İvan Gonçarov Rus yazardır.
Birkaç eseri vardır ama, 1859 yılında kaleme aldığı Oblomov adlı romanı çok meşhurdur.
Roman özetle, varlıklı bir ailenin tek çocuğu olan Oblomov adında bir gencin; gerçeklerden kaçışını, tembel ve uyuşuk hayatını anlatıyor...
Kitabı okumaya başladığımda; bizim bazı torpilli yöneticiler ve şehrimizin geri kalmışlığı geldi aklıma.
O torpilli yöneticileri Oblomov, şehrimizi de Oblomovka ile karşılaştırdım.
Anladım ki,
Başka şehirlerin hayalleri birer birer gerçekleşirken, Ağrı'nın gerçekleri Oblomovlar sayesinde hayal oluyor?
Mesela;
Ağrı'da büyük dereler ve DSİ müdürlüğü var ama arazi de, hayvan da susuz...
Ağrı'da hazine arazileri ve orman işletme müdürlüğü var ama ova da, dağ da ormansız...
Ağrı'da yaylalar, geniş ovalar ve tarım müdürlüğü var ama besici de, çiftçi de iflasta...
Ağrı'da genç nüfus ve milli eğitim müdürlüğü var ama çocuklar da, gençler de başarısız...
Ağrı'da hastaneler ve sağlık müdürlüğü var ama hasta da, hastalık da artıyor...
Ağrı'da iş arayanlar ve iş-kur müdürlüğü var ama genci de, orta yaşlısı da yurt dışına kaçıyor...
Ağrı'da elli bin kişilik fiziki mekan ve özel idare sekreterliği var ama yerli firma da, yabancı firma da üretim yapmıyor...
Ağrı'da seçmenler ve siyasi partilerin temsilcileri var ama seçilen de, seçtirilen de emrivaki paraşütüyle tepeden iniyor...
Yerele baktım, aynı dert;
İktidara oy veriyoruz takmıyor, kayyumu kabul ediyoruz yapmıyor, muhalefeti deniyoruz olmuyor.
* * *
Fransız filozof Jean Rostand:
“Bir gün atomun enerjisini serbest bırakacağız.
Gezegenler arası yolculuklar gerçekleştireceğiz.
Ömrü uzatıp, kanseri ve tüberkülozu tedavi edeceğiz.
Ama,
En düşük seviyeli kişiler tarafından yönetilmiş olmanın sırrını asla çözemeyeceğiz.” diyor.
Dilim varmıyor, iyi yöneticileri tenzih ederek söylüyorum:
Acaba;
İvan Gonçarov ile Jean Rostand'ın yolu Ağrı’da kesişmiş olabilir mi?
İkisinin de ilham kaynağı biz olabilir miyiz?
Yoksa bu kadar "düşük seviyeli Oblomov" yöneticiyi; elde asa, ayakta çarık arasaydık bir arada bulamazdık.