Temmuz ortasında zirveye ulaşan borsa, özellikle bankacılık ve sigorta sektörlerinde yaşanan satışlarla birlikte düşüşe geçti. 5 Ağustos’ta Japonya’nın faiz artışıyla başlayan ve dünya genelinde etkili olan düşüş dalgası, BIST 100 endeksinde de yüzde 7’ye varan bir gerilemeye yol açtı. Bu gelişme, özellikle küçük yatırımcılar arasında endişe yarattı.
Borsa, Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu iki kademe artırdığı 19 Temmuz’da tarihi zirvesini gördü. Ancak sonrasında başlayan düşüşle birlikte endeks, zirvesinden yaklaşık yüzde 13 geriledi. Dolar bazında bu kayıp yüzde 15’e ulaştı. Fiyat/kazanç oranı yüksek olan birçok hisse de bu süreçte değer kaybetti. Bu dönemde 1 milyona yakın küçük yatırımcı borsadan çekildi. Borsanın "herkes satarken al" prensibi, bu süreçte krediyle hisse alan veya açığa işlem yapan yatırımcılar için geçerli olmadı ve bu nedenle birçok küçük yatırımcı zarar etti.
Peki, bu düşüş alım fırsatı olarak değerlendirilebilir mi? Uzmanlar bu konuda farklı görüşler dile getiriyor. Genel bir kural olarak düşüşler alım fırsatı sunabilir, ancak her yatırımcının kendi mali durumu ve risk toleransı bu kararı etkiler. Dolayısıyla, borsada alım zamanı geldi mi sorusuna kesin bir yanıt vermek zor. Yatırımcıların, kendi finansal durumlarına ve piyasa analizlerine göre karar vermesi gerekiyor.
Borsa İstanbul’daki düşüşün temel nedenlerinden biri yabancı yatırımcıların satışları oldu. Yılbaşından bu yana yabancı yatırımcılar, hisse senetlerinde 1,65 milyar dolarlık net çıkış gerçekleştirirken, devlet tahvillerinde 11 milyar dolara yakın net alım yaptı. Bu durum, yabancı yatırımcıların TL cinsi enstrümanlara yönelik farklı bir tavır sergilediğini gösteriyor. Son üç ayda yabancı yatırımcılar hisse senetlerinde 2,47 milyar dolarlık net satış yaparken, devlet tahvillerinde 9,35 milyar dolarlık net alım gerçekleştirdi.
Merkez Bankası verilerine göre, 9 Ağustos haftasında yabancı yatırımcılar 323,48 milyon dolar tutarında hisse senedi satışı yaparken, devlet tahvillerinde ise sadece 17,64 milyon dolarlık bir alım gerçekleştirdi. Yılbaşından bu yana, yabancı yatırımcıların hisse senetlerinde net 1,65 milyar dolarlık satış yaptığı, buna karşın devlet tahvillerinde net 10,96 milyar dolarlık alım gerçekleştirdiği görülüyor. Yabancı yatırımcıların toplam tahvil stoku içindeki payı ise yüzde 9 seviyesine yaklaştı.