Büyük felaketin ayak sesleri -1

Halil Yılmaz

Aile, aralarında evlilik ve kan bağı bulunan bireylerin oluşturduğu, toplum içindeki en küçük yapıdır.

Tarihi süreçte aile; koruma, güvenlik, sosyal, ekonomik, üretim ve dinsel nedenlerle birlikte yaşama temeline dayanarak günümüze kadar gelmiştir.

Vahye dayalı dinlerde olduğu gibi, beşeri ve geleneksel kabile dinlerinde de (Dinka, Ga, Mauri) ana temada ailenin önemi ve devamlılığı vardır.

İslâm dini ise aileye daha büyük bir önem vermiştir.
Dinimize göre aile:
Kişinin korunduğu, huzur bulduğu bir ortamdır.
Neslin devamı için bir vesiledir.
Kişiyi dince günah sayılan çeşitli kötülüklerden koruyan bir kurumdur.

Bu sebepledir ki dinimizde ailenin oluşturduğu yuva kutsaldır.

Çünkü;
Aile toplumun en küçük birimi ama aynı zamanda toplumu en büyük oranda etkileyen birimidir.
İçinde yaşadığı toplumu ve dolayısıyla devleti zayıflatan da ailedir, güçlü kılan da ailedir.

Yıllar öncesi aile tanımlanırken genelde çekirdek aile ve geniş aile olarak tanımlanırdı.
Çekirdek aile; anne, baba ve çocuklardan oluşan aile yapısıdır.

Geniş aile ise:
Dikey olarak düşündüğümüzde, dede ve torunun da içinde olduğu yaşayan alt ve üst soylardan oluşan bir yapıdır.
Yatay olarak düşündüğümüzde, kardeşlerin ve kardeş çocukların da içinde olduğu bir yapıdır.


Ve günümüzde büyük felaketin ayak seslerinden farksız bir aile tanımı daha çıkmaya başladı:
"Dağılmış (parçalanmış) Aile."
Maalesef günümüzde literatüre böyle bir aile yapısı da girmeye başladı.

Dağılmış veya parçalanmış aile:
Eşlerin yasal olarak kurdukları evlilik birliğini yasal veya yasal olmayan yollarla sona erdirmeleri,
Eşlerden birinin evi terk etmesi ya da ölmesi gibi nedenlerle ortaya çıkmış bir aile türünü ifade etmektedir.
(Devam edecek)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.