Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Nilüfer Avcı, kanser tedavisinde kişinin sosyal hayatına devam etmesinin çok önemli olduğunu ve tedavinin de kişiye özel olduğunu söyledi.
Kanser tedavisini belirlerken, tümörün tipi, evresi ve kişinin farklı hastalıkları varsa onlara göre bir yöntem uygulandığını ifade eden Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Nilüfer Avcı, "Her tedavi de aynı yan etkiyle karşılaşmıyoruz. Hastaların sormuş olduğu saç dökülmesi, her tedavide gerçekleşmiyor. Tedavinin yan etkisi var ise, bunu hastalarımızla paylaşıyoruz. Tedavinin yan etkilerini bilmek, tedaviye uyum sürecini kazandırır. Dolayısıyla kişi yan etkilerini bilirse, evdeki sosyal hayatına devam eder. Bu bizim olmazsa olmazlarımızdandır. Kanser hastası, tedavi görürken sosyal hayatından kopmamalıdır. Eve kapanmamalıdır. Kişi sosyal hayatına devam ettirmelidir ki, güzel bir tedavi sürecini tamamlayalım" dedi.
Tedaviyi sadece kanser hastasına uygulamadıklarına dikkat çeken Avcı, "Hasta yakınlarıyla birlikte de bu süreci devam ettiriyoruz. Kanserli hastayı tedavi ederken, hasta yakınlarını da bilgilendirmek ve onların nasıl davranış içerisinde olmaları gerektiğini aktarıyoruz. Hasta yakınları genellikle kanser hastasına dokunmaktan, sarılmaktan veya onla birlikte olmaktan korkmaktadırlar. Ancak böyle bir durum söz konusu değildir. Kanser olan ve tedavi gören bir hastada bulaşıcı bir durum yoktur. Kişi tensel temas yapabilir. Sevdiklerine dokunabilir. Aynı sofrada ve odada bulunabilirler. Çeşitli sosyal faaliyetlerde bulunabilirler. Kişi eve kapanmak zorunda değildir. Bu kendisine ruhsal ve psikolojik anlamda da iyi gelecektir. Biz sadece bu tedavide bedeni değil, kişinin ruhunu da tedavi ediyoruz. Çünkü kişi beden ve ruh olarak bütündür" şeklinde konuştu.
(Abdullah Çibir/İHA)
Kaynak: İHA