nun serbest kalması için defalarca eyleme katılmış olanları ve nihayetinde sözde kendisini din görevlisi olarak tanımlayıp bu konuda dini istismar ederek PKK ve KCK tarafına evirmeye çalışanları bir kurumun içine alırsanız normal mi? Hangi biriniz iş arkadaşı olarak böyle biriyle yürümek istersiniz. Tutuklu olduğunu söylüyorum, hangi sicil kaydından bahsediyorsunuz. Netice itibariyle bizim güvenlik soruşturmaları ve arşiv araştırmaları kanunumuz nettir. Böyle bir şey çıktıktan sonra yapılması gereken ilk şey ilgili valiliğe müracaat etmek ve bu kişilerin de rızasını alarak sizle ilgili böyle bir değerlendirme var, ilgili valilik devletin muhataplığı burada büyükşehir belediyelerindeki kamu yöneticileridir. Örneğin Genel Sekreterdir. "Biz şu kadar kişiyi işe alacağız, bakar mısınız" denmiş mi? Hayır" ifadelerini kullandı.^
(Ömer Faruk Karataş - İbrahim Çakmak / İHA)
Kaynak: İHA