Yeşiller Sol Gelecek Partisi (YSP) Ağrı Milletvekili Heval Bozdağ, 14 Ağustos sabahı yaşanan ve bir bebeğin hayatını kaybettiği 16 kişinin ise yaralandığı trafik kazası üzerine TBMM’de basın açıklaması yaptı.
14 Ağustos sabahı Erzurum’a gitmek üzere yola çıkan ve trafik kazası geçiren minibüsün taşıdığı yolcuların tamamına yakınının hastaneye gitmek üzere yola çıktığını belirten Bozdağ, mecliste yaptığı basın açıklamasında, kentte sağlık alanında yaşanan mağduriyete dikkat çekti.
Ağrı’da yeterli doktor ve sağlık hizmeti olmadığı için her gün onlarca kişinin, Erzurum ya da Van yollarına düştüğünü ve bu yollarda kiminin hastalıktan kiminin de yaşanan trafik kazalarından dolayı hayatını kaybettiğini kaydeden Bozdağ, yaptığı açıklamada; “ Seçim bölgem Ağrı’da meydana gelen bir kaza haberini sizlerle paylaşmak istiyorum. 14 Ağustosta sabaha karşı saat 4’te meydana gelen bir kaza haberi bu. Diyadin’den aldığı Erzurum yolcularını, bunlar hastalar. Bir dolmuş, servis, Küpkıran Kavşağı köprüsüne geldiği esnada burada bir otomobille çarpışıyor ve burada meydana gelen kazada 6 aylık bir bebek hayatını kaybediyor, 16 kişide yaralanıyor. Bu sıkça gördüğümüz bir kaza haberi aslında. Biliyorsunuz özellikle Kürt illerinde sağlık turizmine dönüşmüş durum söz konusu. İnsanlar, kendi illerinde bulamadıkları sağlık hizmetlerini, farklı illerde aramaktadırlar. Onun için insanlar, sabahın erken saatlerinde yollara düşmek zorunda kalıyorlar. Biz Ağrı Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile konuştuk. Bu yaralıların, yaklaşık 16 yurttaşımızın durumları ile ilgili bilgi sahibiyiz. Hafif yaralı ve ayakta tedavisi yapılan hastalar olduğu gibi müşadeye alındıktan sonra taburcu edilen hastalarda söz konusu. Ama 6 aylık bir bebek, kafa travması sonrasında yaşamını kaybetti. Bebeğin ailesine baş sağlığı ve sabır diliyorum. Yaralılara da acil şifalar diliyorum. Ne yazık ki bu kaza ilk değil. Erzurum yollarında Ağrı’nın ilçelerinden, merkezden yüzlerce insan minibüslerle yollara düşüyor ve daha sonra sıkça bu tarz kazalarla karşılaşıyoruz. Biz bu servis işletmeciliği yapan dolmuş şoförlerinden bir arkadaş ile görüştük. Kendisinden bu sürece dair bazı bilgiler istedik. Aktardıklarını ben şimdi sizlere aktaracağım. Diyor ki, bu hasta taşımacılığı sadece bir sektöre dönüşmüş durumda. Ağrı merkez ve ilçelerinden her gün 50 kadar minibüs, Erzurum’a hasta taşıyor. Neredeyse her hafta da kazalar var. Kaza haberleri söz konusu. İnsanlar, tedavi olmaya giderken ya yaralanıyorlar ya da hayatlarını kaybediyorlar. Konuştuğumuz servis şoförü bu işin neredeyse 60 yıldır böyle devam ettiğini söylüyor. Ama iktidar övünerek yatırımlardan söz ediyor. Temel atma törenlerinden bahsediyor. Hastane açılışlarından bahsediyor. Eser ve hizmet siyaseti söz konusu. Ama yaklaşık 20-25 yıldır iktidarda olmasına ve bu konularda sürekli olarak gündemde olmasına rağmen sağlık altyapısı olarak kentimize bir sağlık hizmeti tam olarak sunmuş değil maalesef. Ağrı’da sağlık alt yapısına baktığımızda birinci basamak sağlık hizmetlerinin olduğunu görüyoruz. Birde 3. basamak sağlık hizmeti var. Ağrı Devlet Hastanesi, Eğitim ve Araştırma Hastanesine dönüştürüldü. O zaman elimizde bir birinci basamak sağlık hizmetlerine sağlık hizmeti sunumu yapan aile sağlık merkezleri bir de 3. Basamak bir eğitim ve araştırma hastanesi var. 3. Basamak bir Eğitim ve araştırma hastanesi demek sevkin yapıldığı yer demek. Yani sağlık hizmeti sunumu noktasında son nokta demek. Ama bir kentte her gün 50 servis, insanları sabahın köründe toparlayıp başka bir kente sağlık hizmeti almak üzere taşıyorsa o zaman orada 3. basamak sağlık hizmeti veriliyor demek hatalı olur. Böyle bir hizmetten bahsetmekten mümkün değildir. Talep karşılanmıyor demektir. 3. Basamak sağlık hizmetleri sunan eğitim ve araştırma hastanesinde donanım eksiklikleri, hekim eksiklikleri var demektir. Biz bunları yine daha önce verdiğimiz bir demeçte de duyurmuştuk. Onkolog yok, nefrolog yok. Personel dağılım cetvelinde 12 olması gereken pediatri ve kadın doğum uzman sayısının yarısı mevcut. Ağrı ili ise doğum oranı en yüksek iller arasında ve bu ihtiyacı karşılamak için tespit edilen cetveldeki personel sayısı bile yetmez iken bunun yarısı kadar bir hekimle siz eğer sağlık hizmeti sunmaya kalkarsanız tabi ki insanlar sabahın köründe kalkıp yollara düşecek ve farklı bir ilde sağlık hizmeti almaya gideceklerdir. Bu kaza bir kez daha göstermiştir ki, bölgede yeterli sağlık hizmet sunumunun olmadığını göstermiştir.” Dedi.