Bitlis şehir merkezinde yer alan ve eskiden bir külliye olarak kullanılan, ancak günümüzde basit bir mescit ve üç kitabeden oluşan Hacı Begiye Mescidi, şehrin tarihî geçmişine tanıklık ediyor.
Karakösehaber internet sitemize açıklamalarda bulunan tarihçiler, Bitlis'in merkezinde bulunan Hacı Begiye Mescidi’nin eskiden mescit ve medrese gibi yapıların bir araya geldiği küçük bir külliye olarak hizmet verdiğini belirterek, “Ancak günümüzde sadece mescidin ve üç kitabeden ibaret kalan yapı, şehrin geçmişine ışık tutan nadide bir eser olarak öne çıkmaktadır” dediler.
Kitabelere göre Hacı Begiye Mescidi ve medresesinin H. 848 yılında (M. 1444) Emir Hacı İbrahim Oğlu ve Emir Hacı Mehmed tarafından yaptırıldığını dile getiren tarihçiler, “Bu tarihî belgeler, yapının Osmanlı dönemi mimari anlayışının bir yansıması olduğunu göstermektedir. Hacı Begiye Mescidi'nin mimari yapısı, dönemin estetik ve işlevsel gereksinimlerini yansıtan önemli detaylara sahiptir. Günümüzdeki basit formuyla bile dikkat çeken mescit, şehirdeki diğer tarihî yapılarla birlikte Bitlis'in kültürel mozaiğine katkıda bulunmaktadır” diye konuştular.
Ancak zamanla oluşan tahribat ve doğal yıpranmanın Hacı Begiye Mescidi'nin korunması ve gelecek nesillere aktarılabilmesi için koruma ve restorasyon çalışmalarının önemini ortaya koyduğunu vurgulayan tarihçiler, “Bu anlamda, yapılan çalışmaların titizlikle yürütülmesi ve tarihî dokunun zarar görmemesi büyük önem taşımaktadır. Hacı Begiye Mescidi, Bitlis'in zengin kültürel mirasının bir parçası olarak, ziyaretçiler ve araştırmacılar için önemli bir tarihî belge sunmaktadır. Bu yapı, geçmişten günümüze uzanan bir köprü olup, Bitlis'in tarihî ve kültürel kimliğinin önemli bir sembolüdür. Hacı Begiye Mescidi'nin kültürel ve tarihî değerinin korunması ve gelecek nesillere aktarılması, şehrin kültürel zenginliğinin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşımaktadır” şeklinde konuştu.