Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bizim tek derdimiz var ihracat ihracat ihracat, bunu başaracağız”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yatırım, üretim, istihdam, ihracat üzerine kurulu ekonomi politikamızın ete bürünmüş halini görmek isteyen gitsin...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yatırım, üretim, istihdam, ihracat üzerine kurulu ekonomi politikamızın ete bürünmüş halini görmek isteyen gitsin Gaziantep'e baksın. Orada gördüklerinden sonra hala yüksek faizle ekonomiyi soğutma, hala kura takılıp kalarak ülkemizi hedeflerine ulaştırma iddiasının arkasında duranlar çıkarsa onlara söyleyecek sözümüz yok. Bizim tek derdimiz var ihracat ihracat ihracat ve bunu başaracağız" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Gaziantep'in kurtuluşunun 100. yılında 100 Hayırsever Eğitime Destek Kampanyası Ödül Töreni'ne katıldı.

"Kurtuluşu perçinleyen o şehrin insanıyla ve altyapısıyla, üstyapısıyla gelişmesidir, kalkınmasıdır"

Ödül töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bir şehri düşman işgalinden kurtarmak elbette önemlidir. Nesiller boyu hatırlanması ibret alınması ders çıkartılması gereken bir hadisedir. Ama kurtuluşu asıl perçinleyen asil taçlandıran asıl gerçek değerine ulaştıran o şehrin insanıyla ve altyapısıyla, üstyapısıyla gelişmesidir, kalkınmasıdır, büyümesidir. Gaziantep işte bunu başarmış bir şehirdir. Üstelik Gaziantep bu yolda öyle bir mesafe aldı ki başarısı sadece kendisiyle sınırlı kalmamış bölgesinde ve dünyada örnek alınan bir kalkınma modeline dönüşmüştür. Yatırımla, istihdamla, ihracatla büyüyen Gaziantep gibi şehirlerimizden aldığımız ilhamla 81 vilayetin tamamıyla birlikte aynı hedeflere ulaştırmak için çalışıyoruz. Bu yeni mücadele sürecinde en büyük desteği katkıyı yine Gaziantep'ten bekliyoruz. Hiç şüphesiz bu başarının gerisindeki asıl kahramanlar Gaziantep'in karşımdaki iş insanlarıdır, işçilerdir. Onlar her türlü desteği veren siyasetçilerdir, mahalli yöneticilerdir. Her iş gibi kalkınmadın temel şartlarından biride eğitimli yetişmiş, kabiliyetli iş gücüdür. Bu gün burada şehrimize kazandırdıkları okullar ve eğitim tesisleriyle yetişmiş iş gücümüzün gelişmesine katkıda bulunacak iş insanlarımızla birlikteyiz. Eskiler, "bağış yağış gibidir" der. Kültürümüzde emekle ve üretimle özdeşleştirilen bereket ihsanla, iyilikle, cömertlikle, kanaatle yan yana kabul edilir. Bizim medeniyetimizde Allah rızası için insanlara hayırlı hizmetlerde bulunanlara mübarek denir. Sizlerin de yaptığınız işleri hizmetlerle inşallah mallarınızı ve ömrünüzü bereketini çoğaltan mübarekler olduğunuza inanıyorum" dedi.

"KOMŞUSU AÇKEN TOK YATAN BİZDEN DEĞİLDİR, EMRİNİ TÜM DÜNYAYA YAYSAK, BİR TANE MAĞDUR KALMAZ"

Hz. Mevlana'nın sözüyle konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hz Mevlana adalet bir şeyi yerli yerine koymak, zulüm ise bir şeyi olmaması gereken yere koymaktır diyor. Gerçekten de para mal güç yerli yerine konduğunda orada adalet olur. Orada huzur olur, orada güven olur, orada güzellik olur. Buna karşılık aynı imkanlar yanlış ellere geçtiğinde orada zulüm olur, orada huzursuzluk olur, orada çirkinler alır başını gider. Medeniyetimizin paylaşıma verdiği önemin sebebi bu dengeyi sağlamaktır. Komşusu açken tok yatan bizden değildir emrini tüm dünyaya hakim kılsak yer küre üzerinde tek bir mağdur kalmaz, tek bir mazlum bulunmaz. İnsan varlıkların en şerefelisi olma ile hayvandan daha aşağı bir konuma düşme tercihini yapabilme iradesiyle yaratılmış bir candır. Rabbimiz bize defalarca akletmemizi tavsiye ediyor. Dünyadaki tüm önemli düşünürlerde insanını en önemli vasfı olarak doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden ayırt edebilme daha önemlisi buna göre tercihte bulunma iradesine sahip olmasını gösteriyor. Buna karşılık nefsi için çalışmak biriktirmek hele hele de bunu toplum bireylerini sömürerek yapmamak zulmeder yapmak bizi çok tehlikeli yerlere sürükler. Bunun için bu günkü törenimizin eğitim alanındaki hayırlara vesile olmasını önemli buluyorum" diye konuştu.

