Karakösehaber internet sitemize açıklamalarda bulunan tarihçiler, çömlekçiliğin insanoğlunun ilk yerleşik hayata geçişinden itibaren ortaya çıkan ve Anadolu’da binlerce yıllık bir geçmişe sahip olan kadim bir sanat olduğunu söyleyerek, “Bitlis, bu tarihi sanatın önemli merkezlerinden biri olarak, toprağın sanata dönüştüğü eşsiz bir kültürel mirası barındırmaktadır.
Özellikle Mutki İlçesi Kavakbaşı Beldesi ve Güroymak İlçesi Günkırı köyü, bu geleneği yaşatan ve günümüze aktaran merkezler olarak öne çıkmaktadır. Mutki İlçesi Kavakbaşı Beldesi, zengin kil yatakları ve elverişli iklim koşullarıyla çömlekçiliğin önemli merkezlerinden biridir. Burada üretilen toprak seramikler, genellikle günlük yaşamda kullanılan kap, çanak ve süs eşyaları olarak şekillendirilmektedir. Bölge halkının ustalıkla işlediği bu seramikler, dayanıklılığı ve estetik tasarımıyla tanınmaktadır” dediler.
Güroymak İlçesi Günkırı köyünün toprağın sanata dönüşme sürecinde farklı tekniklerin kullanıldığı bir diğer önemli merkez olduğunu vurgulayan tarihçiler, “Günkırı’da çömlek ustaları, toprağın özelliğine uygun olarak çeşitli şekil ve desenlerde ürünler üretmektedir.
Günkırı’nın çömlekçileri, geleneksel tekniklerle modern tasarımları birleştirerek benzersiz eserler ortaya koymaktadır. Bitlis’te çömlekçilik, büyük bir özen ve dikkatle uygulanan geleneksel tekniklere dayanır. Öncelikle, kaliteli kil toprak dikkatlice seçilerek işlenir. Daha sonra çömlek tezgâhında şekillendirilir ve çeşitli desenlerle süslenir. Bu sürecin ardından, şekillendirilmiş eserler fırınlanarak dayanıklılığı artırılır. Her bir çömlek, ustalarının el emeği ve göz nuru ile şekillenirken, yüz yılların bilgi ve birikimini de taşımaktadır” ifadelerini kullandılar.
Toprak seramiğin temel malzemesi olan kilin doğal kaynaklardan elde edilerek çeşitli işlemlerden geçirildiğini belirten tarihçiler, “Kaliteli kilin seçilmesi, eserin dayanıklılığı ve estetiği açısından büyük önem taşır. Çömlek tezgâhı üzerinde elle veya tornada şekillendirilen kil, ustaların yaratıcılığına göre farklı formlarda hayat bulur. Geleneksel motifler, ustaların ellerinde sanatsal bir dokunuş kazanır.
Şekillendirilen çömlekler, kuruma sürecinin ardından yüksek sıcaklıklarda fırınlanarak sertleştirilir. Bu aşama, çömleğin dayanıklılığını artırarak uzun süre kullanılabilir hale gelmesini sağlar. Son olarak, çömlekler üzerine yapılan süslemeler ve desenlerle estetik bir görünüm kazandırılır. Bu işlem, çömleklerin görsel cazibesini artırırken, aynı zamanda sanatın ince detaylarını da ortaya koyar” diye konuştular.
Toprak seramik ve çömlekçiliğin Bitlis’in ekonomisine önemli katkılarda bulunduğunu da vurgulayan tarihçiler, “Halkın geçim kaynağı olarak gördüğü bu sanat, aynı zamanda bölgenin tanıtımına ve turizm potansiyeline de katkı sağlamaktadır. Geleneksel yöntemlerle üretilen çömlekler, hem yerel pazarlarda hem de ülke genelinde satışa sunularak Bitlis’in kültürel zenginliğini tanıtmakta önemli bir rol oynamaktadır.
Bitlis’in toprak seramik ve çömlekçilik geleneği, geçmişin izlerini günümüze taşıyan ve geleceğe miras bırakılan önemli bir kültürel değer olarak korunmaktadır. Kavakbaşı Beldesi ve Günkırı köyündeki ustaların ellerinde şekillenen bu sanat, hem yerel halkın geçim kaynağı hem de Bitlis’in sanatsal kimliğinin ayrılmaz bir parçasıdır. Geleneksel yöntemlerle üretilen toprak seramikler, binlerce yıllık bir kültürel mirası gelecek nesillere aktarmaya devam edecektir” şeklinde konuştu.