Memorial Antalya Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Murat Özekinci, kadınların ileri yaşlarda anne olma şansını artıran "oosit dondurma" işlemini anlattı.
Sağlıklı kadınlarda 30'lu yaşların ortalarından sonra yumurta rezervi belirgin olarak azalmaya başladığını söyleyen Memorial Antalya Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Murat Özekinci, bunun nedeninin kadınların belirli bir yumurta rezervi ile dünyaya gelmesi ve bu rezervin yaşla birlikte giderek azalması olduğunu söyledi. Her adet döngüsü içinde atılan yumurta hücresinin kalitesinin de, yaşın artmasıyla birlikte düşüş gösterdiğini hatırlatan Öçekinci, "Yumurta rezervi azalmış bazı kadınlarda üreme çağı beklenenden daha kısa sürebilir. Bu anlamda 35 yaşına gelmiş ve 5 yıl içinde evlilik planı olmayan kadınlar risk altındadır. Eğer yumurta dondurma işlemi daha önce yaptırılmadıysa, 40 yaşından sonra bu yöntemlerle gebe kalma ihtimali de azalır. 40-42 yaşında bir kadının tüp bebek yöntemiyle bebek sahibi olma olasılığı %7-15 oranındadır ve bu kişilerin kendiliğinden gebe kalma şansı ise bu oranlardan çok daha düşüktür" dedi.
Doğurganlık potansiyelini korumak için bir seçenek
Hiçbir risk faktörü ya da tıbbi zorunluluk hali bulunmayan tüm sağlıklı kadınlarda menopoza yakın son 10 yılda gebe kalmanın zorlaştığına dikkat çeken Doç. Dr. Murat Özekinci, bunun bilincinde olan kadınların yumurtalarını daha genç yaşlarda dondurup sonra bu yumurtaları kullanarak gebe kalma yöntemine sosyal ya da elektif dondurma denildiğini kaydetti. Kişinin kendi isteğine bağlı olarak üreme potansiyelini korumak istediğin, yurt dışında tüm yumurta dondurma sikluslarının en büyük çoğunluğunu bu grup kadınların oluşturduğunun altını çizen Doç. Dr. Murat Özekinci, "Aslında yaşlı bir kadın için yumurta rezervi ve kalitesini ve gebe kalma potansiyelini göstermede en önemli parametredir. Son 15 yılda yumurta dondurma ve çözme teknolojisindeki gelişmeler, dondurma çözme işlemleri sonrasında hücre kayıp ve hasarlarının çok aza inmesini ve bu yolla oluşan gebeliklerin ve doğumların artmasını sağlamaktadır" diye konuştu.
AİLESİNDE ERKEN MENOPOZ GÖRÜLENLER RİSK ALTINDA
Genetik durumların yumurta rezervini etkilediğini, annesi, kız kardeşleri veya kuzenlerinde 40 yaşından önce menopoz görülen kadınların risk altında olabileceğini hatırlatan Doç. Dr. Murat Özekinci, aile öyküsünde erken menopoz olan kişilerin, üreme konusunda tecrübeli kadın hastalıkları ve doğum uzmanları tarafından mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Böyle bir risk tespitinde yumurtalıkların uyarılarak gelişimi sağlandıktan sonra ultrason altında toplanıp dondurulmasının önemli olduğu bilgisini başlayan Doç. Dr. Murat Özekinci, daha sonra bu kişiler menopoza girse bile geçmişte dondurulmuş oldukları yumurtalarını kullanarak gebe kalabilmelerinin mümkün olacağını kaydetti.
KANSER TEDAVİSİ GÖRENLER TERCİH EDİYOR
Kanser tedavisi amacıyla kullanılan radyoterapi ya da kemoterapi gibi tedavi yöntemlerinin kadınlarda yumurtalık dokusuna zarar vererek yumurta rezervinin azalmasına ve doğurganlığın kaybolmasına yol açabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Murat Özekinci, böyle durumlarda tedavi öncesi yumurta hücreleri ya da dokusu dondurulup daha sonra kullanılmak üzere tüp bebek merkezlerinde muhafaza edilebileceğini söyledi. Ayrıca kandaki hormon değerleri ya da ultrasonla over rezervinin azaldığının tespitinde yumurtaların dondurulması ve saklanmasının mümkün olduğunu söyleyen Özekinci, öncesinde dondurulan bu yumurtaların kişi evlendikten sonra eşinin spermleriyle birleştirilerek embriyo elde edilebileceğini ve bu embriyoların transferiyle kişinin de gebe kalıp doğum yapmasının mümkün olabileceğini kaydetti.
YUMURTALIĞIN ALINMASI GEREKEN CERRAHİLERDE KURTARICI OLUYOR
Bazı durumlarda yumurtalıkta bulunan kitle ya da hastalıklar nedeniyle yumurtalık dokusuna cerrahi işlemler hatta yumurtalığın tamamen alınması da gerekebileceğini söyleyen Doç. Dr. Murat Özekinci, şöyle devim etti: "Böyle bir durumda yine yumurta hücreleri operasyon öncesinde geliştirilip ultrason altında toplanarak tüp bebek merkezlerinde dondurulup saklanabilir. Bu tür cerrahilere bağlı olarak kişi yumurta üretimi azalmış ya da kaybetmiş ise, daha önceden dondurulan sağlıklı yumurtaları çözülüp sonrasında eşinin spermleriyle birleştirilerek embriyo haline getirilebilir. Bu embriyoların transferi ile gebelik elde edilebilir."
Kaynak: İHA