Kahramanmaraş'ta meydana gelen son depremin ardından, vatandaşlar depremlerin neden genellikle gece saatlerinde gerçekleştiğini merak ediyor. Bu durum, tarih boyunca birçok yıkıcı depremin uyku saatlerinde gerçekleştiği bilgisiyle örtüşüyor. 17 Ağustos'taki Gölcük depremi gibi örneklerle desteklenen bu bilgi, gece oluşan depremlerin sadece Türkiye'ye özgü değil, küresel bir eğilim olduğunu gösteriyor.
"Çekim Gücü ve Depremler: Gece Basınç Altında"
Bilimsel olmasa da uzmanlar, Dünya'nın gece bölümünün Güneş'in çekim gücü nedeniyle büyük bir baskı altında olduğunu belirtiyor. Bu durumda, gece meydana gelen depremlerin, yerkabuğundaki basınca dayanamayarak kırılma eğiliminde olduğu düşünülüyor. Fizikçiler, Güneş ve Ay tutulmalarının çekim gücünün arttığı dönemlerde depremlerin olasılığının yüksek olduğunu vurguluyor.
Depremlerin Günlük Dağılımı ve İstatistikler
Günde ortalama 42 depremin yaşandığı göz önüne alındığında, bu sarsıntıların saatlere göre dağılımı incelendi. 06.00-12.00 arasında 3 bin 600, 12.00-18.00 arasında 3 bin 444, 18.00-24.00 arasında 4 bin 649, 00.00-06.00 arasında 3 bin 651 deprem kaydedilmiştir. Bu veriler, depremlerin gün içinde farklı saatlerde eşit olmayan bir dağılıma sahip olduğunu göstermektedir.
"Depremlerin Oluşumu ve Fay Kırıkları"
Depremler, yerkabuğundaki fay adı verilen kırıklarda meydana gelir. Kayaların kırılgan özellikleri ve yüksek basınç altında kırılma eğilimi, fayların oluşumuna neden olur. Yerkabuğundaki levhaların kademeli hareketi sonucunda farklı noktalarda depremler meydana gelir.
Derinliklere Göre Depremler ve Sınıflandırma
Depremler, odak derinliklerine göre sınıflandırılır. Yerin 0-60 km derinliğinde olanlar "sığ deprem" olarak adlandırılırken, 70-300 km derinliklerinde olanlar "orta derinlikte", 300 km'den daha fazla derinlikte olanlar ise "derin deprem" olarak nitelendirilir. Bu sınıflandırma genellikle tektonik depremler için geçerlidir.