"HER ALANDA İHTİYACINI KARŞILAYACAK PIRIL PIRIL BİR İNSAN KAYNAĞINA SAHİP BİR TÜRKİYE VAR"

"Türkiye'nin kurtuluşunun eğitim öğretimle bu şekilde niteliğinin yükselttiğimiz insanlarımızın çalışmasıyla, üretmesiyle, gayretiyle mümkün olduğuna samimiyetle inanıyoruz" diyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu anlayışıyla ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimiz de eğitim öğretimi önceliklerimiz en başına aldık. Bütçelerimizde en büyük payı eğitim öğretime ayırdık. Kamu kaynakları hayırseverlerle okul öncesi, ilkokulu, ortaokul, lise, üniversite, mesleki eğitim seviyesindeki altyapıyı baştan sona yeniledik. Derslik sayımızı bu rakamlar çok önemli, 343 binden 601 bine yükselttik. Yaptığımız 714 bin yeni öğretmen atamasıyla bu sınıflarda eğitim öğretimini kesintisiz yapılmasını temin ettik. Okullarımızda görev yapan öğretmenlerin 4'te 3'ü bizim dönemimizde başladı. Ülkemizin 81 vilayetine yaydığımız yeni üniversitelerle yüksek öğretim kurumlarının sayısını göreve geldiğimizde 76 üniversite varken, 207 üniversiteye, 70 binde 180 bine akademik personel sayımızı çıkarttık. Bugün artık karşımızda pek çok ülkenin nüfusundan çok fazla öğrenciye sahip, her alanda ihtiyacını karşılayacak pırıl pırıl bir insan kaynağına sahip bir Türkiye var. Artık bizim üniversitemizin olmadığı bir il yok. Eskiden bizim evlatlarımız yurtdışına eğitime giderdi. Şimdi ülkemiz yüzbinlerce yabancı öğrenciye ev sahipliği yapıyor. Mesleki eğitimde son dönemde başlattığımız yeni uygulamalarla acil ihtiyaç duyulan alanlardan başlayarak iş dünyamızın yetişmiş insan gücü kaynağı için adımları da atıyoruz. Sizlerin yeni yapacağınız yeni hayırlarla eğitim öğretim davasına sahip çıkmanız hem ülkenin bu önemli meselesini çözümüne katkı sağlayacak, hem de kendi işlerinizdeki ihtiyacı karşılayacak uzun vadeli bir şatırımdır. İnşallah devlet millet işbirliğiyle, ülkemizi her alanda olduğu gibi eğitim öğretimde de hedeflerine ulaştıracağız" şeklinde konuştu.

"Bütün mesele inanmaktır, azmetmektir, ondan sonrada vatanını milletini Allah için sevmektir"

Haliç Kongre Merkezi'nin yapımından örnek vererek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu mekan ilkokul yıllarımda mezbahaneydi. Hayvanların kesimi yapılır, bağırsaklar işkembeler temizlendiği bir alandı. Haliç bundan dolayı tamamen pislikti, buralardan geçmek mümkün değildi. Ben belediye başkanı oldum ilk adım burayı temizlemek Haliç Kongre Merkezinin adımını atmak oldu. Burayı hamdolsun pırıl pırıl halici de artık o kokusundan geçilemez haliç olmaktan çıkartıp, temizledik içindeki bütün pislikleri buradan ta Alibeyköy'deki taş ocağına taşıdık. Bununla bir şey anlatmak istiyorum. Bütün mesele inanmaktır, azmetmektir, ondan sonrada vatanını milletini Allah için sevmektir. Aynı şeyi ben Gaziantep'te görüyorum. Gaziantep neydi şimdi ne oldu. Demek ki ehil ellere verilirse bu vatanı milleti sevenlere verilirse Gaziantep'te Anadolu'nun bağrında daha da iyi hale gelir. Gaziantep'in yatırım, istihdam, üretim, ihracat konusunda geldiği seviye hepimiz için iftihar verici düzeydedir. En büyük organize sanayi bölgesine kurulu bin 140 fabrika harıl harıl üretim yapmaktadır. Küresel krizi fırsata çeviren Gaziantepli sanayicilerimiz sürekli yeni yatırımlarla, kapasitelerini büyütmekte, 175 ülkeye ulaşan ihracat yelpazelerini geliştirmektedir. Gaziantep'le övünmek bizim için şereftir. Kasım ayı itibariyle bir önceki yıla göre ihracatını yüzde 30'a yakın artıran yıl sonunda inşallah 12 milyar dolar sınırına dayanacaktır" dedi.

"BİZİM TEK DERDİMİZ VAR İHRACAT İHRACAT İHRACAT"

Yüksek faiz ve kurla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yatırım, üretim, istihdam, ihracat üzerine kurulu ekonomi politikamızın ete bürünmüş halini görmek isteyen gitsin Gaziantep'e baksın. Orada gördüklerinden sonra hala yüksek faizle ekonomiyi soğutma, hala kura takılıp kalarak ülkemizi hedeflerine ulaştırma iddiasının arkasında duranlar çıkarsa onlara söyleyecek sözümüz yok. Bizim tek derdimiz var ihracat ihracat ihracat ve bunu başaracağız. Belediyelerimizin de şehrin üretim dinamiklerini desteklemek için eğitim öğretim başta olmak üzere, her alanda gösterdikleri gayreti yaptıkları yatırımları yakından takip ediyorum. Büyükşehir belediyemizi imar planlarında eğitim için 18 bin 350 dönüme sahip bin 753 alan ayırmış olması bu anlayışın en somut ifadesidir. Büyükşehir belediyemizin sanat ve mesleki kursu öğrencilerinden her kesimden vatandaşımıza kadar tüm Gazianteplilere hizmet veriyor. Çocuk kütüphanelerinden kent arşivine kadar büyük bir hizmetler yanında bastığı 48 kitap 13 belgesel ve 10 çocuk dergisi gibi pek çok faaliyetlerle şehrin geçmişine ve geleceğine sahip çıkıyor. Gaziantep iklim değişikliği fonundan faydalanmasını sağlayacak 4 şehirden biri oldu" ifadelerini kullandı.

(Mehmet Başa /İHA)

Kaynak: İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri