Amirinin memuru, ağasının marabası, korkularının esiri, cahilliğinin kuklası, soytarı divanının ayakçısı…
Yerel deyimle, “Eline tezek ver, elinden ekmeğini al” kişiliğinde; sıradan, sığ, ufuksuz ve hani biraz da uyuz cinsinden.
Ne kim olduğu belli ne de kimliği;
‘Dava’ dersin ‘davar’ anlar,
‘Ufuk’ dersin ‘ufak’ anlar.
* * *
Fikrinden çok ölçüsü alınmış, ilminden çok görüntüsünden istifade edilmiş…
“El kaldır” denilmiş kaldırmış, “el indir” denilmiş indirmiş. Kabullenmesi de koşması da sönmesi de şişmesi de ağasının emriyle.
Hani beterin beteri olur, başımıza gelen veya gelebilecek beterin beterine karşı moral ve motivasyonumuzu yüksek tutmak maksadıyla;
“Allah insanı beterinden saklasın” diye dua ederiz ya,
O kişiliksizi tanıdığınızda,
“Allah bizi bu tip beterlerin beterinden saklasın” diye dua etmek yerine,
“Allah bizi bu tür beterlerin kişiliksizinden saklasın…” diye duanızı hızlı bir şekilde değiştirmeye başlarsınız.
Ne hesaptan anlar ne de kitaptan;
‘Makro’ dersin ‘market’ anlar,
‘Mikro’ dersin ‘misket’ anlar.
* * *
Gel gör ki ağasının atamasıyla, önermesiyle, seçtirmesiyle hep başta bulunur. Başta bulunması yalakalığından, köle ruhluluğundan, basiretsizliğinden, emre amadeliğinden kaynaklandığı için makamdayken ağasının her emrini gözü kapalı yerine getirmeyi kendisine onur ve şeref sayar.
Şerefini(!) artırmak maksadıyla sadece ağasının emirlerine bakar.
Görüntü itibarıyla yerelde memleketi, genelde milleti temsil eder. Temsil noktasında dünyevi bütün makamlarda bulunur fakat, ‘adam’ makamında bulunmaz.
‘Adam’ makamına geçmeyi de asla düşünmez.
Ne halka saygı duyar ne de Hakka;
‘Millet’ dersin ‘illet’ anlar,
‘Adam’ dersin ‘ağam’ anlar.
* * *
“Acaba kimi/kimleri anlatıyor…” diye bu yazının sonucunu merak ettiniz.
Merak içerisinde bu yazıyı okurken, her satırda aklınıza tariflere tıpa tıp uyan farklı farklı isimler geldi.
Eğer aklınıza gelen isimler sıradan kişiler ise korkmaya gerek yok!
Yok eğer aklınıza gelenler bizi idare edenler, idare etmeye talip olanlar ise vay halimize!
Allah bizleri beterin kişisizliğinden saklasın…
“Barış” diyecek boğuşturacak,
“Adalet” diyecek tokuşturacak.