Karakösehaber internet sitemize açıklamalarda bulunan tarihçiler, XVII. yüzyıl ortalarında inşa edildiği tahmin edilen bu yapıların zamanın izlerini taşıdıkları ve günümüze kadar ulaşabilmiş nadir örneklerden olduklarını söylediler. Tarihçiler, “Köyde bulunan kümbetler, kuzey ve güneyde birbirine yakın konumlanmış olup tek katlıdır.
Kuzeydeki kümbet sekizgen, güneydeki ise dokuzgen gövdeye sahiptir. Ancak zaman içinde dış kaplamaları sökülmüş ve oldukça harap bir durumda bulunmaktadır. Bu durum, kümbetlerin restorasyon ve koruma ihtiyacını da beraberinde getirmektedir” dediler.
Kümbetlerin üzerinde kitabelerin bulunmaması, yapıların kesin yapım tarihlerinin belirlenmesini zorlaştırdığını ifade eden tarihçiler, “Ancak mimari özelliklerinden ve bölgedeki benzer yapılarla karşılaştırmalardan yola çıkılarak XVII. yüzyıl ortalarında inşa edildikleri düşünülmektedir.
Köy sakinleri ve bölge halkı, bu kümbetleri tarihi ve kültürel bir miras olarak benimsemekte ve korunmaları gerektiğine inanmaktadır. Ancak yapıların harap halde olması, koruma ve restorasyon çalışmalarının aciliyetini ortaya koymaktadır” diye konuştular.
Kübik Köyü'ndeki bu kümbetlerin bölgenin tarihi geçmişine ışık tuttuğunu vurgulayan tarihçiler, “Ziyaretçiler için de önemli bir kültürel miras noktası olma potansiyeline sahiptir. Kümbetlerin tarihi ve mimari özellikleri, arkeologlar ve tarih meraklıları için de çeşitli araştırma konuları sunmaktadır.
Bu eşsiz yapıların zamanla yok olmalarını önlemek ve gelecek nesillere aktarılabilmesi için gerekli koruma ve restorasyon çalışmalarının bir an önce başlatılmasını gerektirmektedir” şeklinde konuştular.