Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır’ın başkenti Kahire’de düzenlenen 11. Gelişen 8 Ülke (D-8) Zirvesi’nde, Filistin ve Lübnan’daki duruma ilişkin düzenlenen özel oturumda önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, İsrail’in Filistin ve Lübnan üzerindeki baskı politikalarını sert sözlerle eleştirirken, Golan Tepeleri’ndeki yasa dışı yerleşim faaliyetlerine de dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’ye ev sahipliği için teşekkür ederek, “Filistin halkının yıllardır maruz kaldığı baskı ve tacizler, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarıyla dayanılmaz bir hale geldi. 440 gün önce başlayan bu saldırılar sonucunda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 50 bin Filistinli kardeşimiz şehit düştü, 100 binden fazlası yaralandı. Kudüs, Yahudileştirme politikalarıyla ezilmekte ve Mescid-i Aksa gibi kutsal mekanlarımız tehdit altında” dedi.
Erdoğan, Lübnan’ın da İsrail saldırılarından hem fiziki hem de siyasi olarak ağır etkilendiğini belirterek, bölgenin istikrarı için İslam ülkelerinin daha fazla sorumluluk alması gerektiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Amerika’nın açık desteği ve Batılı ülkelerin dolaylı teşvikleriyle yayılmacı politikalarına devam ettiğini vurguladı. “Lübnan’dan sonra Suriye de İsrail’in hedefi haline geldi. Golan Tepeleri’ndeki yasa dışı yerleşimlerini genişleten İsrail, Suriye’nin toprak bütünlüğünü hiçe sayıyor. Bu hukuksuzluklara D-8 olarak daha güçlü bir tepki göstermeliyiz” ifadelerini kullanan Erdoğan, uluslararası toplumun sessizliğini eleştirdi.
Erdoğan, konuşmasında Gazze’de bir an önce kalıcı bir ateşkesin sağlanmasının önemine değindi ve İsrail’e yönelik ambargo çağrısını yineledi. “İslam ülkeleri olarak, İsrail’e silah ambargosu uygulanmasını, ticaretin sonlandırılmasını ve uluslararası alanda tecrit edilmesini sağlamalıyız. Silah satışının durdurulması konusunda BM Güvenlik Konseyi’nin iki daimi üyesinin de aralarında bulunduğu 52 ülke ve 2 uluslararası teşkilat girişimimize destek verdi” dedi.
Gazze’de ateşkesin tesis edilmesi için Katar ve Mısır’ın yürüttüğü müzakerelere tam destek verdiklerini ifade eden Erdoğan, “Ateşkesin sağlanmasının ardından uzun vadede iki devletli çözüm için bir müzakere sürecinin başlatılması hedeflenmelidir. Lübnan’da ise hem ateşkesin tesisi hem de siyasi istikrarın sağlanması için birlikte hareket etmeliyiz. Suriye’de Esad rejiminin çökmesi ve yeni bir dönemin başlaması da bölgenin huzuru açısından kritik öneme sahiptir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Filistin ve Lübnan’a yönelik insani yardım çalışmalarını da hatırlatarak, “Lübnan’a gönderdiğimiz insani yardım sevkiyatları bin 500 tona ulaşmak üzere. Ancak bu yeterli değil. Filistin ve Lübnan’da siyasi dağınıklığın devam etmesine izin vermemeliyiz. Bölge ülkeleri arasındaki dayanışmayı artırmalı, iç barış ve huzurun sağlanması için yeni dinamiklere öncülük etmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Son olarak D-8 ülkelerine çağrıda bulunan Erdoğan, “Bölgemizde adil ve kalıcı bir barışın tesisi için daha fazla çaba göstermeliyiz. Bu bizim hem insani hem de tarihsel sorumluluğumuzdur” diyerek konuşmasını tamamladı.