Almanya'nın Manheim şehrinden yürüyerek yola çıkan 20 yaşındaki Celil Yıldız, 64 günde Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesine ulaştı. Ailesinin "Manyak mısın" diyerek ilk başta karşı çıktığı gurbetçi genç, "Ben yürümeyi, yavaş gezmeyi seviyorum. Hedefim İstanbul Boğazı'nı yürüyerek geçmek" dedi.
Almanya'nın Manheim şehrinde yaşayan ve yürümeyi çok seven Celil Yahya Yıldız, bu sevgisini büyük bir projeye dönüştürdü. Çılgın gurbetçi genç, yanına sırt çantası, yiyecek, uyku tulumu ve yağmurdan ıslanmamak için aldığı küçük tenteyle yola koyuldu. Günde ortalama 40 kilometre yürüyen genç, 64'üncü günün sonunda Lüleburgaz'a ulaştı. Genç adam izlenimlerini aktarırken, hedefinin İstanbul Boğazı üzerinden Avrupa ve Asya'yı yürüyerek geçmek olduğunu söyledi.
"YÜRÜMEYİ ÇOK SEVİYORUM"
Yürürken zihnini boşalttığını kaydeden Yıldız, "Ben yürümeyi çok seviyorum. Yavaş gezmeyi çok seviyorum. Bunun yanında yeni insanlarla tanışmayı, yeni ülkeleri görmeyi çok seviyorum. 64 gün önce Almanya sınırından yola çıktım. Benim hedefim İstanbul Boğazını geçmek. Ondan sonrası belli değil. Boğazı geçerken vereceğim karara göre ya yürüyeceğim ya yürümeyeceğim" şeklinde konuştu.
"OĞLUM SEN MANYAK MISIN?"
Ailesinin bu kararına ilk başta şiddetle karşı çıktığını söyleyen Yıldız, "Ailem bana "Oğlum sen manyak mısın? Bu aklı sana kim verdi" dedi. Ailemden çok iyi cevap almadım. Ama sonunda benim arkamda durdular. Her gün beni arıyorlar" diye konuştu.
"ALP DAĞLARI'NI GEÇERKEN ÇOK KEYİFLİYDİ"
Yolculuğa ilk çıktığında oldukça heyecanlı olduğunu sözlerine ekleyen Yıldız, "Yolculuğa başlarken çok heyecanlıydım. Biliyordum ki önümde en az 2 bin 500 kilometre yol vardı. Üç gün sonra yürümekten çok mutlu oldum. Alp Dağları'nı geçerken çok keyifliydi. Çok fazla insan gördüm. İnsanlar bana hep yardım etti. Her ülkeden arkadaş topladım" dedi.
"ORMANDA YATMAYA ALIŞKINIM"
Yola çıkarken yanına sadece sırt çantası aldığını kaydeden Yıldız, Almanya'da 3 yıl askerlik yaptığı için ormanda yatmaya alışkın olduğunu söyledi. Yıldız, "Sırt çantamın içinde tarp denilen tentem var. Yağmur yağarsa üzerime asıyorum. Uyku tulumum var. Uyku tulumuna girip yerin üzerinde yatıyorum. Korkacak bir şey yok bence. Kaldığım yerler doğa. Ben doğadan korkmam. Ormanda yatmaya alışkın insanım. Benim o yüzden korkum yok. Allah'a güveniyorum" ifadelerini kullandı.
"BURASI 5 YILDIZLI OTEL GİBİ"
Yolculuğu boyunca doğada kaldığı için Lüleburgaz Yıldızları Motosiklet ve Bisiklet Akademisi'nın kendisine 5 yıldızlı otel konforunda geldiğini belirten Yıldız, "Ben buraya gelirken İnanç Zorlutuna ile yazıştık. Bana sürpriz yaptılar. Beni 12 kişi karşıladılar. Akademiye o zaman hepimiz beraber yürüdük. O zaman ben İnançla karşılaştım. İnanç çok iyi kalpli bir kişi. Burası çok rahat. Ben normalde dışarıda yatıyorum. Burası bana 5 yıldızlı lüks otel gibi geldi. İlk geldiğimde burada kendimi evimde gibi hissettim. Herkes bana oğlu gibi davrandı" dedi.
180 KİLOMETRE YOLU DAHA VAR
İstanbul Boğazı'nı geçtikten sonraki hedefinin henüz belli olmadığını kaydeden Yıldız, "En az 180 kilometrem daha var. Günlük 40 kilometre yol yürüyorum. İlk hedef Türk sınırını geçmekti. Onu ben 60'ıncı günde geçtim. İkinci hedefim boğazı geçmek. Gezmeye araba lazım değil. Ben Edirne'ye kadar geldim. Sizin her yere arabayla gitmeniz lazım değil" diye konuştu.
Akademide 2 gün konaklarken genç gurbetçiyi Lüleburgaz Belediye Başkanı Murat Gerenli ziyaret etti. Başkan Gerenli genç adamın hikayesini dinlerken, Yıldız'a yolculuğunda başarılar diledi.
Kaynak: İHA